Uzun bölüm olduğu için hatam olduysa affola
Keyifli okumalar ❤️
***
Siyaset Bilimi dersinden çıkmış kütüphaneye gidiyorduk Ramo ile.
Çünkü finaller artık yavaş yavaş yaklaşmak üzereydi. Açıkçası vize sınavlarından aldığım puanlardan gayet memnundum. Vizelerden önce aksilikler yaşasam da yılmadan hepsini alnımın hakkıyla vermiştim.
Bugün de postaneye gidecektim. Annem ve amcamla konuşmak istiyordum. Hem onları çok özlemiştim. Hem de vize sınavından aldığım puanları da amcama söyleyecektim. Pek anlamasa da yinede söylüyordum. Onun için yüksek not olsun da nasıl olursa olsundu..
Düşünceli bir şekilde yürürken, Ramo'nun susmak bilmeyen çenesine maruz kaldım. Israrla üst üste sorular soruyor beni köşeye sıkıştırıyordu. Hemde nefes almadan. Yürümeyi kesip ağzım açık öylece Ramo'nun yüzüne bakmaya başladım.
"E dün nereye kayboldun?"
"Mesut'a önemli bir işim var demişsin?"
"Derneğe de de gitmemiştin?"
"Memo'ya sordum eve de geç gitmişsin?"
Diye daha devam edecekti ki, elimi ağzının üstüne koydum ancak susturabildim. Ramo ise, elim ağzındayken, hala sorularını soruyor, ımlanıyordu. Allah'tan anlaşılmıyordu da kafam biraz yerine geldi
"Lan sus. Sabahtandır beynimi siktin amına koyayım. Nasıl bir çene bu, vır vır vır. Susmak bilmedi"
Bir müddet sonra elimi çektiğimde yine başladı "Neredeydin?" diye sorunca, dayanamayıp ensesine şaplağı geçirdim. Yoksa bu hala sorularını sormaya devam edecekti.
"Tamam lan sus. Söyleyeceğim!"
Ramo, kütüphaneye girmeden köşeye çekti beni ve kollarını birbirlerine bağladı. Eliyle de bekliyorum, hadi konuş, yoksa belanı sikerim der gibi işaret verdi.
"Şeydeydim. Imm, hava almak istedim. Bütün günü kendime ayırmak istedim. İstanbul'u gezmek istedim. Sizi de yormak istemedim mesela" dediğimde
"Lan yalan yalan konuşma. Sanki seni tanımıyorum"
Haklıydı. Yalan konuşmazdım. Ama bu gidişle Zafer bey sayesinde yalan ağzıma yuva yapacaktı sanırım...
"Ramo yav ne çok konuştun. Hadi yürü kütüphaneye gidelim yoksa şevkim giderse bir bok çalışamam" deyip arkama bakmadan yürümeye başladım. Ramo'ya belli ettirmeden ohladım.
"Elbet bunu öğreneceğim oğlum!" dedi. Onu umursamdan kütüphane kapısını açtım. Ve gördüğüm ilk boş masaya geçip oturdum.
Çantamdan not kitaplarını çıkardım. Hocanın verdiği kavramların tanımını deftere geçirmeye başladık beraber. Göz ucuyla Ramo'ya baktığımda, tamamen kitaba odaklanmıştı.
Derin bir ohhh çektim. Ve iç çekerek dün olanları düşündüm.
***
Bundan sonrası ilahi bakış açısı
( Dün, okuldan sonra yaşananlar )
Bışar dün Şakir hocanın dersinden çıktıktan sonra Ramo'ya görünmeden, hızlıca kantine, Mesut'un yanına gitti. Beş dakika oturduktan sonra önemli bir işim olduğunu söyleyip, yanından ayrıldı.
Fakültenin kantininden çıkarak merdivenlerden aşağı kata indiğinde, Ömer'in sinirli bir o kadar aşağılayıcı bakışlarına maruz kaldı. Tek kaşını kaldırarak Ömer'e göz kırptı. "Hayırdır lan, ne bakıyorsun öyle!" dedikten sonra aynı küçümser bakışı attı kendisine
आप पढ़ रहे हैं
PARÇALI HAYATLAR SAĞ-SOL.
ऐतिहासिक साहित्यTürkiye'de olduğu gibi, Avrupa'da da başkaldırı yılı olan 1968 yılının gençlik eylemleri, Üniversitedeki boykotlar gibi bir sürü olayın olduğu kara yıl... Ülkü ocakları Reis'i Zafer ve Sosyalist düşünce derneğine amcası sayesinde üye olan Gazetecili...
