ilk temas

993 95 74
                                    


1 ay sonra ( Kasım 1968 )

🍂

Havalar artık yavaştan soğumaya başlamıştı. Mesut'un dediğine göre 1 ay sonra daha da soğuk olacakmış. Özellikle aralık ayına yakın...

Bende şimdi kafam dolu bir şekilde kampüse doğru yürüyordum
İlk ay olmasına rağmen annem burnumda tütüyor, özlemekten burnum sızlıyordu. Resimleri bende vardı fakat yetmiyordu. Çoğu zaman amcamda keşke burda olsaydı diyordum. Onun varlığı her zaman bana güç vermişti çünkü.

Ben bunları düşünürken yanımda yürüyen ve varlığını az daha unutacağım Mesut'ta benimle beraber yürüyordu. "Hayırdır yoldaş, pek dalgınsın. Bir şeye ihtiyacın olursa çekinmeden söyle" dediğinde, hafifçe tebessüm edip elimi omzuna attım ve öyle yürüdük. Minnet duyuyordum ona. İyi bir arkadaştı.

Dernekte de çok aktif biriydi. Aynı fakültede idik. O ikinci sınıf öğrencisiydi ve bizden farklı olarak Radyo Televizyonculuk bölümünü okuyordu. Fakülteye ve derslere alışmam için de elinden geleni yapıyordu
İlk zamanlar Ramazan, Ben ve Memo derneğe adapte olmada sıkıntı yaşıyorduk. Mesut sağolsun neyin ne olduğunu sıkılmadan anlatıyordu.

Devrim başkan, sürekli dernekte olmuyordu. Onun yerine daha üst sınıftan kişiler vardı.

Bunların arasında en aktif üye olan Deniz Gezmiş'ti. Hukuk fakültesi 3. Sınıf öğrencisiydi. Üniversiteden de sorumlu başkanımızdı. Onun dışında Memo'ya çok destek oluyordu. Birde aynı fakültede olmaları, sebebiyle daha iyi bir anlaşıyorlardı.

Peki beynini siktiğim kuzenim nerede şimdi diye soracaksanız olursanız!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Peki beynini siktiğim kuzenim nerede şimdi diye soracaksanız olursanız!. Hemen söyleyeyim.

Üst sınıflarda okuyan ve kendisinden iki yaş büyük bir kız ile sevgili olmuştu. Şimdi de kızın yanında. 'Kesin şuan keriz gibi para yediriyordur' diyordum içimden.

Akşam eve gelsin de, onu bir dayak manyağı çevireyim kendine gelmesi için.

Para bu, su değil. Parası biterse benim paralarıma konacaktı. Ben ne yapardım peki? Memo'yu keserdim. En iyisi katil olmadan önce Memo ile bir konuşmamdı. Eniştem Mersin'de onun için çalışırken, o burada kızlara yediriyordu. Hayır kızda kız olsa içim yanmazdı...

Nihayet okula yetişmiştik. Üniversitenin kafesine bakarken tamda tahmin ettiğim gibi kafe de kızla beraber kahkaha atıyordu. Hayır yani, komik ne varda bu kadar gülüyorlar.

Mesut kolumdan çıkıp, bana döndü ve samimi bir dille "Yoldaş, ben arkadaşların yanın geçiyorum istersen sen de gel"

Başımı hayır diye sallayıp çenemle kampüsün kafesini gösterdim. "Yok kardeş ben bu salak Memo'ya bakıp geleyim"

Mesut kahkaha atarak elini omzuma atıp "Tamam, kolay gelsin sana"

"Eyvallah, yoldaş"

Bir saniye daha durmadan kafeye doğru yürüdüm. Kafenin yanına gittiğimde Ramazan'ı da Memo'nun hemen yanında gördüğümde homurdandım. Ulan ne ara gelmişlerdi. Bende, Yolda gelirken Ramazan neden yanıma uğramadı diye söylenip, vicdan yapıyordum.

PARÇALI HAYATLAR     SAĞ-SOL.  Where stories live. Discover now