Ölüm Günün Kutlu Olsun ( Part 1 )

1.5K 90 11
                                    

Medyum Bacı'yla yaşadığım seansın bir hafta sonrasında Berkan'a hâlâ kin doluydum. Mutsuzdum, yorgundum, nefret içindeydim, çaresizdim ve bitap haldeydim. Bazen yatağa yatıp dakikalarca tavanı izleyesim geliyordu ama daha büyük sorunlar söz konusuydu ve bununla MÜCADELE ediyordum.

Vakit akşam sularıydı ve evde tektim. Annem şehir dışından geldiği için burayı gezmekle meşguldü, Berkan'ı bilmiyordum nerede olduğu belli değildi. Ben ise bir şeyler yemiş, televizyonun karşısında bir şeyler izlemekle meşguldüm. Canım ne zaman sıkkın olsa izlediğim filmi açmıştım: Ölüm Günün Kutlu Olsun. Ayrıca ışıkları yakmak yerine lambaderi açmıştım ve bazı yerlere de mum koymuştum.

Cadılar bayramı gibi bir hava vardı evde ama bu daha çok kamufle olmak içindi. Çünkü ışıklar çok dikkat çekiyordu... Ayrıca elektriklerde de sıkıntı vardı.

Falcı Bacı'nın yaptıkları doğruyu söylemem gerekirse bir yere kadar işe yaramıştı lakin Berkan şu an olağanüstü hâl içerisinde olduğu için ilerlemesini göremiyordum. Berkan'ın bedeni ele geçirilmişti...

Duyduğum zil çalış sesiyle filmi durdurdum. Gelen kişilerin bizimkilerden olmadığını biliyordum çünkü hepimizde anahtar vardı.

Koltuktan yavaşça kalkıp baygın gözlerimle kapıya adımlamaya koyuldum. Normalde olsa endişelenirdim, Ex'lerimden biri mi dadandı yeniden diye ama şu sıralar beni HİÇBİR ŞEY korkutamazdı. Çünkü yeryüzüne iblisler dadanmıştı çoktan.

Kapıya doğru adımlarken bir kere daha çalmıştı zil tabii ama umurumda mıydı?

Hayır.

Kapıya vardığım zaman yine de bir ürperti hissedip delikten dışarı baktım. Zili çalan kişi Berkan'ın arkadaşı olan Ceyhun'du ve kollarını ovuşturuyordu. Bugün hava soğuktu özellikle bu gece, daha çok.

Kapının 3 tur kilidini açıp Ceyhun'a sanki karşımda bir yaratık varmış gibi baktım.

"Selam kanka." Dedi bana neşeyle(?).

Gözlerimi kısarak kafamı yavaşça arkama çevirip içeriye bakındım. Sessiz. Yeniden önüme çevirip gözlerine baktım kikirik yavşağın. Bu şekilde dışarıda nasıl dolanabilir?

Son günlerde dışarısı ÇOK tehlikeli.

"Aleyküm Selam." Deyip kafamı iki yana salladım. "Hayırdır?"

Tabiri caizse şok oldu. Bugün hetero günümdeydim çünkü şartlar bunu gerektiriyordu. Hayatta kalma kurallarından 189.

"Şey..." Diye gevelemeye başladı bir şeyler. "Berkan evde miydi ya? Bugüne sözü vardı."

Bugüne sözü vardı... Bu sözler aklıma durduk yere, talihin denk gelmesiyle, birdenbire, ALLAH'IN İŞİ İŞTE Kızıl'ı getirmişti. Bilmiyordum sebebini birdenbire hissettirivermişti işte.

Ceyhun'a her zamankinden daha fazla gıcık oldum ve eminim ki yüzüme de yansıdı.

"Evde değil. Git spor salonuna falan." Diye yalan söyledim. Nerede olduğunu kim bilebilirdi ki?

"Ama-"

"Gitsene lan-"

İçerden bir bağırma sesi duyuldu. Gözlerim sonuna kadar açılırken sözlerimiz kesildi de.

Aradan bu şekilde geçen üç beş saniyelik boşluktan sonra Ceyhun,

"Bir ses mi-" Diye konuşmaya başladığında,

"Telefonumun bildirimi." diye ben kestim sözünü. "Bildirim sesini değiştirdim." Diyerek yaklaştırdım kafamı ona ve gözlerimi kıstım. "Böyle daha güzel oluyor."

Erkek Arkadaşın Olmak İstiyorumWhere stories live. Discover now