Bölüm 34 alıntı

2.5K 89 21
                                    

Keyifle okumanızı dilerim 💐 çiçek gibi okuyucular...

Düşüncelerinizi bekliyorum..🙏


Kesintiler olduğunu bildiriyor.Size uzun bir bölümün alıntısını atıyorum.

"Hoşgelmişsin Hakan.Nasılsın?"dedi Devran ağa uzattığı eli ve mahçup olan ses tonu ile.Hakan başkan ise karşısında gördüğü adam ve teyzesi olan yade ile Daha bir gerilmiş,yenilecek yemek bile umrunda olmamıştı.Dökülecek taşlar dökülmeliydi.

"Hoşbuldum demeyi çok isterdim Devran ağa.Lakin 28 yıl sonra karşıma çıkan gerçek hoşbulmama engeldir.Nasıl yaptınız ha? Sen ve teyzem Şermin.Baranı bizden nasıl sakladınız.?"diye avluyu dolduran ses tonu ile bağırmıştı dayı.

Baran ise bağıran adamın yanına gidip,tam kulağının dibine eğilerek fısıltı halinde konuşmuştu.Zira bu kadar insanın içinde öfke ile bağırması genç adamın hoşuna gitmemiş ti.

"Başkan burada bağırma yetkiniz olmadığını bilirsiniz.Size en çok öfke duyması gereken kişi benim.Sakin ve sedire oturup,herşeyi öyle konuşalım."deyip,eli ile herkese sediri göstermişti Genç adam.Üstelik karısı hamile bir kaos daha yaşanmasına izin veremezdi.Bütün aile Baran'ın gösterdiği gibi sedire oturmuştu.Ayakta kalan iki kişi,biri Baran diğeri ise Başkan.Öfke ve kısık gözler ile baktı Başkan Hakan karşısında oturan Devran ağa'ya onun sorduğu soruya cevap vermesini beklemeden kendisi anlatmaya başladı:

Verecek cevabın yok mudur Devran ağa? İstersen siz ikiniz anlatmadan ben anlatayım."demiş ve işaret parmağı ile Yade ve Devran ağayı göstermişti.Aynı hızla da Baranı gösterip devam etmişti:

"Rahmetli ablam Havin..."dedi gözlerini kapatıp,ellerini yumruk yaptı.Adını söylerken bile yüreğine ok.Boğazına yumru oturmuş gibiydi.

"Sizin ve aşiretinizin yaptığı baskıya dayanamadı ve tehlikesi olduğunu bildiği halde Baran'a hamile kaldı.Özellikle sen Devran ağa.."dedi dişlerini birbirine bastırarak.Zira aşiret ağaları baskı yapmış gibi gösterse de en büyük baskıyı Devran ağa yapmıştı.Ya çocuk ya kuma diye.

"O doğum da öleceğini bile bile ısrarla çocuk istedin.Ya çocuk yaparsın beni bu durumdan kurtarıtsın ya da o kuma yı alırım diye ablama baskı yaptın.Bu muydu senin çok sevme anlayışın? Şöyle bir sana bir de senden olan bu oğluna bakıyorumda.Sana hiç çekmemiş,Senden daha adam daha delikanlı.En azından ne yaşarsa yaşasın karısından yeğenim Hazan dan vazgeçmedi."dedi tiksinir gözleri ile bakarak.Genç adam Baran duydukları karşısında gözleri ardına kadar açılmış,Az önce yaşamadığı şoku şimdi yaşar olmuştu.Hani Babası çok sevmiş,ölümüne çok üzülmüştü?Hani annesi bile isteye yapmıştı? hani söz konusu aşireti susturmaktı? Adam yaşadıklarından bıkar hale gelmişti artık.Öyle böyle değil di duydukları bir yıl içinde yaşadığı her olay yüzünden saçlarına tane tane aklar düşmüştü.Kimseye konuşma fırsatı vermeden devam etti Hakan başkan:

"Bize gelen ölüm haberinde doğum esnasında bebek ile birlikte öldü demiştiniz.Nasılsa Rahmetli babam Baran bey evlatlıktan red etmiş,aramaz sormazdı diye düşündünüz.Baranı saklama sebebin de eğer Babam öğrenseydi.Bu kadar baskı ile  ablamın ölümüne sebep olmuş olduğunu. Aslaaaa.!!! Baranı size bırakmayacağını bildiğin için di."Dayı Hakan konuştukça anneanne Şehnaz hanım elini bağrına vura vura ağlamaya başlamıştı.Neye yansın bu kadın? Hangi birine yansın dı.?

"Gerçeklerin bir süre sonra gün yüzüne çıkma gibi bir özelliği vardır değil mi Devran ağa? Şermin Teyzem'e diyecek söyleyecek bir sözüm yoktur.Öyle ki onu da bu yalana sen ortak ettin.Annem,ablam kaçıp gittiğinde günlerce ağlayıp,göz yaşı döktü.Şayet onca göz yaşı içinde yüreğini ferahlatan tek şey kızı bacısına gelin gitmişti.Bilirdi ki Şermin Sultan ona öz evladı gibi bakardı.Öyle de olmuştu,ama ablam ölene kadar o da senin baskı yaptığını bilmezdi.DOĞRU MU DEVRAN AĞAAAA?.

Baran bak evlat"dedi sesini alçak tutup,sıkıntılı bir ifade ile:
"Devlet ile olan bağlantın ve görevin bitecek Üstlere bilidireceğim."dediği anda bağırdım.

"Hayır..! Hayır asla kabul etmiyorum.Ben görevden vazgeçmem."dedim tekrar parmağımı salladım.Tek omuzuna vura vura bastırarak söyledim.Geçmezdim ben görevimi seviyorum.Ne olursa olsun sekiz yılımı verdim.

"Bana bak ulan.! Baba olacaksın senin koruman gereken yeğenim ve yeğenlerim var.Üstelik senden benim kanım canım yeğenimsin görev mörev yok bitti.!" Dedi kesin bir ifade ile kafamı iki yana salladım.Bende Baran isem asla kabul etmeyecektim. Ben onu bir şekilde ikna ederim diye düşündüm.O ise hala söyleyecekleri bitmemiş gibi tekrar karşıma dikildi.

"Sana söylemem gereken asıl bir mesele var.Hazanın sırtında omuz küreğinin hem üstünde bir dövmesi var."dedi hızla kafamı salladım:

"Evet biliyorum annesinin baş harfi ve kendi adının yazdığı"dedim.O ise benim söylediklerime buruk bir şekilde gülüp kafasını olumsuz anlamda salladı:

"Hayır.! Annesinin baş harfinden ziyede kendi harfi"derken ne demek istediğini anlamadım.Algılamaya çalışsam da beynim artık durmuş, nerede ise eror verecek hale gelmişti.

"Nasıl kendi harfi"dedim aptal aptal yüzüne bakmaya başladım.

"Hazan'ın diğer adı Havin."dediği anda elim göğsüme gitti.Nefesim kesilir kalbim durur gibi olmuştu.Ayaklarım bile beni tartamaz halde idi.Sendeledim yanımda duran koltuktan destek almaya başladım.

"İyimisin evlat?"dedi o da beni tutmaya başladı.Yavaşça koltuğa oturttu beni."İyiyim"dedim ne kada iyi olmasam da.

"Ablam Hazan doğduğunda annen ölmüştü o da ablamın adını taşısın diye diğer ismini Havin vermişti."Dedi şimdi daha iyi anlamaya başladım.Ben Hazanı aradığım dönemde bu yüzden Hazan Haznedar ismi ile hiçbir yerde kayıtlara ulaşamamıştım. belli ki bu pis_neyse ne olursa olsun benimde dayım olur artık bu kurnaz adam.

"Asıl mesele ne biliyor musun? Hazanın o dövmesinin altında takılı bir çip var.Hazanı takip eden nerede olduğuna dair sinyal aldığım bir çip.Madem artık yeğenim emin ellerde o çip 'i de çıkarma zamanı geldi.Bundan sonra senin himayen senin kolların altında olacak."demişti ki daha fazla dayanamayıp,iki elim ile yakasına yapıştım.Duyduklarım yetmişti artık.Bir de marifet gibi gelip anlatıyor.

"Biliyorum Başkan biliyorum.Sana beni salak yerine koymanın hesabını ağır ödeyeceğim.Ben oraya her dokunduğumda elime gelen cisim'i anlamamış olacağımı düşünüyorsun hala.Merkeze Hazan'ın numarasını verip,telefon sinyal konumunu istediğim zaman.Sen bana telefon değil karımın üzerinede ki çip'in sinyalin den belirleyip söylerdin.Konağın altında ki mahzen de sıkıştığı zamanda aynı şeyi yaptın.Kartal buldum desede sen belirleyip söyledin."dedim öfke dolu sesim ile o ise boş bakışlarla yüzüme baktı.Bu kadar şeyi tahmin üzerine söylediğimi düşünmediğine emindim.

"Sen bu kadar şeyi nerden biliyorsun?"dedi sesinde hem korku hemde titreme vardı.İnsan eli ile yetiştirği adamını elmanını bilmesi gerekir di.Zira sekiz yıl da ondan çok şey öğrenmiştim.

"Sen çip ile Hazanı takip ederken ben de senin telefonunu yerleştirttiğim uygulama ile seni takip ediyordum dayıcığım.Çok şaşırma beni sen yetiştirdin.Ayrıca Karım da olan çip için sana kızmayacağım sadece neden taktın diye öğrenmek istiyorum."dedim.Dayım karşımda kalp krizi geçirmezse iyiydi söylediklerimden dolayı.

DOĞUYA UZANAN AŞK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now