Dünyanın Sonuymuş Gibi Öp Beni

1.9K 120 29
                                    

"Berkan, öp beni."

Zihnimden geçen sözler kendi iradem dışında dışarı çıkmıştılar. Farkında bile değildim bunları dile vurduğumun. Lakin Berkan'ın yanağını yanağıma dayaması ve derin bir soluk daha içine çekmesi ve ardından da,

"Öpeyim mi?" Diye sorması gerçekten de söylediğimin farkına vardırmıştı beni. Yani söylemiştim beni öpmesini istediğimi ona. Kontrolümü gerçekten kaybetmiştim ve anın büyüsü altındaydım, bunun ara ara farkındaydım ama aklım tamamen başka yerlerdeydi.

Görebilmek için kafamı biraz çevirdiğimde Berkan yüzünü uzaklaştırdı yüzümden ve gördüm. Dünyadaki her şeyden daha lezzetli görünen dudaklar karşımdaydı ve çok leziz görünüyordular. Güzelliklerinden bayılacak gibiydim, çok hoştular.

"Öp." Diyebildim sadece yalvarır gibi. "Lütfen."

Susamış gibiydim ve açlık çekiyormuş gibi davranıyordum. Belki de açtım. Yalvarıyordum Berkan'a beni doyursun diye.

"Seni öpmemi mi istiyorsun," Diye konuşurken farklı şekillere bürünen dudakları içim geçmiş şekilde izliyordum. "Deniz?"

Daha önce hiç bu denli kendimden geçmemiştim. Berkan'ın beni öpmesini istiyordum, şaka gibiydi.

"Evet."

Gülümsedi. Resmen bana acı çektiriyordu ve bundan zevk alıyordu. Beni yerime böyle sindirmesi, kapana kıstırması ve yalvartması onun hoşuna gidiyordu.

"Emin misin peki?" Diye sordu bana. Sessiz ama pürüzlü olağanüstü erkeksi sesi bile hoşuma gidiyordu. Böyle konuşurken beni kıvrandırmasına da razıydı bir yanım. Güzel sesini dinlesem bile yerdi.

Dudaklarına doğru uzandığım zaman yerinden kıpırdamamış bile olsa son anda durdurdum kendimi ve çarptım kendimi arkamdaki duvara. İlk hamleyi yapanın ben olmasını istemiyordum. Aklım az da olsa yerindeydi ve beni öpen kişinin o olmasını istiyordum çünkü böyle olmalıydı.

Cevap olarak mırıldandım. Bunun dışında ne bir hareket yaptım ne de söz söyledim. Ne kadar o dudakların arasında dudaklarımın hapsolmasını istesem de bunu yapan ben olmayacaktım. Kararlıydım.

Berkan'ın gözlerime baktığını fark ettim ama gözlerimi kırmızı, parıldayan dudaklarından ayıramadım. Boynumu öpüşüyle beni bu hale sokan dudaklar, dudaklarıma değseydi ne halde olurdum? Belki bağımlılık yapacak kadar ölümcül olabilirdi ama bu zehri denemek için can atıyordum.

Berkan gözlerime bakarak kendisini bana sürttüğünde hızla gözlerimi gözlerine çıkarırken buldum kendimi. İhtiyaçla bakıyordum o en az ben kadar zevkten kararmış gözlerine. Bana istediğimi vermesini ne de çok istiyordum... İstediğim her şeyi bana vermeliydi.

"Bakma öyle." Dedi Berkan.

Ne demek istediğini başta anlayamayıp analiz yapmaya çalıştım kendimce. Farkına bir daha vardım ki bütün düşüncem yüzüme vurmuştu, küçük bir çocuğun marketteki asla alamayacağı abur cuburlara baktığı gibi bakıyordum yüzüne. Tüm istediğim beni öpmesiydi sadece. Çok muydu?

Bir şey demeden gözlerine bakmayı sürdürdüğüm zaman dudaklarını birbirine bastırıp başını hızlıca yana eğip kaldırdı. Kendince bir şeyin kararını vermişti. Muhtemelen beni daha fazla yalvartacaktı ama bakışlarımdan olsa gerek ki bunu yapmayı reddetmişti.

Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başladığı zaman beni öpmesi için dudaklarımı araladım ve gözlerimi kapattım. Kalbimin atışlarını hiç bu şekilde hissetmemiştim daha önce. Gümbür gümbür çarpıyordu göğüs kafesimde ve atışlarının sesini kulaklarımda bile hissedebiliyordum. Heyecandan ellerim ve bedenim titriyor, ayakta kalmakta zorlanıyordum. Dizlerimin bağı çözülmüş gibiydi. Eğer ki Berkan bana temas ediyor olmasaydı muhtemelen yere yıkılırdım tıpkı yeryüzüne doğru çarpmak için yol alan meteor gibi.

Erkek Arkadaşın Olmak İstiyorumWhere stories live. Discover now