Pazar ve Ertesi Günler

2.5K 223 30
                                    

Ömer, uzun süredir çalışma temposunu unutmuş olduğu tamirhanesinde mecburi olarak geçirdiği yoğun haftadan sonra pazar gününün dinlendiriciliğine sığınmıştı.

Artık evim diyebileceği dairenin salondaki konfor vaadetmeyen kanepeye uzanmış açık mutfaktaki eski model fırının karşısında sabırsızca bekleyen sevgilisini izliyordu huzurla.

"Yavrum çok güzel koktu eline sağlık şimdiden" diye seslendi Çağdaş'a. " Üstündeki o çiçekli mutfak önlüğünü bi ara değerlendirelim bu arada."

Dudak büzen çocuk ona baktı üzgün bir şekilde " Üstü kızarmıyo, üstü kızarmayan börek mi olur Ömer ya. Hem ne biçim fırın bu, uzay gemisine benziyo tekme atıcam şimdi yamulacak."

" Davul fırın diyolar ona yavrum, annem bayramda baklavayı hep onda yapar. Yapardı yani" derken sesi düştü istemsizce.

Çağdaş Ömeri toparlama projesi olarak, mutfağa girerek annelerle özdeşleşen klasik lezzetleri yapmanın peşine düşmüştü bir süredir. Bir kısmında başarılı da olmuştu aslında.

"Gel artık yanıma boşver börek kızarmazsa da allahından bulsun"

" Sıkıldın di mi? Televizyon işini halletmem lazım bi ara, ben izlemiyorum diye gerek duymadım ama Hakan falan maç izlemek isterse laptopa mahkum olursunuz"

" Yavrum televizyon şart değil de şu ellerimdekini çıkar artık telefon ekranını algılamıyo"

" Tamam 5 dakika daha dursun"

" Çağdaşım, sarı bebeğim el maskesi yaptığım için atılıcam meslekten ya abartmadın mı biraz ha yavrum?"

" Sevgilim çok kötü olmuştu ellerin çalışmaktan ne yapayım, ben yumuşaklıklarını seviyorum hem"

" Tamam yavrum, ne dersen o. Neden itiraz ettiysem" diye göz devirdi Ömer.

Çalan telefonla gözleri aynı yere döndü ikisinin de

" Ben açamıyorum malum, açıp verir misin bana birtanem" dedi Ömer

Çağdaş ekranda gördüğü isimleri kaşlarını çattı.

" Emlakçı Turgay ?" dedi yüzünü buruşturarak daha çok soru soruyordu aslında.

" Tamam aç ver hadi yavrum"

Ömer 10 dakikalık telefon görüşmesini "Tamam kardeşim haberleşiriz, kararımı bildiririm ben sana. İyi günler sağolasın" diye tamamlarken Çağdaş mutfakta onu dinlemeyi reddediyor, düşünce gücüyle böreğin kızarmasını sağlamaya çalışırcasına dikkatle fırına bakıyordu.

" Güzelim yanıma gelir misin konuşalım biraz"diye seslendi Ömer sevgilisine.

" Biraz geç kalmış bir konuşma gibi geldi bana bu Ömer diye söylenerek yanına geldi Çağdaş asık suratla.

" Bu tavır ne şimdi sarışın?" dedi Ömer elindeki eldivenleri çıkarırken, bu şekilde pek ciddiye alınası hissetmiyordu kendini.

"Bi bok yiyip benim tavrımı mı sorguluyosun sen" dedi çocuk sinirle

" Ne bok yemişim yavrum söyle ben de öğreneyim hadi?"

" Kendine ev mi bakıyosun sen, bir de benden habersiz. Sıkıldın heralde buradan"

" Lan noluyo ne sıkılması bi dinle sonra kızmak istersen kız yine yavrum benim"

" Çabuk anlat o zaman" diye dudak büktü sarışın.

" Babamdan kalan 2 dairem var, 3 Zehraya 1 anneme şeklinde dağıtmıştı ölmeden önce sağolsun neyse. Çok pahalı değiller ortalama altı bi semtte, buradan hallice işte. Onlar için fiyat soruyodum emlakçıya satabilir miyiz diye."

Acının İlacı (BxB)Where stories live. Discover now