1| ''Remember when was the last time you put them to sleep''

6K 373 287
                                    


1: "Remember when was the last time you put them to sleep?"


Yer: Seul

Saat: 21.10

-

"Jihyo, bebeğim uyku vakti!"

Saat dokuza gelirken, Taehyung mutfaktan yeni çıkabilmişti. Birkaç saat öncesine kadar, eşi Jungkook'un eve gelmesini sükunetle beklemiş, bu sebepten akşam üstü kurduğu masayı kaldırmamıştı. Fakat Jungkook gelmemişti. Taehyung defalarca kez aramış olsa bile, kocası telefonunu kapatmıştı. Yalnızca telefonunu kapatmadan önce bıraktığı bir sesli mesaj vardı. Mesajda kendisini beklememesi gerektiğini söylüyor, biraz geç kalacağını belirtiyordu.

Mesaj bırakmış olsa bile Taehyung oldukça sinirliydi. İki çocuk babası olan bir adamın, "İşim var." diyerek attığı mesajdan sonra ortadan kaybolmasını doğru bulmuyordu. Fakat çocukları için sinirli olduğunu belli etmekten kaçınmıştı, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.

Salona girdiğinde Jihyo'nun sevimli görüntüsü karşısında, Taehyung buruk bir tebessüm etmişti. Minik kız koltukta yüz üstü uzanmıştı. Dirseklerini koltuğa yaslamış, yumruk yaptığı ellerini ise yanaklarına bastırmış bir vaziyette, pür dikkat televizyon izliyordu. Taehyung koltuğa oturduktan sonra, kızının beline kadar inen kıvırcık saçlarını okşamıştı bir süre.

"Bebeğim, uyku vakti."

Jihyo uykulu gözlerle babasına bakarken, "Babacığım, dizi izliyorum." demişti. Taehyung bununla birlikte bir kez daha gülümsemiş, Jihyo'nun saçlarına minik bir öpücük bırakmıştı.

"Gözlerin küçücük kalmış, meleğim. Hem, bu yaşta dizi izlememen gerektiğini sana söylemiştim. Neden çizgi filmlere bakmıyorsun?"

"Jungkook babam bu dizinin çok güzel olduğunu söyledi!"

Taehyung'un bakışları televizyonun ekranını bulduğunda, gözleri irice açılmıştı. Bu diziyi biliyordu. Dizinin başrolü ajandı ve neredeyse her dakika silahlı çatışmaya giriyor, adam öldürüyordu.

Taehyung, "Dokuz yaşındaki kızının yanında bunun güzel bir dizi olduğunu nasıl söylersin, Jungkook..." diye söylenmişti kendi kendine.

"Bir şey mi söyledin, babacığım?"

"Hayır, bir tanem. Hadi uyumaya gidelim olur mu?"

Jihyo bu defa babasına direnmemiş, dizleri üstünde emekleyerek babasının kucağına tırmanmıştı. Minik elleri babasının boynuna dolandığında, en sevdiği yer olan, babasının boynuna minik bir öpücük kondurmuştu. Taehyung bununla birlikte kıkırdadı. Tıpkı Jungkook gibi, kızları Jihyo'nun da en sevdiği şey, babasının boynunu öpmekti.

Taehyung bunu çok sevimli buluyordu. Jihyo, Taehyung babasını kıskandığı için bazen Jungkook'un, Taehyung'u öptüğünü görüyor; koşarak yanlarına ulaştıktan sonra, "Taehyung babamın boynu benim!" diye bağırıyor ve Jungkook'u azarlıyordu.

En az onun kadar çocuk olan Jungkook ise, "Hayır benim. Söylesene ona Taehyung?!" diyerek dudaklarını büzüyor, kendi kızına yalandan da olsa kötü kötü bakıyordu. Taehyung ikisinin de sevimlilik abideleri olduğunu düşünürken; kızını sağ omzuna, kocasını ise sol omzuna yatırıyor, böylece tüm sorun halloluyordu.

"Sende mi benimle uyuyacaksın? Uyuduktan sonra gitmeyeceksin, öyle değil mi?"

"Hayır bebeğim, babacığın bu gece seninle uyuyacak."

"Ama..." demişti Jihyo dudaklarını büzerek. Bu defa babasının yanaklarını öpmüş, "Jungkook babam tek mi uyuyacak?" diye sormuştu, masum bir şekilde.

Paradise | TaekookWhere stories live. Discover now