Sadece Öp Beni

617 64 60
                                    

Zafer'in Ağzından

***

Yaklaşık bir haftalık hastane serüveninden sonra taburcu olup eve gelmiştim. Babamın dostu ve benim de ameliyatımı yapan Çetin abi eve gitmemin sağlığım açısından daha iyi olacağını söylemişti. Kendisi de koyu bir ülkücüydü. Birde eve sık sık hemşire göndertip tedavimi evde devam ediyordum. Gerçi çok birşeyim kalmamıştı. Pansuman felan yapılıyordu.

En geç, birkaç güne artık ayağa kalkardım diye tahmin ediyordum. Bu yüzden pansuman yapılan yerin enfeksiyon kapmaması için çok dikkat ediyordum. Bir an önce ayağa kalkmak ve sevdiğim adamı tekrar kollarım arasına almak istiyordum.

Evde kalmaktan ruhum daralmıştı çünkü. Alışık değildim. Sanırım yaradan değil annemin dırdırından enfeksiyonu kapacaktım en son...

Sabahtan beridir 'Yaşın geldi geçiyor artık' diyor, evlenmem için daha çok baskı yapıyordu bana. Hayır yaşlı da değildim. Bir ay sonra ancak 30'a giriyordum.

"Oğlum bak Yakup amcanın bir kızı var. Adı Esra, henüz 20 yaşında. Bir görsen bir içim su"

"Anne yeter. Yemin ederim daralttın beni. Sana evlenmeyi düşünmediğimi daha kaç kere söylemem gerekiyor" dayanamayıp sertçe konuşmak zorunda kaldım. Yoksa susacağı yoktu. Tamam haddinden fazla kendisine çok bağlıydım ama bu evlilik mevzusu artık yeterdi...

Hayır birde evlenip sorumluluk almaktan korktuğum yada kaçtığım yoktu. Ben direk istemiyordum. Zaten gönlümdekine günler önce nikahı kıymıştım.

Anneme aylardır hayır dememe rağmen sürekli bana birini ayarlıyordu görüşmem için. Bışar'dan önce bulduğu kızlarla buluşuyor sonra da kibarca red ediyordum ama şimdi ne kendime ne de gönlümdekine ihanet edip buluşamazdım.

Annem sitem ederek "Oğlum, bende diğer anneler gibi torun sahibi olmak istiyorum. Benim de hakkım değil mi torun sevmek?"

Çenemle Turan'ı gösterip "Bak, bir tane oğlun daha var. Hemen sağ tarafında oturuyor. Benden umudunu kes. Onu bir an önce evlendir"

Turan ağzındaki elmayı dişlemekten vazgeçerek "Yav beni niye karıştırdın şimdi. Ben ne alaka şimdi" gözüyle susmam için işaret yapıyordu. Kocaman  sırıttım. Bende inat olsun diye daha çok üstüne gittim.

"Hem onun sevdiği de var. Gelininde hazır. Bir gör Allah sahibine bağışlasın"

"Ohaa yalana bak.. Anne yemin ederim yok öyle birşey"

Annem direkt sağına dönüp ayıplarcasına "Oğlum ne biçim konuşuyorsun sen. Abiye yalancı denilir mi?"

Annemin bu söylediği daha çok gülmeme sebep oldu. Merdivenlerden ayak sesi gelince mavilerimi oraya değdirdim. Kız kardeşim sallana sallana iniyordu.

"Gel kız buraya! Abini özlemedin mi?"

Beklemediği cümleye gülümsedi. Koşar adım yanıma doğru yürüdüğünde Turan kolundan tuttu.

"Ödevlerini yaptın mı kız?" diye tehditvari soru sordum

"Off abi yaptım. Allah aşkına cellat gibi başımda dikilip durma sürekli"

Bu durum benim de canımı sıkıyordu. Hele ki Turan'ın karşımda bu şekil davranması, daha çok sinirlenmeme neden oluyordu.

Tamam evin reisi babamdı ama bana karşı da haddini bilsinlerdi. Biraz yüksek çıkan sesimle "Turan! Bırak kızın kolunu çabuk. Bir daha karşımda bu şekil konuştuğunu görmeyeyim!!"

PARÇALI HAYATLAR     SAĞ-SOL.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin