☆.𓋼𓍊 FİNAL𓍊𓋼𓍊.☆

301 64 112
                                    

Yirmi altı yaşıma girmiş olmanın verdiği buruk bir mutluluk ile ayna karşısında kravatımı düzeltirken derin bir iç çektim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yirmi altı yaşıma girmiş olmanın verdiği buruk bir mutluluk ile ayna karşısında kravatımı düzeltirken derin bir iç çektim. Yine kafamın içinde iğne atacak yer yok, beynim dopdolu. Ama bu sefer çaresiz ve çıkmazda hissetmiyorum. İyiyim, kelimenin tam anlamıyla iyiyim.

Bence insanın çıkmazda hissettiği iki an var; birincisi, çalışmaktan başka çaren olmadığını fark ettiğin an. İkincisi ise aşık olduğunu fark ettiğin an, ki bu en kötüsüdür.

Az bi' çalışmayla bile insan motive olabilir, bu sayede devam edebilir ve çok iyi işler başarabilir. Başaramasa bile hiç çalışmadım diyemez, işin içinde bir çaba vardır çünkü. Vicdan rahattır.

Ama aşık olduğunda durum değişir. Aşk insanı tek yönlü bir uçak yolculuğuna uğurlar. Ne zaman döneceğin, nasıl döneceğin senin elindedir.

Eğer şansın varsa aşkların en güzelini yaşarsın. Açıkçası bu düşük bir ihtimaldir ama imkansız da değil. Artık bunu daha iyi biliyorum.

O çok şanslı insanlardan biri değilsen, yaşayacağın üç tip aşk hikayesi var; yeni neslin çok iyi bildiği toxic aşk, platonik aşk ve basit aşk. Basit olduğu için buna aşk denemez gerçi ama genelde lise yıllarında yaşandığı için o yaştakiler için anlamlı büyüktür.

Platonik aşk tatlıdır, insana hayatı yaşamak için bir sebep verir. Karşılık alamadığın için daha çok tutulursun, onun her şeyine hayran olmaya devam edersin ve her bir hareketinden anlam çıkarırsın. Geceleri uyumadan önce onunla ilgili hayaller kurarken yüzünde en güzel gülümseme oluşur, sen fark etmezsin.

Toxic ise... Ah bundan bahsetmek bile istemiyorum. İnsana hatalar yaptırır. İnsanı berbat bir hayata sürükler. Aşk kelimesini hak etmeyen tek ilişki türüdür. Umarım kimse bunu yaşamak zorunda kalmaz.

Tüm bu aşk türleri arasında benimkisi yoktu. Çünkü ben o düşük ihtimalin içindeydim. Karım sayesinde.

Aşkların en güzelini yaşıyorum diyebilirim. İki ay önce Anna ile evlenmiş, kendimize yepyeni bir hayat kurmuştuk. Ha yok, New Zeland'a yerleşip küçük bir kulübede tatlı tatlı yaşamıyoruz. O kadar da değil. Ama kararlarını bizim verdiğimiz hayatı yaşıyoruz.

TecDesingner'ın ikinci ceosu olduğum günden beri iş dünyası benim için bambaşka bir boyut almıştı. Şimdi Anna'yı çok daha iyi anlıyorum. Çünkü artık daha büyük sorumluluklarım var. Ama bu işi sevdiğim için Anna kadar yorulmuyorum günlük hayatta, iyi idare ediyorum.

Ama hala yazılım departmanı üyesi gibi hissediyorum kendimi! İlk hafta yanlışlıkla oraya gitmeye devam ederek hyunglarımı üstüme güldürdüm. Olsun canım o kadar...

Jungkook hyungla daha da yakınlaşmış, abi-kardeş gibi olmuştuk iyice. Birlikte projeler yapmak, toplantıları yürütmek, yurt dışına çıkmak derken artık gerçek iki ortak olmuştuk. Ayrıca Jungkook hyung baş ceo olduğu için eskisine kıyasla daha bi' olgunlaşmıştı. E tabii bunun baba olacak olmasında da katkısı vardı.

Next Step | Kim SeungminWhere stories live. Discover now