Kadın olmak
Anne olmak
Kız çocuğu olmak
Sırf bedenen bizden güçlüler diye bize her şeyi yapabileceklerini düşünen erkek egomanyası altında yaşamak
Soylarının devamı bizim rahmimizde büyümesine rağmen bizden güçlü olduklarını düşünmeleri, Cennet annelerin ayakları altında diyip anneleri öldürmeleri, 3 Tane kız çocuğu olan cennete gider diyen bir peygamberin ümmeti olmalarına rağmen o küçük kız çocuklarına işkence eden erkeklerle yaşamak onlara katlanmak zorunda kalmak
Bütün bunlar her kadının kızın yaşadığı ucu bucağı gözükmeyen zorluklardan bir kaçı sadece, Bu meslek erkek mesleği diyip yıllarca her yaptığım işe bir kulp bularak beni vaz geçirmeye çabalarında rağmen burdaydım.
Şimdi ise yine ve yeniden sırf kadın olduğum için bir terörist tarafından tehtid ediliyordum. Ama bilmedikleri şeyler vardı ben bu tehtidlerin bin katını yaşamıştım. Bunlar beni sadece güçlendirirdi. Tehdid olayının üstünden 2 gün geçmişti.
Yüzbaşı delirmiş sağı solu yumruklamış yanımdan mümkün olduğunca ayrılmamıştı. Korunması gereken sanki savcı değil de benmişim gibi davrandıkları 2 gün geçirmiştim. Şimdi ise zor bela ikna ettiğim timle ben savcının arabasında onlarda iki araba şeklinde beni takip ederek ederek merkeze iniyorduk.
Savcıya göre sürekli yan yana görünmeli ve onu hataya sürüklemeliydik. Bunun için sürekli dibimde geziyor benimle konuşmaya çalışıyordu. Ben ise sadece onu koruyordum ha tabi tim de beni koruyordu.
Kulağımdaki kulaklık cızırdadı ve yüzbaşının sert sesi duyuldu.
" Asi etrafında seni tedirgin eden bir hareketlilik var mı " derin bir nefes alıp
" Yok komutanım " savcı konuşmam ile başını bana çevirmiş ve derin bir nefes almıştı.
" Hala bozukmuyuz gece " kafamı ona doğru çevirip kaşlarımı çattım ben onu ne kadar görmezden gelmeye çalışsam da o bana o kadar yakın davranıyordu.
" Savcım ben görevimi yapan bir askerim size sizin tabirinizle bozuk olmam için size değer vermem gerekir" savcının bozulan yüzü kulakılıktan akifin kahkahası duyuldu.
" Helal komutanım şu an savcını suratını görmeyi o kadar isterdim ki" sert çıkarmaya çalıştığım sesimle
" Akif yer değiştirelim o zaman koçum sen bol bol savcının suratını görürsün bende rahat bir yolculuk geçiririm." sert bir şamar sesi gelmiş ardından akif de acıyla inlemişti.
" Komutanım ne vuruyosunuz ya yeminle sizin bu enseme attığınız tokatlar yüzünden ben bir gün felç kalacağım felç" tim hep bir ağızdan kıkırdarken savcı elini yüzüme yakın bir yerde hissettim ve hızlıca bileğinden kavradım
" Sakin bir daha bana dokunmaya kalkma" bileğini sertçe itip suratına baktım
" Yüzünde bir şey vardı"
" Olsun yüzümde bir şey olsun" bastırmaya çalıştığım sesimle " Bakin sadece şu it yakalana kadar birbirimizi görmek zorundayız lütfen işi daha fazla zorlaştırmayın" yüzbaşının sert sesi duyuldu
" Asi ses ver noluyor orda "
" Sorun yok komutanım " Yusuf homurdanarak
" Komutanım bu adam size yürüyor hatta yürümüyor koşuyor " kafamı yanımdaki adama çevirdim bana bakıyordu gözlerimi devirip konuştum
" Koşsun yusuf ben onu durdurmasını bilirim merak etmeyin " Akif gülerek
" Komutanım size olan hayranlığım günden güne büyüyor posterinizi bastırıp odama asacağım" bu sefer bende dayanamamış gülmüştüm. Tim kahkaha ile gülerken tek somurtan tabiki suratsız devdi.
