Vazgeçirmek

437 62 28
                                    

Dün nişandan sonra direkt eve geldik. Biraz sohbet ettikten sonra herkes erkenden yataklarına geçti. Amcamı tek yakalamaya çalışacaktım ama yok. Bir türlü denk gelemedik. Üstüne birde Devrim başkan da gelince biraz oturdular. Sonra da beraber derneğe gittiler. Saat geç olunca kafamda binbir  düşünceyle gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım Ama uyuyamadım. Hayır Zafer katılmasa olmaz mıydı amına koyayım.
Oflayıp, artık ne zaman uyudum bende bilmiyorum ama sabah gözümü zar zor açtım.

Sabahta annem her zamanki gibi sobaya odun atmış yengemle kahvaltıyı hazırlamıştı. Kahvaltı faslından sonra, odamda biraz daha takıldım. Ayşe'de gelince Gülsüm ve Yıldız'la dünkü nişanı konuştuk. Sohbet bir süre sonra kadın kısmına geçince odamda onları başbaşa bırakarak salona geçtim. Ayşe'de çok durmadan evine gitti.

Amcam ise eşofmanını giymiş düşünceli bir şekilde koltukta oturuyordu. Sonra sıkıntılı bir sekilde ayağa kalktı ve sigarasını alıp balkona çıktı. Bende başımı babaanenmin dizine koymuş amcamın hareketlerini izliyordum.
Babaannem ise sıcak sobanın yanında sessiz sessiz saçlarımla oynuyordu.

Uzun zamandır bu kadar kalabalık bir şekilde bir yere gitmemişlerdi. Onlar için de değişiklik olmuştu. Hem yarın gençler olarak sahile çıkardık belki.
Memo'ya baktığımda ise sobaya yakın yerde erkek kardeşini ayağıyla Yukarı kaldırıp, indiriyordu. Ardından amcamın oğlunu. Kendisi çocuk gibi olunca hareketleri de çocuk gibiydi. Ama Memo'ya yakışıyordu bu hareketler.

Cemal ise amcamın yanına giderek Turan ile buluşacağını söyledi. Amcam bu konuda Cemal'i pek kısıtlamazdı. Onay verdi. Hem aylar önce askerliğini de bitirmişti. Geçenlerde amcama kendine ait işyeri açacağından bahsediyordu

Şimdi de ayakkabısını giyiyordu. Kapıyı açıp tam dışarı çıkacaktı ki Memo hızlıca ayağa kalktı ve Cemal'in yanına uçtu.

"Cemal, şimdi sen buraları pek bilmezsin kardeşim. Kaybolursun falan. O yüzden bende seninle geleyim" dedi. Başımı ninemin bacağından alıp onlara doğru yürüdüm. Sessiz bir ses tonla "Turan'ın yanına gidecek amına koyayım sen nereye hemen" dedim

Memo buruşmuş yüzüyle bana dönüp yanaklarını şişirdi. Tek kaşını kaldırarak "Olsun. Yinede tek kalmasın. Hem bende Ramo'nun yanına gidecektim. Kitabım orada kalmıştı. İki gün sonra dersim de başlayacak"

"E ara kendisini okula gidince getirsin sana"

"Yav sanane amına koyayım. Çıkıp gezeceğim belki ala alâ" diye sitem etti.

"Siktir amına koyduğum. Git ne yapıyorsan yap"

Cemal bize güldüğünde Memo'yla birbirimize ters ters baktık. Sonra da onları arkamda bırakıp içeri adımladım. Onlar gittiklerinde, bende amcamı tek yakalayarak Zafer'in bana anlattığı konuyu açmak istedim. Peki ama nasıl soracaktım şimdi!

Ya bana sen nereden duydun? derse ne cevap verecektim. Sıkıntılı bir şekilde ofladım. Hem Zafer için hemde amcam için mecburdum. Bir şekilde lafı o mevzuya getirmem gerekiyordu

Amcam ise hala düşünceli bir şekilde balkonda sigarasını içiyordu. Bir dakika kadar cesaretimi toparladıktan sonra balkona çıkarak amcama bakmaya başladım. Amcam ise sigarasını bitirdiğinde başını bana çevirdi. Tebessüm eden yüzüyle göz kırptı. Kollarımı götürüp beline sardım. Gözlerim dolunca amcam eğilerek kafama öpücük kondurdu.

"Aslan yeğenim benim!" dedi ve elini balkon kapısına attı. "Hadi gel içeri geçelim, hava buz gibi oldu"

Başımı göğsünden çekmeden "Dün niye Devrim başkanla öyle apar topar gittin evden amca?" diye sordum. Cevap gelmeyince biraz uzaklaşarak yüzüne baktım. Kaşlarını belli belirsiz çatmış sıkıntılı bir şekilde bana bakıyordu.

PARÇALI HAYATLAR     SAĞ-SOL.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin