Erkek Arkadaşın Olmak İstiyorum

Erkeklerden Teki

"Bana bunu nasıl yapar!?"

Berkan'la basılmamızın ertesi gününde İlayda'nın evindeydim. Bu sabah erken kalkmıştım ama yaşadığım gerginlikten dolayı yataktan -ve odamdan- uzunca süre de çıkmamıştım. Çünkü uyanıp aşağıya indiğimde Berkan'ın olacağını ve illaki bir şeyler hakkında konuşacağımızı biliyordum. Öğlen vakti aşağıya indiğimde tam da düşündüğüm gibi Berkan'ın evde olmadığını görmüştüm ve rahatça kahvaltı etmiştim.

"İloş... Sakin ol aşkım."

Kahvaltımı ederken İlayda'nın arkadaşlarından biri beni aramıştı ve İlayda'nın çok kötü bir halde olduğunu, ağlamaktan evi su bastığını ve sesinin kısıldığından falan bahsetmişti. Sebebini sorduğumda erkek arkadaşının bir erkekle mesajlaştığına BİZZAT kendi gözleriyle şahit olduğunu söylemişti.

Erkekle mesajlaşmasında zaten sorun yoktu, sıkıntı olan şey bunun da bir ALDATMA demek olduğuydu. Ama eğer ki bir kız olsaydım ve sevgilim de bir erkekle konuşsaydı sanırım yıkılırdım.

Yanımda burnunu sümküren İlayda'nın omzuna elimi koydum. Maksadım teselli etmekti ama ne yapacağımı bilmiyordum. Bir şeyler düşünmek zorundaydım çünkü kendisi bana kalacak yer vererek kimsenin yapmayacağı BÜYÜK bir iyilik yapmıştı ve ona kendisini iyi hissettirmeliydim.

"Boş ver İloş ya?" Diyerek arkadaşları gibi konuştum. "Biseksüelmiş zaten, hayır gelmez-"

Kafasını birden tavana kaldırıp göklere haykırdı,

"AMA NEDEN!?"

Ağzım açık kalmıştı. Cevabını ben de veremezdim ki... Acizlik...

"Sakin ol güzelim."

"Erkekler işte?"

İlayda, arkadaşlarından ikisiyle aynı evde yaşıyordu ve şu anda onlar da yanımızdaydı. Onları takdir etmiştim doğrusu. Çünkü erkek arkadaş meselesi ciddi bir durumdu ve böyle bir zor zamanda yanda olan arkadaş en doğru arkadaştır.

İlayda kafasını yavaşça bana doğru çevirdi. Kambur oturuşu, kızarık gözleri, ağlamaktan şişmiş suratı, morarık göz altları ve az önce burnunda sümükten oluşmuş balon falan çok bitap bir haldeydi.

Başımı biraz yana yatırdım ve gözlerimi iğrenmişlikle kıstım. Bu sorun olmazdı çünkü muhtemelen acıdığımdan bu hale büründüğümü sanırlardı ki bu gerçekti zaten. Sadece şu anki çehrem o sümükten dolayı bu haldeydi.

"Merak etme kız?" Deyip saçını omzunun arkasına attım. "Ben onu sana geri getiririm."

Bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum ama dostumu bu hale düşüreni ben de bu hale düşürmeye kararlıydım.

"Onu istemiyorum, sadece acı çeksin istiyorum Deniz."

"Tamam? Köpek gibi çekecek aşkım merak etme."

Başını yavaşça önüne çevirip indirdi. Hıçkırıkları hâlâ sürüyordu.

"Benim." Diye konuşan Pelin'le başımı ona çevirdim. "Benim tanıdığım bir medyum var. Büyü falanla da ilgileniyor-"

Berna ile birlikte derince bir iç çektik. Şaşkındık ve korku dolu bir hale bürünmüştük. Gözlerimiz sonuna kadar açıktı... Büyü?

"Büyü mü?" Diye soruverdim.

"Yani..." Derken sağı solu incelemeye koyuldu. "Büyü şart değil de... Bir fal? Falan baktırabiliriz hani..."

"Kız büyü günah ya!" Diye atıldı Berna. Gerçekten aynı şeye tepki vermiş olmamız iyiydi.