SABOTAJ

1.8K 128 21
                                    

Dünkü yaşadığım ikili şok edici olayının ertesi günün sabahındaydım. Berkan Bey hazretlerinin evde birkaç gün olmayışının sebebi başka bir arkadaşında kalışıymış çünkü ameliyat olacakmış ve ona destek olmuş.

"Hayır, domates kötü!"

Evet, çocuk her ne kadar Berkan'a benzese de ondan değilmiş. Farklı genlere sahip olmasına rağmen Berkan'a benzemesi büyük başarı. Hem Berkan'a hem de çocuğa kızgınım. Çocuğa daha çok kızgınım, örnek alacak başka insan mı yoktu çocuğum?

"Hayır, yenecek Uğur." Kahvaltı masasında Berkan'ın kucağındaki velede zorla domates yedirmesini izliyorum. "Aç ağzını."

Çocuk beş yaşındaymış. Küçük Berkan'la aynı evde yaşayacakmışız belli bir süre çünkü ona bakacak kimse yokmuş ve babası ameliyata girecekmiş şehir dışında. Babası için bu duruma katlanabilirdim şayet şehir dışında ameliyat olacaksa ciddi bir sıkıntısı olmalıydı.

"İstemiyorum!"

Ama bu yine de çocuğun terminatör olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çocuk sevmezdim ben. Küçüğü, büyüğü KOMPLE hepsi dert tasadan başka bir şey değiller. Özellikle çocuk erkekse bence doğurduktan sonra bile kürtaj için geç değildir.

Sıkıntılıca içine soluk çeken Berkan'a kaydı gözlerim. Allah çarpsın ki çocuğu yumruklayabilirdi.

"Öyle olmaz." diyerek yerimden kalktım.

Berkan'la belli zaman geçirmiş biri olarak Uğur'a destek olmalıydım. Çünkü çocuğun da akıl sağlığı gördüğüm kadarıyla pek yerinde değildi ve Berkan onu sinirlendirirse ikimizi de bıçaklardı.

Masanın etrafında dolanıp Berkan'ın önüne geldim ve biraz eğildim. Berkan'ın bakışları bana kayarken Uğur'un tabağında olan domatesleri, Berkan'ın elinden aldığım çatalla ayıklamaya koyuldum.

"Peynir yemek ister misin, Uğur?" Diye sordum.

Evet diyeceğini biliyordum çünkü peynir yediğini görmüştüm. Uğur'dan cevaben mırıldanma aldığım zaman domatesleri almayı da bitirmiştim tabağından.

"Aferin sana." Deyip tabağını izleyen Uğur'a çevirdim başımı. "Yumurta da yer misin?"

Kafasını aşağı yukarı salladığı zaman gülümsedim. Erkekler aslında şerefsiz değildiler sadece güzel bir çocukluk geçirmeleri lazımdı ve tabii ki iyi bir ebeveyne ihtiyaçları vardı.

Tabağına yumurta salatasından yumurtaları ayıklayarak birkaç tane koydum. Hemen ardından da kaşar peynirleri ile birkaç tane de salatalık koymuştum tabağına.

"Buyur bakalım." Diye sevecen biçimde uzattım çatalını çocuğa.

Çatalı minik elleriyle elimden almasıyla yerimde dikilip sandalyeme doğru yola çıktım.

Normalde ASLA Berkan'la kahvaltı yapmazdım ama Berkan Uğur için masada olmam gerektiğini çünkü yalnız başına yemek yiyemediğini ve bunun aşırı derecede önemli olduğundan bahsetmişti. Berkan her ne kadar "biri" olsa da çocuk stres altındaymış. Yani ekstra biri lazımmış falan.

Yalan bence. Seni özledim diyemiyor da çocuğu katıyor araya.

Yerime oturduğum sırada Berkan'la göz göze geldim. Şok olmuş olmalıydı. Bence baba olmasın hiç, hem çocuğu hem toplum için. Çocuğa zorla yemek yedirmek ne demektir amına koyayım ya? Domates yemiyorsa ver yumurtayı yesin işte daha faydalı?

"Teşekkür ederiz abisi." Diye konuşmasıyla gözlerimi afiyetle yemeğini yiyen Uğur'dan çektim.

Keşke gerçekten teşekkür etseydi. Zorlayarak bunu dediğini ve ironi yaptığını sesinin o tonundan rahatlıkla anlayabiliyordum. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın. Ben onun o varoş kokusunu alırım.

Erkek Arkadaşın Olmak İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin