26| ''Accept divorce, Jungkook.''

1.8K 214 492
                                    

Merhaba, böyle anlamlı ve değerli bir günde yeni bölüm yayınlamazsam bir daha ne zaman yayınlarım değil mi? 

Bu yüzden geri geldim. Kalan son iki bölümden biri bu, ardından ara bölümleri yayınlayacağım ve kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ancak, öncelikle biraz uzun bir açıklama yapmam gerekli: 

28. bölümü en kısa zamanda düzenleyeceğim. Bunu, üzerime yapışan yaftayı kabul ettiğimden değil (asla ama asla bunu kabul etmiyorum bunu) bahsettikleri kişi değilim, böyle bir iğrençliği de asla yapmam. Ben, bana malum yaftayı yapıştıranların aksine, Jungkook'un Taehyung'u ne kadar çok sevdiğini ona ne kadar âşık olduğunu ve bu aileye olan müthiş düşkünlüğünü yansıtabildiğime inanıyorum. Bu hikâyedeki Jungkook, yalancıdır, düzenbazdır, sahtekârdır vs. vs. Bunları söyleyebilirsiniz, bunları normal karşılarım, karakterlere sinirlenirsiniz, kızarsınız, öfkelenirsiniz, nefret edersiniz ama Taehyung'un canını bile isteye yakacak türden bir adam olmadığını, bu tarz bir davranışta bulunmayacağını yirmi altı bölümü okuyup anlayabilirsiniz.

Çünkü ben Jungkook'un düşüncelerini en ince detayına kadar aktarabildiğime inanıyorum. Elbette kusurlarım vardır. Dostoyevski değilim(!), olamam, olmamı bekleyenlere ve bana bu eleştiriyi yöneltenlere de gülerim. Sadece bu platformda istediğim için hikâye yazıyorum. Ve bu hikâyede diyaloglardan çok düşünceler var, karakterlerin iç dünyası var. Sadece diyalog okuyup atlayıp zıplayarak hikâyede ilerlerseniz, anlamaz ve absürt söylemlerde bulunursunuz.

Bana gelince ise beni az buz, bir şekilde tanıyan, benimle birkaç kelime konuşan insanlar karakterimi bilirler. Ha, benden nefret ediyor, yazdıklarımdan keyif almıyor da olabilirsiniz, pek tabii, doğaldır. Ama, bu bana her şeyi söyleyebileceğiniz anlamına gelmiyor. 20 yaşında hassastım; kaldıramadım ve gittim. Artık, bunu görmek istemiyorum. Bu kitabın yorumlarına bu tarz bir söylemde bulunan olursa diyaloğa bile girmeyeceğim. Baştan uyarıyorum.

Biraz uzun bir açıklama oldu, ama bilinmesi elzem diye düşünüyorum; size verdiğim sözler açısından ve bir kez daha yıpranmamak için. Keşke eskiden konuşsaydım, o zaman iki sene boyunca uzaklaşmak zorunda kalmazdım.

Bu gözler bu hikâyede eskisi kadar bol yorum ve oylar görebilir mi? Bilmiyorum. Ancak umuyorum. Bu yüzden, yeni bölümü paylaştım. Eski bölümlerde yaşanan olaylar devam ederse, üzülerek eskisi gibi davranacağımı bilmenizi isterim, çünkü ben elimden geleni yapıyorum, sahiden, haftanın yedi günü dershanem ve etüdüm var. Buna rağmen, birkaç hikâyeyi düzenliyor, birkaç yeni hikâye daha yazıyorum ve bunları yaparken, emeğimin karşılığını almak istiyorum. Hayalet olmayın. Oy vermeden ve yorum yapmadan geçmeyin. Lütfen. 

Sizi seviyorum, iyi okumalar ♡

26: "Accept divorce, Jungkook."

Soğuk çarşafların arasında Taehyung yalnızdı. Geniş yatak yüzünden ne yaparsa yapsın bir türlü ısınamıyor, sağa sola kıpırdandığında tüm bedeni soğuktan ürperiyordu. Sırt üstü pozisyondayken bu defa omzunun üzerine yattı. İnce bacaklarını kendisine çekti ve kollarıyla bacaklarını sıkıca sarıp iki büklüm oldu. Bunun kendisini ısıtacağını sanmış fakat yanılmıştı. Hâlâ çok üşüyordu. Çünkü ne yaparsa yapsın, eksikliğini dolduramadığı yalnızca bir şey vardı: İki kişilik yatakta, tek başına uyumaya çalışıyordu... Eşi yanında yoktu.

Taehyung oflayarak yattığı yerden doğruldu ve sırtını yatak başlığına yasladı. "Neden uyuyamıyorum?" diyerek sızlanmaya başladığında, aslında bunun sebebinin içten içe Jungkook'un yokluğu olduğunu çok iyi biliyor, sadece kendisine itiraf edemiyordu.

Hayatta değiştiremediği belirli alışkanlıkları vardı. Bunlardan bir tanesi de Jungkook'un yokluğunda onu beklemekti. Bugün ise ilk defa Taehyung bunu yapmamış, odasına çıkıp uyumayı denemişti. Sonuç başarısızdı. Taehyung boşanma aşamasında olduğu kocasının nerede olduğunu merak ediyor, gözüne uyku girmiyordu.

Paradise | TaekookWhere stories live. Discover now