☆.𓋼𓍊 13 𓍊𓋼𓍊.☆

562 104 114
                                    

Aşkın zevki bir anda biter; aşk acısı ise ömür boyu sürer.
-Jean-Pierre Claris de Florian

𓍊𓋼𓍊

Yine bir salı klasiği Chan ile Min Ho hyungların evinde toplanmıştık. Min Ho hyung her zamanki gibi lezzetli bir yemek yaparken biz de sofrayı kurmuş ve keyifli bir akşam yemeği geçirmiştik. Yemek esnasında onlara yeni projemden biraz bahsetmiştim ve hepsi çok beğenmişti.

Maç olduğu için yemek faslını hızlı bitirip sofrayı topladık. Ben futbol ile fazla ilgilenmediğim için onlar izlerken bulaşıkları yıkadım. İşim bitmeye yakın Felix gelip abur cuburları hazırlamaya başladı.

"Seungmin-ah." diye mırıldandığında ona döndüm, cipsi tabağa dökerken nedense durgun bir yüz ifadesine sahipti.

"Efendim Felix?"

"Biliyor musun, bugün Aryeol'den özür diledim ve beni affetmesini istedim. Ama..."

Derin bir iç çektim, "Affetmedi, değil mi?"

Kafasını salladı, "Beni eskisi gibi göremiyor artık. O günleri çok özledim."

"Herkes sevgili olmanızı beklerken senin LG'de işe girmen onun için büyük bir hayal kırıklığı olmuştur, hazmetmesi zaman alacak gibi görünüyor."

Of çekerek cips paketini kenara bıraktı ve bana dönüp arkasındaki tezgaha yaslandı, "Seungmin, ben sanırım Aryeol'u seviyorum."

"Bunu biliyoruz zaten."

"Öyle değil... Aşık oldum işte."

Kaşlarım havaya kalkarken elimdeki bardağı tezgaha bırakıp ona bir adım yaklaştım, "Felix sen emin misin? Bak bu öyle basit bir şey değil. Tatlı tatlı flört ederken birden bire aşık olmazsın."

"Birden bire değil ki, ben Aryeol'u hiçbir zaman unutmadım. Ama... LG'nin teklifini kabul etmek zorundaydım, geleceğim için iyi bir birikim yapmam gerekiyordu. Aryeol'e bunu nasıl anlatacağımı bilmiyorum."

"Felix senin yapman gereken önemli bir şey mi var?"

"Nasıl yani?"

"Yani... Mesela ben aileme merkezden büyük bir ev almak istiyorum, hedefim bu. Bu yüzden para biriktiriyorum. Senin de böyle önemli bir hedefin varmış ki LG'ye gittin, çünkü birikim yapman gerekiyor. Ben de bunun sebebini merak ediyorum."

Derin bir iç çekerek kafasını salladı, "Beni çözdün."

"Hadi anlat bana."

Tam bir şeyler söylemek için dudaklarını araladı ki, içeriden gelen Jisung yüzünden tekrar sustu. Belli ki öyle ayak üstü anlatılacak bir şey değildi.

"Gençler, gelmiyor musun?"

"Geliyoruz Jisung, al sen şunları ben de içecekleri getiriyorum." Felix cips tabaklarını Jisung'ın eline tutuşturup bardak dolu tepsiyi alarak içeri gitti.

İşte... Herkesin derdi kendine.

𓍊𓋼𓍊

Çarşamba günü öğleden sonra Anna Hanım tarafından çağrılınca canım hyunglarımın imalı bakışları altında ofisten çıkıp onun odasına doğru ilerledim. Kapıyı çalıp gir komutu ile içerisinde girdim.

"Beni çağırmışsınız."

"Evet, geç otur şöyle." sandalyedeki yerimi aldım. Önündeki kağıtları düzelttikten sonra bana döndü, "Jungkook bir proje tasarladığından bahsetti."

"Ah, doğru. Ama henüz geliştirme aşamasına olduğu için size getirmedim. Tamamen hazır olduğunda sunmak istiyordum. Tabii şimdi görmek isterseniz..?"

Next Step | Kim SeungminWhere stories live. Discover now