Deplasmanda Gerginlik

2.9K 214 87
                                    

"Nereye gidelim yavrum ne çekiyo canın?" diye sevgilisine sordu Ömer. "Beni çekiyo o kesin de" diye muzipçe göz kırptı çocuğa

"Evet ya yarım kaldı" diye dudak büktü Çağdaş.

"Gece tamamlarım ben seni yavrum merak etme;  ama önce bir şeyler yemen lazım. Ne yiyelim söyle hadi"

Sarışın duyduğu sözlerle gülümsedi sevgilisine hoşnutça. "Balık olabilir"

"Tamam olur ama yer önereceksin bana o zaman. Tabi sahilde balık ekmek tezgahı planın yoksa"

" Ne yapsak hımm. Sevdiğim bi yer var aslında. Ben de oraya götüreyim seni olur mu, hep senin mekanlara gittik"

" Olur yavrum seve seve. Tarif et yeter"

" Şurdan sağa dön sevgilim" diye işaret etti Çağdaş. Ömer, direktifleri dinleyerek kısa bir yolculuktan sonra balık restauranının önüne geldiğinde park yerindeki lüks araçlara baktı dikkatle. Çok geçmeden de yanlarında beliren valeye anahtarı teslim etti.

Ömer kendi kendine gülümsedi sonra. Sevgilisinin favori mekanının biraz şık olması normaldi tabi ki. Çağdaş ona nasıl uyum sağlıyorsa Ömer'e de düşen konfor alanının dışına çıkmak ve çocuğa benzer şekilde uyum sağlamaktı.

Kapıya geldiklerinde rezervasyonları olmaması sorunuyla karşılaşmışlarken Çağdaş telefonuna sarıldı ve biraz konuşup telefonu kapıdaki görevliye uzattı.

"Tamam efendim" diyen görevli telefonu Çağdaşa geri verdi ve onlara masalarına kadar eşlik etti.

Camın hemen yanındaki harika manzaraya sahip masa nasıl olduysa rezervasyonsuz şekilde onlara uygun hale gelmişti.

İkisi de oturduktan sonra meraklı gözlerle sevgilisine baktı Ömer.

" Yavrum kimi aradın öyle"

" Uygar'ı. Babası buranın sahibi, Uygar da arkadaşım okuldan"

Kaşları çatıldı Ömerin " Yavuz gibi yani ne güzel"

" Yavuzla da sınıf arkadaşı evet. Bakma öyle arkadaşım sadece"

" Sevgilimizin yüksek yerlerde tanıdıkları  var ha iyiymiş." dedi sitemle.

"Ne oldu şimdi Ömer? Özelde okudum ben arkadaşlarımın babaları bi yerlerin sahibi olabiliyo ama burslu arkadaşım da çoktu özel bir tercih değil yani. Bak bugün de işimize yaradı güzelim"

Gözlerini etrafta ve diğer masalarda gezdirdi " Seni alıp mahallenin mütevazılığına mahkum etmişim gibi hissettim sanırım bi an" dedi burukça.

" Saçmalama yavrum ben çok mutluyum hayatımdan. Sadece güzel bir balık yiyelim istemiştim. Bu tarz çıkarımlar yapacağını hiç düşünmedim"

Ömer yoğun hislerle gözlerine baktı çocuğun fısıltıyla " Bükme dudaklarını içim gidiyor"dedi. Çağdaş anlayışlı ama buruk bir şekilde gülümsedi. Ağzını tam açmıştı ki lafı garsonun yanlarına gelişiyle bölündü.

"Buyrun ne alırdınız?"

Çağdaş sevgilisine baktı önce." Araba kullanacaksın içemeyiz."

"Sen iç istersen"

"Yok yok sensiz tadı çıkmaz." Sonra garsona döndü Ben dil balığı alayım. Ortaya 2 tane levrek simit, karides cızlama, kalamar tava bir de yeşil salata da lütfen"

"Ömer sen ne istersin?"

Ömer oğlanın aşina olduğu mekanda seçimleri ona bırakarak geri çekilmişti adeta.

Acının İlacı (BxB)Where stories live. Discover now