☆.𓋼𓍊 8 𓍊𓋼𓍊.☆

572 137 157
                                    

Güzelliğe dayalı aşk, güzellikle birlikte çarçabuk ölür gider.
-John Donne

𓍊𓋼𓍊

Jeong In ve Felix ile birlikte restorandan içeri girer girmez tanıdık simalar gözüme ilişti. Zira en şık masada ve tam merkezde oturuyorlardı.

Jungkook hyung, Anna Hanım, Bay Hangwoo, Changbin, Chan ve Hyunjin hyunglar bir de çok değerli asistanlar Aryeol ile Azul.

Dün sinirle mağazadan ayrıldıktan sonra doğruca şirkete gitmiş ve gün içerisinde Anna Hanım ile iletişim kurmamıştım, zaten karşılaşmamıştık da. Ama Jungkook hyungdan bir güzel azar işitmiştim.

"Oğlum ben sana Anna'yı sinir edip kızart dedim, kendini değil! Ne bu halin sinirden delirmiş gibisin?"

Evet, Anna Hanım'ın kendinden büyük egosu sinirlerimi bozdu.

Bu akşamki teşekkür yemeğine de sırf Jungkook hyungun zoruyla katılıyorum. Dün üstüne basa basa herkesin gelmek zorunda olduğunu söylemişti. Yani lansmanın kurtuluşunda emeği geçen herkesin. Ama keşke Min Ho hyung ile Jisung da burada olsalardı diyorum. Hiç değilse Jisung hyung esprileri ile biraz olsun gerginliği alırdı. Gerçi gergin olan iki kişi var sadece; o da ben ve Anna majesteleri.

Bizi fark edince kocaman gülümseyerek ayağa kalktı Bay Hangwoo, "İşte asıl kahramanlarımız da geldi!"

Evet sanırım Jeon Hangwoo tarafından övülmek iyi geldi, biraz rahatlamalıyım.

Üçümüz de saygı selamı verip teşekkür ettikten sonra boş sandalyelere geçtik.

Chan hyung, "Felix, Sunghoon nerede? Sonuçta onun hepimizden çok emeği var."

"Gelecekti ama son anda merkezden aradılar, acil gitmesi gerekti. Size özürlerini iletti."

"Sorun yok, polis olmak kolay değil sonuçta. Bir ara ona da bizzat teşekkür edelim." dedi Jungkook hyung her zamanki pozitifliği ile. Pozitiflik demişken, bu kelime ile uzaktan yakından alakası olmayan Anna Hanım her zaman ki gibi dümdüz ifadesi ile oturuyordu. Gözlerimi ondan çekip konuşmaya başlayan Bay Hangwoo'ya çevirdim. Felix ile ilgileniyordu.

"Sen bizim eski stajyerlerden değil misin? Hani şu stajı hızlı bitirip kadro alan çocuk."

"Evet efendim benim, Lee Felix. O günler için çok teşekkür ederim, sayenizde iş dünyasına hızlı bir giriş yaptım."

Bay Hangwoo güldü, "Elbette öyle olacaktı! Çok çalışkan bir çocuktun, seni LG'ye kaptırmak kötü oldu. Ama kapımız sana her zaman açık, bilirsin."

Felix gülümsedi. Fırsat bu fırsat diye düşünerek Changbin hyunga bir bakış attım. Mesajı almış olacak ki lafa girdi, "Aslında efendim..." bakışlar ona döndü, "Felix de son zamanlarda TecDesingner'a dönmek hakkında düşünüyordu."

Felix şaşırmıştı. Evet bunu gerçekten düşünüyordu ama maaş yüzünden karar veremiyordu.

Bay Hangwoo şaşkınlıkla, "Öyle mi?"

"Evet. Ama takdir edersiniz ki LG'de iyi bir kazanç elde ediyor. Gelecek için belirli hedefleri var, bu yüzden orayı bırakamıyor. Eğer aynı ücreti TecDesingner'da da sağlarsanız hiç düşünmeden dönecektir. Malum, LG'de fazlasıyla yoruluyor. Üstelik henüz çok genç."

Felix minnettar bakışlar atarken benim de ondan farkım yoktu. Changbin hyung çok güzel açıklamıştı ve Bay Hangwoo da ne demek istediğimizi anlamıştı. Anna Hanım dikkatle bana baktığından aniden gülümsemeyi keserek arkama yaslandım. Fazla hevesli görünmüştüm.

Next Step | Kim SeungminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin