☆.𓋼𓍊 17 𓍊𓋼𓍊.☆

670 116 147
                                    

Aşka düştüğünüz için yerçekimini suçlayamazsınız.
-Albert Einstein

𓍊𓋼𓍊

Az önce duyduğum şey, hayatımda aldığım en iyi tekliflerden biri olabilirdi. Stajyerlikten ekip şefliğine geçmek, çoğu insanın isteyeceği türden bir yükseliş biçimi. Ama benim için hiçbir anlam ifade etmiyordu. Birincisi, Anna Hanım ve arkadaşlarımdan uzak bir yerde asla çalışamazdım. İkinci olarak ise hak etmeden yükselmek asla bana göre değildi. Daha önce de Bay Hangwoo'nun erken staj bitirme ile ilgili teklifini reddetmiştim. Böyle şeyler uymuyor bana.

Bang Rok-Hee'nin teklifinin ardından hepimiz ufak çaplı bir şok yaşarken Anna Hanım sinirden yumruklarını sıkıyordu. Benden bir cevap bekleyen Rok-Hee, cevabını Anna Hanım'dan almıştı.

"Sırf sen istiyorsun diye insanlara bu kadar büyük pozisyonlar veren babanın bir iş ahlakı olmadığı kesin. Ama bu çocuk oyuncağı değil! Öyle kafana göre gelip buradan birilerini alamazsın."

Ortamın havası iyice gerilirken Rok-Hee'nin gülen yüzü de düşmüştü.

"Senin karışmaya hakkın yok-"

"Tabii ki var!" Anna Hanım sertçe kesti sözünü, "Ben onun patronuyum. Onu ya da bir başkasını yükselme bahanesi ile kandırmana izin veremem. Şimdi defol git buradan!" elimden tuttuğu gibi ilerlemeye başladı. Mecbur ona ayak uydururken Rok-Hee arkamızdan bağırınca hepimiz durmak zorunda kaldık.

"Onları manipüle ettiğini babama söyleyeyim mi?"

Rok-Hee'ye döndüğümüzde, yüzündeki kendinden emin gülümseme hoşuma gitmemişti. Birkaç adımla tekrar bize yaklaştı.

"Çalışanlarının hayatlarına karıştığına, onları manipüle edip onlar adına kararlar verdiğini duyurursam ne olur Anna? İş dünyasındaki adın lekelenir. Ah, ayrıca babamın iş ahlakı hakkında söylediklerini de unutmamak lazım. Babam buna çok öfkelenir. Rok-Hee Teknoloji'yi karşına almak istemezsin sanırım."

İyice gerilirken Anna Hanım elimi bırakıp Rok-Hee'nin üzerine doğru bir adım attı, "Sen kim oluyorsun da beni tehdit ediyorsun? Yirmi yaşını bile doldurmamış bir çocuktan korkacağımı mı sandın?"

Rok-Hee güldü, "O halde neden sözü Seungmin'e bırakmıyorsun?"

Jungkook hyung araya girdi, "Ne Seungmin ne de bir başkası babanın tekliflerini umursamıyor Bang Rok-Hee. Olayları daha fazla kızıştırmadan git!"

Ağzımı açmama bile gerek kalmadan beni savunan patronlarım sayesinde rahatlamış hissediyordum. Ama Rok-Hee yine bir hamle yapmıştı.

"Sizden sadece bir gün istiyorum o zaman."

Anna Hanım çattığı kaşları ile, "Ne gününden bahsediyorsun sen?"

"Seungmin'e bir günlüğüne Rok-Hee Teknoloji'yi ziyaret etmesi için izin verin. Oradaki iş hayatını gözlemlesin ve kendi kararını kendisi versin. Eğer hala istemiyorsa ben de bu işin peşini sorunsuz bırakırım."

Bu kız kendini çok zeki zannediyordu. Ama orada geçirdiğim on saat, kararımı değiştirmezdi. Rok-Hee Teknoloji'yi severdim işlerinden ötürü, fakat bu TecDesingner'ı bırakacağım anlamına gelmiyordu.

Anna Hanım, "Kabul etmezsek?"

"İş dünyasında yerle bir olmaya hazırlanın derim."

Chan hyung sinirle gülerek bir adım öne geldi, "Alenen tehdit ediyorsun! Suç bu, asıl bizim seni şikayet etmemiz gerekir!" diye çıkıştığında Jungkook hyung onu durdurdu ve sakin olmasını söyledi.

Next Step | Kim SeungminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin