Final

2.4K 198 131
                                    

7 ay sonra, Alanya

Mutfak adasındaki yüksek, bar tipi sandalyede oturmuş dikkatini tamamıyla laptopının ekranına vermiş çocuk kulaklığını çıkarıp masanın üzerine koyduktan sonra kollarını yukarı kaldırıp gerindi.Bir saate yakın süredir online rusça dersine katıldığı için burada sabit şekilde durmaktan kasları ağrımaya başlamıştı resmen.

Duyduğu seslerle arkasına döndüğünde ise mavi gözleri merakla bakan buz mavisi bir çift gözle buluştu. Gülümseyerek yerinden kalktı, açık olan bahçe kapısına ilerledi ve dışarı seslendi.

" Ömer, Cengiz neden ıslak bir şekilde kanepemizde yatıyor şu an?" dedi hesap sorarcasına.

Çiçekleri sulamakta olan adam hortumu kenara bıraktı, suyu kapatıp sevgilisine döndü mahçup bir ifadeyle.

" Yavrum denize girdi çünkü, biliyosun dayanamıyo cehennem gibi sıcak burası"

" Canım sevgilim ıslak olma sebebinden çok, ıslak şekilde kanepe yatışını tartışıyoruz şu an. Bahçede kurusaydı ya önce. Islak köpek kokusu şişelenip satılacak bir koku değil malum"

" Kuruyamazdı,çünkü aşırı şişman sarı kedi vardı bahçede, ondan çok korkuyo biliyosun benim oğlum"

Cengiz mi diyeyim yoksa sen gerçek adını mı söylemek istersin igor, bir dönem burada yaşayan Ukraynalı ailenin çocuklarını eğlendirmek amacıyla bir oyuncak gibi satın aldığı ve giderken de siteye terk ettikleri daha bir yaşına bile girmemiş erkek bir sibirya kurduydu.

Bu bölgenin iklimiyle uyumsuz kürkü, sıcaklara olan nefreti, kısacası bu topraklara ait olmayan ve memleketinden uzak gariban imajı, ailesi bildiği insanlar tarafından gözden çıkarılışıyla birleşince Ömer'e yoğun bir empati kurdurmuş ve o da şiddetli ısrarlarıyla köpeği sahiplenmeleri için Çağdaş'ı ikna etmişti.

İsminin hikayesi ise Ömerin pazar akşamları klasiği olmuş mangal sefaları sırasında bir iki duble rakı içerken dinlediği Cengiz Kurtoğlu şarkılarına uluyarak eşlik etmesinden geliyordu.

Çağdaş, hastane ortamında yeni tanıdığı insanlara açıklamayı isminin Cengiz Han'dan geldiği şekilde yapsa da bu köpek,tıpkı sevgilisi gibi bir Cengiz Kurtoğlu fanıydı işte.

" Abi 30 kiloluk bir bir sibirya kurdu kediden nasıl korkuyo ya ağlıcam" diye sitem etti Çağdaş göz devirerek.

" Ben de 100 kiloyum ama senden korkuyorum yavrum olabilir böyle şeyler bence. Ayrıca aşırı şişman sarı kediyi hafife alma, 3 numaradaki teyze ona özel balık alıyo sporcu gibi besleniyo şerefsiz" diyen Ömer sevgilisinin yanağından bir makas aldı içeri girerken.

" Ben şimdi tarar kuruturum Cengizi sen dert etme, odayı da havalandırırım"

" Korkmak demişken 4 ders Rusça eksiğin var izlememişsin ne zamandır, bence de korkmalısın benden Ömer"

" Yavrum ya biliyosun karşıyım şu Rusçaya, adamlar bizim memleketimize yerleşiyosa dilimi onlar öğrensin. Biz niye öğreniyoruz anasını satayım" dedi adam buzdolabını açıp su şişesini çıkarıp buz gibi suyu kafasına dikerken.

" Sevgilim milliyetçiliğini anlıyorum,haklısın saygı da duyuyorum ama esnafsın sen yani. Gayet işine yarar tamirhanede. İngilizcen de yok malum"

" Biz eziğiz Çağdaş Bey kolejlere gitmedik sizin gibi"

" Kes lan, yemezler artık" diye güldü Çağdaş.

Ömer de yaramazlık yaparken yakalanmış bir çocuk gibi gülmeye başladı." Eskiden olsa yanlış anlaşıldım diye alttan alırdın hey gidi günler"

Acının İlacı (BxB)Where stories live. Discover now