Yanlış Anlaşılma

5.8K 312 24
                                    

"Bıraksana manyak mısın? Leş gibi içki kokuyosun zaten" diye yüzünü buruşturdu Çağdaş.

"Hadi ya neden bırakıyomuşum? Kimin mahallesinde hırsızlık yapıyosun koçum sen? Adamı yaşatmayız burda"dedi göğsünden duvara bastırdığı çocuğu.

"Ne hırsızlığı lan.Saçmalama" diyerek ellerinden sıyrılmaya çalıştı ancak yüzüne yediği tokatla afalladı.

Çağdaş çok öfkelense de karşılık veremedi karşısındaki adam çok iriydi daha da önemlisi kavga dövüş işlerine giremezdi. Barda bile bi sorun çıkınca hemen güvenliğe haber veriyordu.

Tamer'e askıntı olan komşusunu döverek çocuğun kolunu kırdığı için hapis cezası almıştı. Ve bu 1 yıllık hapis cezası için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmişti.

5 yıl boyunca suç işlememesi gerekiyordu aksi halde hapis yatacaktı. Şimdi de bu adama dokunmuyordu. Karanlıkta yüzünü görebilse bu sıfatı unutmayıp zamanı gelince dağıtmak isterdi ama.

"Hayvan gibi güçlü amına koyayım" diye düşündü Çağdaş yanağını ovuşturarak. Belki de babasının çok sevdiği mahallelisi onu hastanelik edecekti ne ironikti ama.

"Bir de acemisin galiba kepenk yarı açık fenerle avel avel geziyosun içeride. Gel beni sik diyosun yani"

"Bırak beni diyorum hırsız falan değilim" diye tekrarladı.

"Hadi ya nesin amk? Şifa perisi mi? gece vakti eczaneye uğrayıp ilaçları büyülüyosun heralde" alaycı bir ses tonuyla konuşuyordu Ömer.

Çağdaş, "Gece yarısı eczaneme uğruyorum olamaz mı?" dedi. Eczaneme kısmını bastırarak.

"Yavrum sert kayaya çarptın.Haluk Amca'yı tanımayan birine yutturursun belki bunu da bana sökmez" diyip sıkıca tuttu çocuğun boğazını

"Kıpırdama diyorum yersin yumruğu. Tokat yetmedi herhalde"

Çocuğun konuşmaya çalışması üzerine boğazından tutmayı bıraktı Ömer

"Cüzdanıma ulaşmaya çalışıyorum amk Haluk amcan kimmiş gör"

"Ne diyosun oğlum?yemezler, ben seni bırakıcam sonra tüyeceksin ha"

"İyi lan sen al cüzdanımı cebimden" sabrı taşmak üzereydi

"Bak numara yapma bana kötü olur" diye tekrar uyardı Ömer. Sarhoşluğundan yararlanmasından korkuyordu çocuğun.

"Sen kendini polis falan mı sanıyosun tavırlara bak"

"Koçum ellerimi gevşettim diye çenen açıldı bakıyorum"

"Hadi al cüzdanı kimliğime bak da Haluk abinin oğlu olduğumu gör, sonra da siktir git."

Hışımla çocuğun üstünü aradı ve deri cüzdanı cebinden aldı. Çakma değilse bir hırsız için fazla lüks bir markaydı cüzdan.

Yine de güvenemezdi bu oğlana,cüzdandan kimliğini çıkardı. Çağdaş Soydan baba adı Haluk diye okudu telefonunun ışığıyla

Pişmanlık tarzı olgun duygular için fazla sarhoştu. "Tamam" diyerek serbest bıraktı oğlanı.

"Sadece tamam mı? Özür dilemek yok galiba sizin kırolar dünyasında"

"Anandır kıro düzgün konuş"

Ulan asıl sen lafına dikkat et diye kaldırdığı yumruğu aynı hızla indirdi Çağdaş

Ömer bir kahkaha attı." Noldu lan korktun mu?"

"Hıı korktum ama elimde kalırsın diye"

"Şu cüssene bak bi kim kimin elinde kalır."

"Hiç belli olmaz " dedi Çağdaş

"Madem hırsız değilsin ben gidip yatayım kafam kazan gibi zaten bir de gece gece aksiyon yaşadık."

"Evet her şeye maydonoz olduğun için yaşadın o aksiyonu. Babamın eczanesine hırsız girse sana ne? zaten ilaçların sigortası var kasada da para bırakmaz"

"Farketmez. Benim mahallemde hele de komşumun dükkanında olmaz öyle şey.Şu ışığı açsana önümü zor görüyorum bi yere çarpmadan çıkayım burdan."

"Sarhoş olduğun için çarpmaman zor gibi"

"Çok mu belli" diye sordu masumca

"Evet kelime yuvarlayışından anlamayan varsa kokusundan anlar"

"İyi o zaman eve gitmemekle doğrı yapmışım annem baya kızardı bana" dedi boş bulunarak

Işığı açmış olan Çağdaş bu iri yarı adamın çocuksu yüzü ve güzel yeşil gözlerini görünce kısa bir şaşkınlık yaşasa da hemen toparlandı.

"Demek koskoca adam annenden korkuyorsun ha"

Çağdaş kahkaha atarken Ömer kendine kızıyordu neden çenesi açılmıştı ki böyle.

"Saygı o korku değil. Sen ne bilirsin amk şımarık zengin çocuğu"

"Aynen kardeşim zenginlikten ölüyorum"

"Hııım eczane sizin. Bildiğim kadarıyla Haluk Amca zengin bir muhitte yaşıyor. Dışarıdaki motor senin değil mi mesela? "

"Eczane benim değil, ev benim değil. Motoru da babam aldı."

"Lan bi dakika neden engelli yoluna park ettin" dedi aklına bir şey gelmiş gibi

"Bu saatte engelli falan gezmesin 2 dakika işim vardı patlamasınlar" dedi Çağdaş omuz silkerek.

"Düzgün konuş saygısız herif" Ömer çok öfkelenmişti.

"Haydaaa saygısız da olduk.Senin gibi mahalle kırosundan da medeniyet ve trafik dersi almam "

"Bak ikinciye kıro diyosun bir de mahallemi küçümsüyorsun. Son kez uyarıyorum."

"Aman neyse demedik bir şey mahallene. Hayrını gör. Hadi çık git de işimi bitireyim"

Ömer, "Ne bok yersen ye o motoru da çek ordan diye" söylenerek çıktı eczaneden.

Arkasından bakan Çağdaş bir küfür savurdu. Bu adamla komşu olmak bu işten nefret etme sebepleri arasında ilk sıraya yerleşmişti bile. Neyse çok sürmeyecekti ki. Babası kısa sürede Çağdaş'ın bu işe uygun olmadığını anlardı elbet.




Acının İlacı (BxB)Where stories live. Discover now