11. BÖLÜM

4.7K 221 31
                                    

İnsanoğlu yaşadığı her şeye alışır derdi dedem

İyiye kötüye, mutluluğa mutsuzluğa

Er yada geç alışı ve kabullenir.

Benim yaşantım ise alışılabilecek bir yaşam olmamıştı hiç bir zaman. Küçücük yaşta yüzlerini bile hatırlayamadığım ailemi kaybetmiştim. Tek bir resimleri bile yoktu bende sadece benim anneme çok benzediğimi onun da benim gibi uzun sarı saçları olduğunu söylerdi dedem. Onlar hakkında tek bildiğim şeydi bu.

En azından mezarlarını bilsem ve ziyaret etsem diye yalvardığım her an döverdi amcam beni onları unutmam gerektiğini öldüklerini söyler dururdu. İnsan ailesini nasıl unutur.

Ben unutmuştum.

Hayat benim için hep zor ve meşakatli olmuştur. Hedefime ulaşmak için insanların kat ettiği mesafeden hep daha fazlasını kat etmem gerekirdi. Arkamda kimsenin olmadığını bilen herkes ezebildiği kadar ezmiş alabildiği kadar çok şeyimi almışlardı. 10 yaşındaki çocuğun düşünmesi gereken şey dayaktan nasıl kaçacağını olmamalıydı ama ben bunu düşünüyordum.

O cehennemden kaçtığım ve askeriye girdiğim zaman da aynı şeyler olmuştu. Kimsesiz olduğum gerçeği yüzüme tokat gibi çarpmış izinli olduğum günler bile askeriyede durmak herkesten daha çok çalışmak zorunda olmak beni güçlendirirken içimdeki kız çocuğu gün geçtikçe küçülmüş ufacık kalmıştı.

Şimdi ise o küçük kızı gördüğünü iddia eden bir adam vardı karşımda

Şu yaşına kadar güvendiği herkes tarafından terk edilen bir kız olarak şimdi karşımdaki bu adama güvenme düşüncesi bile beni korkutuyordu.

Bir yandan da yanında o kadar huzurlu hissediyordum ki bütün korunma mekanizman yere bir oluyordu. Herkese bu kadar sert ve kaba davranırken benim yanımda sessiz sakin huzur veren bir adam dönüşüyordu aynı benim olduğum gibi

Dövüşten bu yana 1 hafta geçmişti. O günden sonra kimse olay hakkında konuşmamış olay yaşanmamış gibi davranmıştı  tabi bu en çok benim işim yaramıştı. Binbaşıyı da sadece yemeklerde görüyordum orda da ben yokmuşum gibi davranıyor benim olduğum tarafa bile bakmıyordu.

Sabahları eğitim sonrası ise timce oturup birbirimizi daha iyi tanıdığımız sohbetler yaptığımız gayet eğlenceli geçen bir hafta geçirmiştik. Biraz olsun yaşadıklarım silikleşmiş başka şeyler düşünür olmuştum.

Şimdi ise odama bir askerin gelmesi ile binbaşının bizi toplantı odasına çağırdığını öğrenmiş hızla hazırlanarak toplantı odasına gelmiştim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Binbaşının baş köşede oturarak Asrın ile bir şeyler konuşuyorlardı. Benim gelmem ile kafaları bana döndü.

" Üsteğmen Gece Asi Ankara Emret komutanım " Bir iki saniye yüzüme bakmış sonra eli ile koltuğu göstererek oturmamı işaret etmişti. Ben otururken diğer tim üyeleri de gelmiş dikkatle projeksiyona yansıtılmış kadın resmine bakıyorduk.

" Bu Hasret Taşkın kod adı Alev kadın başkan dedikleri şu an en yetkili rütbede bulunan şerefsizin sevgilisi istihbaratlara göre Başkan dedikleri piç bu kadına kör kütük aşık ve kadın bunu bilerek tüm herkesi parmağında oynatıyor. Aslında tüm saldırıları bu kadın planlıyor başkan ise emir veriyor. Uzun zamandır takip ediyorduk zaten ama kulaksızın ölmesi üzerine kadının aslında kulaksın kardeşi olduğunu öğrendik. " Kafasını ilk defa bana doğru çevirip gözlerimin içine baktı.

" Bu da demek oluyor ki kulaksızın ölümünden seni mesul tutuyor ve sırf intikam almak için başkanla birlikte aldığım habere göre büyük bir saldırı planlıyor. Bu saldırının baş kahramanı sensin Asi seni kaçırıp dağa kaldırmak istiyor ki abisinin intikamını alsın "

ASİWhere stories live. Discover now