24. BÖLÜM

1.7K 110 19
                                    




Bir kitapta okumuştum.

" Yaşadığım dönemden etimle kemiğimle nefret ettim."  Diyordu yazar
Şu an aynı bu şekilde hissediyordum. Karşımda bembeyaz tenine dokunulmuş hırpalanmış genç bir kadın ve her şeye rağmen sıkı sıkıya sarıldığı bir kaç öğrenci vardı.

Kafamı biraz sağa doğru çevirdiğimde ise asıl dehşetin orada olduğunu gördüm. Bir öğrenciye bomba bağlanmıştı. Hasan hızla çocuğun yanına doğru ilerken bende hızla silkelenip kadına doğru adımladım. Benim ona yaklaştığımı gördüğü zaman korku ile geriye doğru çekilmeye çalışmıştı.

Bu hareketi içimi biraz daha parçalarken hızla elimdeki silahı bıraktım ve yüzümü kapatan beremi hızla çıkardım. Hareketlerimi dikkatle izleyen kadın benim hemcinsi olduğumu anladığında yüzünde bariz bir rahatlama olmuş sıkı sıkı tuttuğu göz yaşları hızla akmaya başlamıştı. " Yaklaşabilir miyim ben Türk Askeriyim sana zarar vermem " 

" Ali " parmağı ile bomba bağlı olan çocuğu gösterdi. " Onu kurtarın " canın ne kadar yandığı belli olsa da öğrencisini düşünen kadına bakıp üstümdeki kıyafeti çıkardım ve yanına yaklaştım.

" Tamam " parmağımla Hasan abiyi gösterdim. " Hasan abi bomba imhada en iyisidir merak etme Ali kurtulacak " elimdeki kapşonluyu göğüslerine doğru örttüm.  Arkama doğru baktığımda Asrının da  bomba bağlı çocuğu sakinleştirmeye çalıştığını gördüm.

" Akif çocukları al " odanın köşesinde transa girmiş gibi bomba bağlı çocuğa bakan Akif ismini seslenmem ile bana dönmüş yanıma doğru adımlayama başlamıştı.  Öğretmene sıkı sıkıya sarılı çocukları istemeseler bile Akif'le dışarı göndermiştim.

" Gece sizde çıkın "

" Hayır hayır Aliyi bırakmam " sanki onu zorla çıkartacakmışız gibi biraz daha geriye doğru çekildi. Asrının bakışları kadına hiç dönmezken bana bakan gözlerinde saf acıyı görmüştüm.

Kadının rahatsız olacağını düşündüğünden ona bakmıyordu.

Başımı korku ile duvara yaslanmış kadına çevirdim. " İsmin ne " korkulu bakışları bana dönerken eliyle gözlerini silip konuştu. " Hilal " 

" Bana güveniyor musun Hilal ? "

Kafasını aşağı yukarı salladı. " Ali konuşamıyor sesi çıkmıyor ama çok korkuyor ben gözünden anlıyorum ne olur kurtarın onu " 

Konuşması üzerine kafamı hızla sandalyede bağlı küçük bedene çevirdim. Sessizce akıttığı göz yaşları ile çaresizce ter döken Hasan abiye bakıyordu. 

" Komutanım hepiniz çıkın " Hasan abinin hafif endişeli sesi ile Asrınla gözlerimiz hemen buluşurken ben kafamı kararlılıkla sağa sola salladım.  O beni ne kadar düşünüyor zarar görmemi istemiyorsa bende o zarar görmesin istiyordum.

" Hadi çıkart öğretmen hanımı Asi ben de Aliyi alıp geleceğim."

Bu kadar korkmuş bir kadını ne kadar zararsız olsa bile bir erkeğe bırakmak istemediğim için kafamı salladım ve hızla eğildiğim yerden doğruldum. Hilale  elimi uzatırken suratıma rahatlatıcı bir gülümseme yerleştirdim. " Hadi çıkalım Komutanım da hemen arkamızdan Aliyi getirsin " tereddüt ile baktığı suratımda biraz olsa güven sezmiş olmalı ki yavaşça titreyen elini uzattı. Kararlılıkla tuttuğum eli ile hırpalanmış bedeni kaldırıp kendi bedenime yasladım.

Kesinlikle ayakta durabilecekmiş gibi durmuyordu. Kapıya doğru attığımız bir iki adımda gözlerimi Asrına doğru çevirdim. Göz göze gelen bakışlarımız ile gözlerime bir hüzün çökerken konuşmadan yalvardım ona

ASİWhere stories live. Discover now