19. BÖLÜM

3.4K 170 13
                                    

Hayat gözünün alabildiğinde yol derdi dedem

Bazen çiçeklerle çevrili bazen çakallarla dolu ama up uzun bir yol yaşamaya bilene çakallarla dolu olduğunda bile güzel yaşamayı bilmeyene çiçeklerle çevrili olsa bile kötü

Sen hep yaşamayı bil önüne çıkan engellerde hemen pes etme herkesi hayatına öyle kolay kolay alma aldığını da çıkarma diye nasihat eder dururdu.

Hayatımın çok kısa bir döneminde gördüğüm ve ölümünde çokça sarsıldığım dedemden kalan sözlerdi bunlar

Yalnız kaldığın 5 gün boyunca çokça düşünme şansım olmuştu. O da benim gibi masumdu. Benden haberi yoktu. İçimde onu affetmeye çalışan küçük gece ellerini göğsüne koymuş vereceğim kararı beklerken Üsteğmen Gece çokça düşünceliydi. Nasıl bir karar vereceğini bilmiyordu. Hiç bir şey olmamış gibi davranamazdı ya gidecekti ya da kalacak

O gece binbaşı ile yüzleşmesinden sonra gitmeyeceğine emin olduktan sonra düşüneceğini söyleyip odadan ayrılmıştım. Bomboş koridorda odadan uzakta duvara yaslanmış Asrınla bile konuşmamış odama çekilmiştim.

Uyumayıp odanın içinde uzun uzun düşünmüş aklımca binbaşıyı haklı çıkarmak için her şeyi yapmıştım. Af etmek kollarına atlamak istiyordum. Güldüm bu halime

Bu kadar sevgisizdim, kimsesizdim işte

Tutunabileceği ilk şeye sıkı sıkı tutunuyor bırakmak istemiyordum .

Düşüncelerden çıkmasını sağlayan kapı tıklatma sesi ile yataktan kalkıp kapıyı açtı. Binbaşının postası kapının önünde tekmil verdi. " Komutanım Binbaşım hareket odasında sizi bekliyor acil olduğunu söyledi." Kafamı salladım. " Geliyorum "

Canından çok sevdiği üniformamı mesleğimi  özlemiştim. Vatanı bir yana şahsi meseleleri bir yanaydı. Binbaşının da böyle düşündüğünü var sayarak hızla üstünü giyindim ve hareket odasına adımladım. Derin bir nefes aldım ve kapıyı vurup içeri girdim.

" Üsteğmen Gece Asi " masanın en başında oturan binbaşı hemen yanında Asrın ve tim vardı. Binbaşı eliyle oturmam için işaret verdi. Bir kaç saniye gözlerimin içine içine baktıktan sonra gözlerini önündeki kağıtlara çevirdi. Asrının yanına otururken timdekilere küçük bir kafa selamı verdim.

" İyimisin " derin bir nefes alıp kafamı salladım. Gözlerine bakmıyordum bakarsam özlemim dışa vurur herkes anlar gibiydi. Bakışlarını üstümde hissederken yerinde rahatsızca kıpırdandığını gözümün ucuyla görmüştüm. Kesinlikle bulunduğu durumdan rahatsızdı. Bu durumda en suçsuz oydu.

" Apo şerefsizi rahat durmuyor. Elinde Alinin kız kardeşi var onu alıp geleceksiniz " Emir gayet açıktı.

Git - Al - Gel

Hep bir ağızdan onaylarken ben asla göz göze gelmemeye çalışıyordum. Koskoca binbaşıya da trip atamazsın gece

" Bende gelecektim ama Bürokratlardan biri gelecekmiş üstten kesin emir var burada kalmam gerekiyor. Asrın emir komuta sende kimsenin burnu kanamadan kızı alıp gelin" Kimsenin ağzını bıçak açmayan bir saat sonunda hazırlanmış uçağın önünde eksik olan üyelerimiz Asrın ve Yusuf'un gelmesini bekliyorduk. Biraz ilerden heybetiyle Asrın önde Yusuf da arkasından koşarak gelerek bir şeyler söylüyordu ama Asrın onu çok dinliyor gibi durmuyordu.

" Komutanım gelmem gerek " hızlı adımlarla yanımda yerini alan Asrın ellerini arkasında birleştirip önümüzde duran Yusuf'a baktı. " Gelmiyorsun Aslanım bana karşı mı çıkıyorsun söz ağzımdan bir kere çıkar biliyorsun " itiraz etmeye hazır yüz ifadesi ile öne atıldı Yusuf " Komutanım iyiymiş icazet aldım ne olur geleyim " kaşlarım çatılırken ikiliden ayırmadım gözlerimi " Ne oluyor Yusuf " Yusuf sanki benden bir hamle bekliyormuş gibi hızla bana dönerken bu sefer de bana yalvaran gözlerle baktı.

ASİWhere stories live. Discover now