25. BÖLÜM

2.1K 131 42
                                    

İnsan hep mi güvendiği kişilerden  darbe yerdi.


Bu yaşıma kadar güvenebileceğim bir insan yoktu. Hiç kimseye mutluluğumu yada hüzünü mü anlatamamıştım. Hakkâri'de ise hem abimi hem de sevdiğim adamı bulmuştum. Bundan dolayı da  epey bocalamıştım. 

Bana gösterdikleri ilgi sevgi beni bulutların üstüne çıkartırken en ufak eleştirilerine de alınır olmuştum. Kendimle kaldığım zamanlar bu fevri hallerime kızıyor bir daha yapmamam gerektiğini düşünüp duruyordum.

Onlara güveniyordum. 

Onlar da bana güveniyordu. Ya da ben kendimi böyle avutuyordum. Düşüncelerim beynimi tabiri caizse yiyip bitirirken yattığım yerden doğruldum ve hemen yanımda yatan Hilale baktım.  Dakikalar önce zorlukla daldığı uykusunda huzursuzca uyuyordu.

Ben ise ufak çaplı bir sinir krizi geçirmiştim. Neredeyse kafayı sıyırmak üzereydim. Hala bana böyle bir şey nasıl yaptığını düşünüp duruyordum.

Asrının beni bayıltması üzerine arabada açtığım gözlerim ile patlama olmadığını ve herkesin iyi olduğuna emin olduktan sonra Asrın başta olmak üzere bağırıp çağırmış sonra da Hilalin yanına oturmuş ve kimseyle konuşmamıştım.

O ise bana tek bir açıklama bile yapmamıştı. Öylece suratıma  bakmış ve sakinleşmemi beklemişti. Benim zarar görmemem  için yaptığı bu hamlenin aslında beni daha çok üzdüğünden haberi yoktu. 

Aliyi ailesine teslim edip sessiz bir yolculuk geçirdikten sonra Hilali de almış revire getirmiştim. Yaklaşık iki saattir kaldığım bu odada tek beklediğim kişi vardı o da sanırım yüzü olmadığından yanıma gelmemişti.

Derin derin nefes alırken kapının yavaşça açılması ise aldığım nefes boğazımda kalmıştı. Gelmiş miydi ? Peki eğer oysa  ona nasıl davranmalıydım ?

" Gecem " abimin sesi ile içim rahatlarken nereden geldiğini anlamadığım duygusallık bir anda üstüme karabasana gibi çökmüş gözümden bir damla yaş düşmüştü.  Abim böyle bir manzara beklemiyor olacak ki kapıyı kapatmış ve büyük adımlarla yanıma yaklaşmış beni kollarının arasına almıştı. Olan bitenden haberi olmadığı kesindi.

" Ne oldu " başımın üstündeki eli yavaşça saçlarımı okşarken bir yandan da göğsü seri şekilde inip kalkıyordu. Parmağımla Hilali gösterdim.  " Abi ona dokunmuşlar " ağlamam biraz daha şiddetlenirken yaslı olduğum göğsü anında kasıldı. Kendim derdim onunkinin yanında söylemeye bile utanırdım.

" Şii tamam ağlama senin güçlü durman gerekiyor ki o da senden güç alsın "  burnumu çekip bakışlarımı gözlerine çıkartım. " Abi "  o da aynı şekilde başını eğdi ve bakışlarımızı birleştirdi.

" Abim "

" Ben nasıl onu teselli ederim bilmiyorum beni yalnız bırakma "   

" Ben seni hiç yalnız bırakır mıyım  bunun da üstesinden geliriz sen merak etme ben hep arkandayım. " Sözleri üzerine tekrar başımı göğsüne yaslarken kollarımı biraz daha sıkı sardım bedenine. Şu an birinin bana sarılıp teselli etmesine çok ihtiyacım vardı. Bir süre daha böyle kaldıktan sonra Hilalin yattığı yerden hareketlendiğini gördüm. Abimin kollarından arasından çıkıp ona doğru yaklaştım.

" Su " kısık çıkan sesi ile yanında bulunun suyu hemen açtım ve ensesinden kaldırarak yavaşça içirdim. Yavaşça aralanan gözleri öncelikle beni sonra ise arkamdaki heybetli bedeni takıldı. Abimi görür görmez gözlerinde korku belirirken tek eli ile kolumu tutup kendine biraz daha çekmeye çalıştı.

Korkuyordu. Ona ne yaptılarsa gördüğü her erkekten korkuyordu. Onları elime geçirince analarından doğduklarına pişman edecektim.

" Hilal " gözleri zorlukla gözlerime çıkarken biraz önce ağlamamışım gibi gülümsemeye çalıştım.

ASİWhere stories live. Discover now