Erkek Arkadaşın Olmak İstiyorum

Panik Yok!

Berkan'la olan -daha doğrusu olmayan- ikili ilişkimizin hayatımı etkilemesine izin verecek değildim. Çünkü eğer ki bir yazlıktaysan ve denizi camdan dışarı baktığında bile görebiliyorsan umut her daim vardır.

buzlu limonatamı ellerim arasına alıp pipetle birkaç yudum çektim. Yerine koyduktan sonra da güneş gözlüklerimi düzeltim bir tur daha dikizledim etrafımı.

Sahilde yakışıklı bireyler de vardı. Şaşkındım. Yakışıklı ve vücudu idare eder cinsten olanlar ya sevgiliye sahiptiler ya da çocukları vardı. Yakışıklı olup bunlardan birine sahip olmayanlar ise maalesef sağını solunu salmışlardı. Beni hak etmiyorlardı ve seçimleri ise kendilerine aitti. Ne diyebilirdim ki üzücüydü.

Huzur dolu bir nefes çekip şezlonguma yayıldım. Mutluydum ve ümitliydim çünkü tam olarak bugün bir spor salonuna gidecektim. Berkan'ı alt edecek süper kahramanın bulunma yerlerinden bir ötekisi ise suç baronlarının mekanları olsa da oraya girmeyi HİÇ düşünmedim. En azından şu anlık... Önemli değil. Benim süper kahramanım spor salonunda da bulunur!

Biraz daha keyif yaptıktan sonra sahilden ayrılmaya karar vermiştim. Ayrılmadan önce toparlanırken esmer bir beyefendi benden kendisine güneş kremi sürüp süremeyeceğimi sormuştu. Bir yanım insanlık namına bunu yapmam gerektiğini söylerken bir diğer yanım ise vücuduna bakmamı istemişti. Öteki tarafımı dinleyip benden rica eden kişinin atletik bir vücudu olmadığını ve bu işten hiçbir çıkar kazanamayacağımı fark etmiştim. Erkeklerden kurtulmak imkansızdır çünkü hayır lafından anlamazlar. Bende aids var diyerek ayrılmak zorunda kalmıştım ve tam da düşündüğüm gibi ısrarcı olmamıştı hiç.

Arabamı park ettikten sonra lüks spor salonuna girdim. Erkek adayım zengin olmak zorundaydı. Aslında zengin olmaması hatta fakir olması daha güzel olurdu sonuçta hayatla en çok boğuşan onlardı ve dolayısıyla... Bilmiyordum. İlk önce zengin bir aday denemeliydim daha sonrasına sonra karar verecektim.

Spor salonuna girip koca salonda dikkatle ilerlemeye devam ettim. Her şey düzenli ve kusursuzdu. İnsanlar da dikkatlice ve saygılıca spor yapıyordular ve aletlerin çoğu da boştu. Bu güzel değildi çünkü Berkan saygıdan anlamazdı. Benim adayımın biraz Allah korkusu olmaması falan lazımdı. Boşa mı demişler dinsizin hakkından imansız gelir diye?

Berkan'a olan kinimi satırlara döksem KESİNLİKLE bir kitap olurdu. Adını da "küfür sanatı" koyardım. İnsanların benim neyle mücadele ettiğimi anlaması lazımdı ve beni örnek almalıydılar. Ayrıca bana tutunarak yaşamlarında ilerleme kat ederlerdi ve ben de bunun sayesinde bir motivasyon koçu olarak kariyer yapardım.

Son taraflarda kapısı olmayan bir oda ve içerde de görünen masa görmemle oraya yürümeye koyuldum. Muhtemelen kayıt olmak için oraya uğramalıydım ve orada oturup telefonuyla uğraşan kişi de burayla ilgilenen biri olmalıydı.

Sevgili adayımın özellikleri TAM liste:

- Uzun boy.
En az 1.95 olmalı. Çünkü Berkan'ın boyu 1.90 civarında ve erkek arkadaşım ondan daha uzun olmak zorunda ki o bayır domuzunu alt edebilsin.

- Kalıp.
Berkan'ın pazılarının her biri benim bir uyluğum kadar olduğunu biliyordum. Berkan'dan daha kalıplısının Hulk olduğunu da düşünerek daha kalıplı biri olmasını düşünemiyorum. Bundan dolayı en az -ve en çok- onun gibi biri olması tercihim.

Ayrıca Hulk ile sevgili de olmak istemezdim. Bu korkunç olurdu.

- Kızgın bir surat.
Berkan'la yarışır bir özellik! Ama sevgilim bana bakarken yüzünde güller açsın ve yavru bir kedi olsun, kâfi. Benim dışımdaki herkese terör estirebilir.

- Kötü adam sesi.
Berkan'ın sesi KORKUNÇ olduğu için onunla çarpışacak adam ince sesli olmamalıydı, öyle değil mi?

Başka bir şeye gerek görmüyordum. Ha tabii zengin de olmalı ama zaten buraya gelen kişi-

"Hoş geldiniz."

Efendim hoş mu geldim gözüne?

Benden hoşlandı galiba.

"Hoş buldum." Deyip etrafa bakınmaya başladım. "Ben kayıt olmak istiyordum ama, siz mi ilgileniyorsunuz?"

"Asıl sahibi değilim ama şu anlık ben bakıyorum."

Başımı benle konuşan adama indirdim. Onunla bakışırken hangimizin daha baby face olduğunu da tarttım kafamda. Geç kalmış olabilir miydim? Buranın sahibini ayartmış olabilirdi. Bunu söylemeyi düşünmüyordum ama asıl planım buranın sahibini ayartmaktı özünde. Mantıklı düşünürsek spor salonu açan biri sporcuların atası olmalı. Aynı uzak doğu savaşçıları eğitimcilerinin usta olması gibi.

"Tamam olur. Kayıt olacağım." Deyiverdim.

Hiçbir şey olmasa bile en azından spor yapacaktım. Beş yıl boyunca her gün spor yaparsam Berkan'ın formuna ulaşırdım ve onu beş yıl sonra KENDİ BAŞIMA alt ederdim. Ona olan öfkemi kaybetmemek için de odama onun fotoğraflarını asardım ve bir dart takımı alıp her gün ona dart fırlatırdım.

"Ücret-"

"Sorun değil." Diyerek elimi birkaç defa salladım. "Kayıt oluyorum."

Nasıl olsa maksimum bir ay buradaydım, öyle değil mi? Benim cazibeme kimsenin karşı koyması imkansızdı. Hatta Berkan'ı dövecek bir grup erkek de toplayabilirdim. Sonra da kendi çetemi kurup dünyadaki bütün zorbalara hadlerini bildirebilirdim. Şaka bir yana insanlık namına bunu yapabilmeyi çok isterdim. Bence dünyanın buna ihtiyacı var.

Kısa süre sonra gerekli bilgileri öğrenip kaydımı da yaptırıp ayrılmıştım masa başından. Çıkışa doğru emin adımlarla ve sonsuz bir yürek huzuruyla adımlarken radarlarım açıktı.

Hem de sonuna kadar.

Beynime çarpıp duran sinyaller bir yerlerden beni kesen birilerinin varlığını bünyemde hissettirirken kafamı sağa çevirmemle iki elinde dambıl olan kel biriyle gözlerim kesişmişti.

Sakallıydı ve bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizde de gözlerini çekmemişti. Eh biraz yakışıklılığı ve çekiciliği vardı.

Ancak iki durum söz konusuydu: Ya beni tehdit olarak görüyordu ya da benden hoşlanmıştı. Vücudu açık ara benden daha mükemmel olduğunu hesaba katarsak ilk durumun bahsi bile GEÇEMEZDİ. Yani adam benden hoşlanmıştı.

Çekiciliğime kimsenin karşı koyamayacağını biliyordum.

Kel erkeklerin de karşı konulamaz çekiciliği vardı ve maalesef kendimi gülümserken bulmuştum. Şansım varmış ki kendisi de yarım ağız bana gülümsediğinde gerekli cevabı almıştım işte.

Gülümseyerek ona doğru adımlamaya başladım.

Kahramanımı bu kadar hızlı bulacağımı düşünmemiştim! Birkaç gün sonra Berkan'ın suratı mora boyandığı zaman ne yapacak acaba? Son duanı et Berkan çünkü özür methiyeleri ve oyuncak ayılar için artık çok GEÇ.