Acının İlacı (BxB)

Fikrimin İnce Gülü

Kamelya Meyhanesinin yeni misafiri Çağdaş, Ömerin yönlendirmesiyle yerleştikleri en köşedeki masalarında etrafı izliyordu meraklı gözlerle.

Göz kırptı Ömer "Ne o belgeseline malzeme mi topluyosun?"

"İlk kez meyhaneye geldim Ömer napayım" dedi oğlan tatlılıkla

"Yavrum prensip olarak sizin kulüplerle aynı aslında kokteyllerimizi kendimiz yapıyoruz rakının üzerine su ekleyerek.
Müzik de radyodan geliyo genelde ama istersen djlik yapabilirim. Güllü sever misin?" diyerek kahkaha attı

Sesli şekilde gülerek eşlik eden Çağdaş "Neşeli haline bayılıyorum" dedi fısıltıyla

Sıcak bir gülümseme ve göz kırpma aldı karşılığında.

Sobadan uzakta ve cam kenarında olduklarından üşüyordu çocuk. Montuna sıkıca sarınmıştı. Ömerin dikkat çekme sorununa bulduğu çözüm bu masaydı. Yine de üzerlerinde meraklı bakışlar dolanıyordu tabi. Sabırsızlıkla Hakan'ın gelmesini bekliyordu Ömer bu yüzden.

"Ezmeden alsana, çok iyi yapar Süleyman Abi" dedi birden tabağı işaret ederek. "Bu ara zayıfladın biraz" kulağına eğildi sonra "Kalçalarını daha dolgun seviyorum."

Gözleri büyüyerek adamın cürretine baktı Çağdaş hayretle,  fısıltı bile olsa tehlikeliydi ama etkilenmeden de edemedi. Günlerdir özlemiyle tutuşuyordu. Eczane yaşadıkları ise açlığını dindirmek yerine dahasını istemesine sebep oluyordu.

Sadece yarım kadeh rakıyla bile açılmış, gerginliğini atmış ve cesaretlenmişti Ömer. Erdi geldiğinde sevgilisine hakim olması daha da önem kazanacaktı Çağdaşın. Çok içmemeye karar verdi bu yüzden.

15-20 dakika geçmişti ki Hakan kapıdan göründü. Diğer masalardaki tanıdıklarla selamlaşarak yanlarına yaklaştı.

"İyi akşamlar gençler" dedi neşeyle.

"Çağdaş kardeşim seni görmek ne güzel, hoşgeldin bizim mekana bakalım sevecek misin"

"Hoşbulduk" diye yanıtladı Çağdaş aynı içtenlikle ekledi " Sevdim bile"

Ömer ise memnun şekilde bakıyordu ikisine sevdanı en yakınından saklamamak ne güzeldi keşke Erdiyle de bir mucize yaşansaydı "Otursana Hakanım" diye yanındaki sandalyeyi işaret etti arkadaşına

"Eee nasılsınız bakalım gençler" dedi Hakan montunu sandalyesinin arkasına asarken. Sesini  güvenli seviyeye kadar alçalttı "Çifte kumrular sizi"

"İyiyiz dedi Ömer. Çok iyiyiz"

"Ömerimin yüzü gülüyo ya Allah razı olsun sebep olandan" dedi Hakan Çağdaş'a bakarak.

Utangaç bir tebessümle belirdi Çağdaşın dudaklarında.

"Eee sen naptın bakalım?"diye sordu Ömer, Mine'den bahsettiği belliydi.

"Senden aldığım haberle sırıtıp duruyorum oğlum başka da bir şey yapmadım. Aklıma da takılmıyo değil, ya hayal kırıklığına uğrarsa? Kafasında bi Hakan varmış sonuçta. Üstüme bi sorumluluk bindi"

"Denemeden bilemezsin ki" dedi Çağdaş rakısından bir yudum alarak

"Sevg.. Çağdaş haklı oğlum, kafanda kurmanın bi faydası yok ikinize de"

"İlk adımı nasıl atcam Çağdaş kardeş akıl ver. Sen naptın mesela da bizim öküz böyle deli divane?"

"Valla ben de dinlerim heyecanla Çağdaş" dedi Ömer yeşilleri sevgilisine dikiliyken.

"Ben bir şey yapmadım aslında, birine anlatırken duymuş işte. Kendimi hiç gizlemedim ama o anladıktan sonra. İnkar etmedim de. Kartlarını açık oyna derim ben karışık mesajlara gerek yok"

"Çıkayım karşısına söyleyeyim yani. Çekiniyorum da ya ilk kez ciddi bir şey var böyle başımda."

"Madem sözlü ifadene güvenemiyosun kıza çiçek gönder ve not yaz içine önce"dedi Çağdaş

Ömer panikledi "Aman yavrum mahalle çalkalananır. Daha çiçekçi kart yazarken biteriz."

"Ya biraz pratik olun. Geceden gir galeriye, masasına koy çiçeği kartı da kendin yaz. Patronu tanıdık nasıl olsa" dedi Ömere bakarak.

"İyi fikir ha" dedi Hakan

Ömer böbürlenir bir ifade takındı "Öyledir benimki"

"İnşallah sana da geçer Ömerim biraz be"

"Hadi lan, zekiyim ben."

" Di mi?" diye Çağdaşa döndü

Sevgilisinden çocuk gibi onay bekleyişi Çağdaşa çok tatlı geldi.

Bulundukları yer müsait olsa dayanamaz yanaklarını sıkardı adamın.İlk zamanlar itici bulduğu sarhoşluk bu gece Ömerin bedenini esir alırken fikri de tamamen değişmişti artık. Hafif peltekleşen dili, kızaran güzel gözleri ve yanaklarıyla gözüne o kadar sevimli görünüyordu ki sevgilisi, içi gidiyordu adama.

Artan cesaretiyle masanın altından çocuğun bacağını okşuyordu delirtici bir yavaşlıkla ve neşesi oldukça yerinde şekilde Hakan ve Çağdaşla şakalaşıyordu Ömer bir yandan da. Bu doğallığa gömülü tutku hareketi Çağdaş'ı oldukça tahrik etmişti gece yarısına doğru evlerine gittiklerinde karşılığını verecekti elbette.

Sol eliyle çatal tutuşunu hala düzeltememiş Çağdaşı kendi beslememek için zor duruyordu Ömer. Gözlerini mezelerden güçlükle tüketen oğlana dikip bakıyordu sıkıntıyla. Vicdan azabı, sargılar gittikten uzun süre sonra bile kendisinden gitmeyecekti emindi bundan.

Birden tedirgince yerinde kıvranmaya başlamış Hakan tedirgince "Erdi mesaj attı" dedi iki sevgiliye dönerek. "Cihatlaymış."

Çağdaşın düşen suratına Ömer'in bu kez kışkırtmayı değil sakinleştirmeyi amaçlayan dokunuşları eşlik etti masa altından.

Çağdaş ise beklenmeyen bir hamleyle Hakan'a döndü güvenli bir tonla. "Getirmek istiyorsa getirsin buraya"

Diğer ikisinin şaşkın bakışları ona döndü hızla. Omuz silkti Çağdaş. "Onun yanındayken Ömerin tavrını gördüm, umrunda bile değil artık. Kendini rezil ediyor sadece. Buraya gelmesi de bize değil ona eziyet olur"

" Hay o güzel ağzını öpeyim ya"dedi Ömer coşkuyla ve sesini alçalt uyarısını aldı hemen gözleri büyümüş arkadaşından ve sevgilisinden.

Etraflarına baktıklarında herkesin kendi halinde olduğunu görüp derin bir nefes verdiler.

Hakan, bir davette bulunmasa da çekinmeden yazdı Erdiye ve aldığı haberi keyifle yaydı masa sakinlerine. "Gelmiyormuş malum kişi, onu eve yollayıp gelecekmiş Erdi."

"Oh be yavrumla keyfimiz kaçmayacak" dedi Ömer fısıltıyla.

Ömer uzun süre sonra mutluluktan ve keyiften sarhoştu bu gece. Hafif kontrolsüzlüğü ve potları sevgilisinin denetimindeydi ama Çağdaş bundan da keyif alıyordu. Ömerin yaşadıklarından ve genç yaşta yüklendiği sorumluluklardan sonra çocuklaşma lüksü olması ve bunu onun yanındayken yapmasından derin bir mutluluk duyuyordu.

Ömer, kadehine rakı doldurduktan sonra çalan şarkıyı yan gözle Çağdaşa bakarak söylemeye başladı keyifle. Aşk şarkılarına aşina olmayan dudakları bu anları beklermişçesine uyum sağladı hemen.

Fikrimin ince gülü

Kalbimin şen bülbülü

O gün ki gördüm seni

Yaktın ah yaktın beni

Gördüğüm günden beri

Olmuşum inan deli

O gün ki gördüm seni

Yaktın ah yaktın beni