YÜZBAŞI ASRIN KURT
2 Kişinin bildiği şey sır mıdır ve insanlar bir sırrı ne kadar saklayabilirler?
1 hafta 4 ay 7 yıl yada ölene kadar
Beynimizin içinde dönen ve aslında bizim bilmememiz gereken bu bilgi insanlığın ne kadar vicdan azabı çekmesine neden olmuştur. Bu yaşıma kadar hep kartlarını açık oynayan biri olarak şu an binbaşının karşısında afallamıştım. Bana benim timim üsteğmeni hakkında bir sır vereceğini söyleyen binbaşıya baktım boş gözlerle
Bir yanım deli gibi merak ederken bir yanım bu sırrı öğrenmek istemiyordu.1 aylık binbaşının Asi hakkında bir şey biliyor olması beni derinden rahatsız etmişti. Kafamda ne olabileceği hakkında bazı şeyler dönerken aklından hiç çıkmayan o güzel mavi gözler geldi. Ondan bir şey saklamak istemiyordum. Zaten çok zor güvenen bir kadındı ve bir bu samimiyete gelene kadar zor zamanlar atlatmıştık. Şimdi onun hakkında onun bile bilmediği şeyi öğrenip ondan saklamak demek bunca geldiğimiz yolu gerisin geriye dönmek demekti.
" Komutanım kusura bakmayın ama ben öğrenmek istemiyorum " zaten bana söyleme kararını zor aldığı belli olan binbaşı kaşlarını derince çattı.
" Neden " aslında neden olduğunu biliyordu ama benden de duymak istediği aşikardı.
" Bakın tahmin ettiğiniz üzere gece sadece benim timimin üsteğmeni değil benim içinde çok değerli ve güven problemi olan bir kadın kalın duvarları var ve ben o duvarları yıkana kadar çok uğraştım. Şimdi böyle bir durumda bana tekrar cephe alacaktır ve ben böyle olsun istemiyorum" benden böyle bir tepki beklemeyen binbaşının sinirlendiği çok belliydi.
" Asrın burada geceyi en iyi tanıyan sensin benim yanımda olmanı istiyorum " söyleyeceği şeyin büyüklüğü beni korkuturken rahatsızca kıpırdandım.
" Komutanım Asi yarılı bir kadın dosyasını okumuşsunuz ama orda yazmayan çok şey yaşamamış tekrar yara almaması için elimden geleni yaparken siz oyununuza beni alet etmek istiyorsunuz "
" Ne yarasından bahsediyorsun "
" Vücudunun çoğu yerinde sigara izleri var yaralandığında yanında kalmıştım uykusundan sürekli sıçrayarak uyanıyor , sayıklıyor ailesi vefat ettikten sonra amcası denen şerefsizin yanında kalmış bu konu hakkında konuşmuyor ama orda hem bedenen hem de psikolojik çok yara aldığı belli " iki elini masaya koyarak aniden ayağa kalktı.
" Bir dakika o adam ona şiddet mi uygulamış " kafamı salladım.
" Dediğim gibi bu konu hakkında konuşmuyor ama böyle bir şey olduğu bariz belli " odanın içinde sinirle gezinmeye başladı. İki elini saçlarından geçirirken karşımdaki sandalyeye kendini resmen attı. Koskoca binbaşı utanması karşımda ağlayacaktı. Şaşkınlık ifadesi bütün bedenimi sararken kaşlarım derince çatıldı. Ne oluyordu burada
" Ne söyleyeceksiniz bana yoksa seviyor musunuz onu " ağzımdan bilinçsizce çıkan bu cümle bedenimde yoğun bir sinir ele geçirirken yerimden hızla doğruldum.
" Sakın uzak durun ondan " gözlerimi hızla kapatıp ayağa kalktım. Böyle bir şeyin düşüncesi bile beni delirtmişti. Buradan çıkmam lazımdı yoksa aklımı kaçıracaktım. Hala karşımda dirseklerini bacaklarına koymuş elleri saçlarında kafası eğil binbaşıya baktım. İkimiz de dağılmıştık. Kapıya doğru adımladım uzaklaşmalıydım buradan
" Evet seviyorum onu hem de çok " duyduğum cümle ile yerimden kımıldayamadım. Biraz önce sevdiğim kadına olan aşk itirafına şahit olmuştum. Benim daha kendime itiraf edemediğim bu duyguyu 1 aylık binbaşıdan duymuştum. Ayak parmaklarımdan saç tellerime kadar olan bir sinir akımı tüm benliğimi kaplamıştı. Kafamı çevirerek bana bakan binbaşıya baktım.
