Hasretinden Prangalar Eskittim

635 65 15
                                    

Bölümleri atlamadan okuyalım. Yoksa karakterleri tam tanıyamazsınız

Keyifli okumalar ❤️

***

Ara tatilin sonuna gelmiştik. Yarın da sabah erkenden hep beraber İstanbul'a gidecektik. Nedense kendimi artık bu şehire çok yabancı gibi hissetmeye başlamıştım. Bir an önce kurtulursam benim için daha hayırlı olacaktı..

Zaten beş gün sonra Mesut'un nişanı olacaktı. Dün telefonla konuştuğumuzda erkenden gelmemizi ve bizi çok özlediklerini söylemişlerdi. Ramo ile de konuştum. Sesi biraz mesafeliydi eskiye göre yada bana öyle gelmişti belki. bilmiyorum kesin birşeye emin olamıyorum artık! İşte bu en son isteyeceğim şey bile olmazdı. Ramo söylemezdi belki ama dernektekilerden biri Zafer ile yakın arkadaş olduğumuzu duyarsa Baran'ın başına gelen benim de başıma gelirdi.

Neyse amcam ile aramı da düzeltmiştim. Barışmak için amcama sarılmam yetiyordu. Cemal'e de gelmesi için ısrar ettim. O da annesi ile gelecekti bizimle. Hem İstanbul'u da görmüş olurlardı. Şimdi de bavulumu hazırlıyordum. Kardeşimde günlerdir ne giyeceğini bir türlü karar veremiyordu. Bu yüzden Yıldız ile beraber hergün terziye gidip geliyorlardı.

Onlar hazırlık yaparken ben de sigara paketimi alıp, evin arka tarafına geçtim. Elimi cebime iliştirip Zafer'in tesbihini çıkardım. Özlemden burnum sızlayınca da tesbihi kalbimin oraya götürüp bir müddet tek hareket etmeden bekledim. Onun kokusunu çok özlemiştim. İstanbul'a gidersem ilk işim onun yanına uğramak olacaktı.

Tabi Ramo peşimi bırakırsa. Yada Cemal yada Memo...

Hay amına koyayım ya. Ben niye herkese söyledim ki şimdi. Bir yandan da Zafer'e ihanet etmiş gibi hissediyordum. Bana 'Eger birgün birine söylecek olursak, önce birbirimize söyleyelim' demişti. Ama ben ondan habersiz iki kişiye söyleyip, birini de kuşku içerisinde bırakmıştım. Sigaram izmarite yaklaşınca arkamı döndüm. Memo'yu kapıda bana bakarken gördüm. Saat henüz akşam 10'du.

Ağzımdaki dumanı üfürdüm. "Kuzen!!" dedim.

Memo'nun neden bana bu şekil baktığını az çok tahmin edebiliyordum. Gözlerini benden ayırmadan eli cebinde bana doğru ağır ağır yürüdü. Belli ki ilk ona söylemedim diye çok kırılmıştı. Yanıma geldikten sonra kolunu koluma geçirerek beni sokağa çekti.

"Biraz kardeş kardeş yürüyelim" dedi

Yüzüne kısa bir bakış atarak kafamı salladım. Kötü birşey yapmamıştım ben. Kimi sevdiğim önemli değildi. Kiminle mutluysam, kimin yanında huzur buluyorsam o önemliydi benim için. Kimseye hesap vermeyecektim. Beni yargılananlarda bu saatten sonra benle muhattal olmasınlardı...

Kırık ses tonuyla "Neden bana anlatmadın hiç? Niye ben sarhoş bir halde bir erkeği sevdiğini Cemal ile konuşurken duyuyorum?"

"Memo..."

Bir nefes bırakıp "Bırakta ben biraz konuşayım" dediğinde gözlerim dolu bir şekilde yüzüne baktım. Ben ki hayatımda ailem dışında gözleri dolmayan biriyken, şimdi sevgim yüzünden gözlerim olduk olmadık doluyordu. Tek sebebi ise sevdiğim kişinin bir erkek olmasıydı.

"Kuzen oradan bakınca o kadar mı güvensiz duruyorum?" dedi kızarmış gözleriyle

"Yok oğlum olur mu öyle şey! Sadece anlatmaya çekiniyordum. Kendim bile yabancı iken bunu sana nasıl anlatırdım"

Elini yanağıma getirip yüzümü avuçları arasına aldı. "Kimdir peki?" diye sordu.

Islanan yanağımla sessizce yere baktım. İnatçı herif. Öğrenmeden bırakmazdı ki şimdi bu."Tanımazsın dedim ya oğlum. Lütfen ısrar etme...Bavulunu hazırladın mı?"

PARÇALI HAYATLAR     SAĞ-SOL.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin