15| ''Maybe it's best for us to end this marriage.''

1.2K 156 42
                                    


15: "Maybe it's best for us to end this marriage."


Taehyung mutfakta yemekleri servis etmekle uğraşıyordu. Bu sırada giriş kapısının gürültüyle kapatıldığını işitti. Zil çalmamıştı. Bu da demek oluyordu ki evden biri çıkmıştı. Ne olduğunu anlamak için salona gitti. Salon bomboştu. Ne eşi ne de Seokjin burada değildi. Taehyung bir anlığına donakaldı. Dakikalar önce herkesin burada olduğunun bilincinde neler döndüğünü algılamakta zorluk çekiyordu. Bu sırada otoparktaki iki araba aynı anda çalıştırılmıştı. Çıkan motor ve taşları ezen lastik sesiyle birlikte Taehyung pencereye yöneldi. Hem Jungkook hem de ağabeyi Seokjin, Jeon ailesinin evinden hızla uzaklaştı ve Taehyung'un bakış açısından saniyeler içerisinde çıktılar.

Taehyung hâlâ olayın şokunu atlatamamıştı. Kendisini koltuğa attı ve birkaç dakika sessizce oturdu. Jungkook neden kendisine haber vermeden apar topar gitmişti? Seokjin ile aralarında bir şey mi geçmişti? Taehyung hiçbir şey bilmiyordu. Öte yandan yemek hazırlarken dolu zihni, yalnızca babasının eşine yaptıklarını düşünmüş ve Taehyung'un kulakları adeta sağır olmuştu. Eğer dikkatini verebilseydi, eşinin ve ağabeyinin kavga ettiğini duyabilirdi. Fakat o anlarda Taehyung'un zihni de en az salondaki sesler kadar gürültülüydü.

Taehyung sakince koltukta otururken, Jihyo ve Jihoon aşağı indi. Jihyo'nun halsizliği sürüyordu. Babasının yanına ilerledi ve tam dibine oturdu. Jihoon ise gözlerini salonda ve evin içerisinde gezdiriyor, büzdüğü dudaklarıyla Jungkook babasını arıyordu. Merdivenlerden inerken aklından geçen tüm düşünceler şimdi uçup gitmişti. Jungkook babası her zaman olduğu gibi evde yoktu. Jihoon yine arabalarıyla tek başına oynayacaktı. Halının üzerine, Taehyung babasının ayak ucuna oturdu. Dirseklerini dizlerine yasladı ve yumruk yaptığı ellerini, çenesinin altında birleştirip üzgünce etrafa baktı.

Şimdi hem Taehyung hem de çocukların tüm keyfi kaçmıştı. Yine de Jihyo tüm her şeyi bir kenara bıraktı ve büzdüğü dudaklarıyla, tıpkı Jihoon gibi her an ağlayacak durumda olan babasının elini tuttu, "Bir sorun mu var baba? Neden üzgünsün?"

Taehyung o anlarda yalnızca tükendiğini söylemek istiyordu. Tüm bunlardan bıkmıştı. Jungkook'un kendisine haber vermeden evden gidişi kendisine berbat hissettiriyordu. Taehyung, ailesi ve eşinin ağabeyi için yemek hazırlamakla meşgulken, Jungkook tenezzül edip kendisine haber bile vermiyor ve ortadan kayboluyordu. Taehyung emindi. Jungkook belki gecenin bir vaktinde eve gelecek, belki de hiç gelmeyecekti. Taehyung artık aynı şeylerin belirli aralıklarda tekrarlanmasından usanmıştı.

Yine de yerde gezinen bakışları kızını bulduğunda gülümsedi, "Hiçbir sorun yok bebeğim."

"Jungkook babam nerede?"

"Az önce telefon geldi. Acil bir işi çıktığı için gitmek zorunda kaldı. Bu akşam yine birlikte olacağız." Derken eğilip Jihoon'un saçlarını okşadı ve kendisini gülmeye zorladı, "Jihoon'un en sevdiği eriştelerden yaptım. Bugünlük mutfakta yememize gerek yok. Film açacağım, yemeklerimizi de buraya getireceğim ve ailecek yemek yiyeceğiz." Ayağa kalktı ve çocuklarına yüzünü göstermemeye gayret ederek mutfağa yürümeye koyuldu, "Gidip yemeklerimizi almalıyım!" derken hâlâ neşeli olmak için kendisini zorluyordu.

Jihyo gözlerini kırpmadan babasını izledi. Babasının rol yaptığını biliyordu. Şu an bile mutfağa gitmek istiyor fakat babasının ağladığına emin olduğu için, babasını o şekilde görmek istemiyor ve hareketsizce oturmayı sürdürüyordu. Bakışlarını Jihoon'a indirdi. İlk defa küçük kardeşi bile sakince oturuyordu. Yukarı çıktığında kendisine heyecanla yeni arabalarını anlatmış ve yemekten sonra Jungkook babasıyla oynayacağından sevinçle bahsetmişti. Fakat aşağı indiğinde babasını göremeyen kardeşinin minik kalbine bile hüzün çökmüştü.

Paradise | TaekookDonde viven las historias. Descúbrelo ahora