Normalleşme Denemeleri

2.8K 228 38
                                    

Eski eşyalarla döşeli ve mütevazı evlerinde ilk kez birini ağırlıyorlardı.Çağdaş, rakı hiçbir zaman ilk tercihi olmamasına rağmen sevgilisinin zevkine uyarak birkaç meze hazırlamış ve kısa sürede bir sofra kurmuştu üçü için.

Ömer'i yataktan çıkmaya ikna ettiği için mutlu hissediyordu, sevdiği adamın içindeki sıkıntıyı yok etmesi mümkün değildi; ama en azından yalnız olmadığını hissettirebilirdi ona, bunun içindi tüm çabası.

"Vay be Akile Teyzem" diye iç çekti Hakan ve kadehinden bir yudum aldı. Ömerin annesiyle ilgili anlattıklarına şaşırmamıştı aslında, kendi ailesinin karşısında da böyle bir durumla çıksa alacağı tepki belliydi.Hatta bir baba faktörü vardı ki Akile Teyzesini mumla aratırdı insana.

"Oğlum onu bırak da Mineyi bu ara bize gönderme. O da nasibini aldı malesef, sinirden söylemediyse eve almam falan diyodu üzülmesin kız sonra" dedi Ömer

" Tamam Ömer'im o kolay.Yalnız düşünmemeye çalışıyorum da sana istemez di mi Mine'yi ya" diye ona baktı Hakan endişeyle.

" Ben uyardım oğlum, dinler o kadar da değil" Mine artık onun için ideal bir kız değil, seninle sevgili diye gözünden düştü diyemedi arkadaşına.

" İnşallah Ömerim" dedi Hakan.

Çağdaş hem tam ortasında olduğu hem de dışında hissettiği konuda sessiz kalarak onları dinliyordu.

Hakan, eve gelip oturduğu andan itibaren durumla ilgili hızlıca bilgilendirilmişti ama ara ara yakınmalar ve Cihat'a edilen küfürlerle istemsizce dönüş yapıyordu konuya. Üstelik kendilerine bile gelmişti işin ucu. Cihat'ın cesaretine şaşırmadan edemedi,bunca zaman gizlenen adam hırsından, sırf Ömer ve Çağdaş'a zarar verebilmek için ötmüş ve yıllardır gizli kalmasında kendisinin bile çaba göstermek zorunda kaldığı gerçekler böyle dökülmüştü ortaya.

Ömer rakısından büyük yudumlar alırken, hemen yanında oturan oğlanın beline atmıştı diğer elini ve hemen kendine çekiyordu uzaklaştıkları anlarda. Sıksık da saçlarının arasına öpücükler konduruyordu sevgilisinin.

Hakan, kendisi için çok olağan olmayan bu durum karşısında çekinerek başka yöne bakıyordu. Bildiği ve kabullendiği şeyler ilk kez bu kadar gözü önündeydi ve bu minik bocalamalar normaldi. Cihat'la Ömeri bir kez sarmaş dolaş basmış zaten o an kıyamet kopmuştu. Bir daha yanındayken, ki Erdisiz buluşmadıkları zamanlardı, Ömer'i biriyle böyle yakın görmemişti.

Çağdaş tatsız konulardan uzaklaşma amacıyla Hakan'a döndü. "Nasıl gidiyo Mineyle?"

"Çok iyiyiz nazar değmesin" dedi Hakan tahtaya vurarak. "Biraz kıskanç ama. Telefon rehberimi yarıya indirdi"

"Kız haklı oğlum senin rehberin maşallahı vardı yani."

" Eski sevgilisiyle whatsapp grubu olsa demek delirirdi kız" dedi Çağdaş imayla sevgilisine bakarak

" Yavrum sen de delirdin zaten" diye sırıttı Ömer, sonra Çağdaşın sert bakışlarıyla silindi gülümsemesi

" Sorma Çağdaş ya ben de nefret ediyorum. Cihatla bu saatten sonra selamlaşmak bile dokunuyo ama Erdi abi  dağılan grubu kaynakla birleştiriyo amk."

Ömer iç çekti birden "Of kaynak deyince amcam ameliyat oluyomuş haftaya, tamirhaneye geçmem lazım 15 gün falan"

Çağdaş kaşlarını kaldırıp baktı ona "Ne zaman oldu bu gelişme"

" Birikmiş mesajları okurken gördüm yavrum, amcamın kılı dönmüş de"

"Galeri ne olacak lan yüklenme benim manitama?"

" İzin al gel yardıma napayım" diye omuz silkti Ömer, içkinin etkisiyle hafif keyiflenmişti. En sevdikleri yanındaydı, dört duvar arasında gizli de olsa kendi gibi hissediyordu şu an.

Börekten büyük bir ısırık aldı " Yavrum paçanga çok iyi olmuş eline sağlık" diye döndü Çağdaş'a

" Afiyet olsun sevgilim"

" Çağdaş, yemek falan biliyosun ha iyiymiş. Ömer dükkanda menemen ve sucuklu yumurtayla yaşıyodu" dedi Hakan gülerek

Dükkandaki sefaletten bıktığında sığındığı evini ve annesinin yemeklerini düşünen Ömer bir an hüzünlese de kendini toparladı. Artık Ömer için sevgiyle pişirmeyecekti kadın o yemekleri. Duygusal bir açlık olarak ruhunun derinliklerinde kalacaktı bu durum.

Onun dalgınlığını fark eden Çağdaş lafa atladı.

" Ömer bana da rakı doldursana" dedi gözüyle kadehini işaret ederek.

" Ooo yavrum üçüncü olcak bu. Çağdaş vodka,viski çocuğu rakıya alıştırmak zor olur diyodum ama üzüm üzüme baka baka..." diye güldü Ömer arkadaşına bakıp

Hakan rakısını bitirip "bana müsade beyler yarın iş var malum" diyerek güçlükle yerinden kalktığında "Oğlum meyhaneden kalkar gibi mi gitcen lan böyle ani kalkışla?" diye takıldı Ömer arkadaşına.

Hakan utanarak "kusura bakmayın ya evde içmeye alışkın değilim. Eline sağlık Çağdaş, sen de rakıya güzel buz koydun Ömerim sağol yoruldun."

"Rica ederim yavrum ne zaman ihtiyacın olursa koyarım" diye sırıttı Ömer

Hakandan aldığı "siktir lan" cevabıyla sesli bir şekilde güldü sonra.

Hakan'ı biraz daha sohbet edip uğurladıktan sonra Çağdaş'ın tabakları toplamasına yardım etmeye çalışan Ömer,  boraninin içindeki yoğurtlu kaşığı halıya düşürdükten sonra sevgilisinin öldürücü bakışları altında boynunu bükerek odalarına geçmek zorunda kaldı.

Çağdaş işlerini bitirip yanına geldiğinde çoktan sızıp uyuyakalmıştı Ömer. Sevgilisini son bir çabayla beklemeye çalıştığı oturur pozisyonda uyuyakalmasından belliydi.

Çağdaş onun bu haline gülümseyerek terlemiş alnına yapışan saçlarını geriye doğru taradı ve yanağına bir öpücük kondurdu adamın. Alçak bir sesle konuşmaya çalıştı "Ömer düzgün yat güzelim hadi"

Homurdanan Ömer söyleneni yaptı ve yattığı yerde yoksunluk yaşarmışcasına Çağdaşa sokuldu ve uyuymaya devam etti.

Ertesi Gün:

Ömer: Mine iyi misin bu kadar geç kalmazdın sen işe. Hakana sordum ona da cevap vermemişsin.

Mine: Mine artık işe gelmeyecek Ömer kardeş, ben abisiyim telefonu da bende. O arkadaşına söyle arayıp durmasın. Babam duymadan kapansın konu

Ömer: Levent dur bi neden gelmeyecek Mine?

Mine: Çünkü senin dükkanda arkadaşınla görüşüyomuş. Akile Teyze söylemese haberimiz olmayacak. Sana da yazıklar olsun kızımızı koru diye yanına verdik arkadaşına ayarlamışın Ömer, bi de delikanlı geçinirsin

Ömer: Ah anne ah anne/ Doğru konuş delikanlılığıma laf ettirmem. Ben ayarlamadım kimseyi, onlar seviyo birbirini siz de karışmayın.

Mine: Sen kendi kardeşine karışmazsın Ömer. Mine benim kardeşim ve artık annemsiz evden çıkmayacak. Güvendik ettik, güvenimizi boşa çıkardı. Bu ayki birikmiş ücretini de bana vereceksin gelir alırım

Ömer: Mine'den başkasına vermem parasını

Mine: Gelir alırım dedim uzatma

"Hay ben senin amına koyayım Levent ayısı" diye söylenerek telefonundan arama kısmına geçti Ömer ve durumu anlatmak için Hakan'ı aradı. Annesi yüzünden hissettiği mahcubiyetle sakin kalmaya çalışarak konuştu arkadaşıyla.

"Dükkana gel de konuşalım. Sakin ol sakın gidip Leventle dalaşma bak tekrar söylüyorum" diyerek kapattı telefonu ve Hakanı beklemeye başladı yerinde sabırsızca kıpırdanarak.

Kendi ilişkisinin zincirleme bir şekilde en değer verdiği iki insanı da etkileyip üzebileceğini tahmin bile edememişti. Cihatın zehrini bulaştırmadığı kimse kalmamıştı çevresinde böylelikle.





































Acının İlacı (BxB)Where stories live. Discover now