Acının İlacı (BxB)

Yabancılaşmak

Odadaki ölüm sessizliğini Akile Hanım bozdu.

Ömer kaskatı kesilmiş halde kapının yanında dikilirken bu anın gerçekten yaşandığından emin olmaya çalışıyordu hâlâ umutsuzca.

Akile Hanım kaşlarını çatıp ters bir ifadeyle konuştu. "Tövbe yarabbim Cihat o nasıl şaka oğlum. Aşkolsun sana hem, büyüklerinle böyle konuşulur mu?"

Güldü Cihat. " Şaka gibi değil mi Akile Teyze? Dağ gibi oğlun..."

Çocuğun gayet ciddi olduğunu Ömerin ağlamaklı yüz ifadesinden anlayan kadın sinirden titreyen ellerine hakim olamıyordu şimdi.

Cihat devam etti sözlerine. " Eczacı Haluk Amcanın oğluyla beraberler. Kaç ay oldu sahi Ömer? Akşamları onda kalıyor, her an onun yanında zaten. Çok da seviyormuş. Hayırlı olsun mu diyeyim sana da damadın"

Akile hanım ellerini kapattığı başını öne eğmiş derin nefesler alıyor ve sakinleşmeye çalışıyordu. Zehra çabalasa da kısıtlı hareket alanıyla güçlükle ilgileniyordu annesiyle.

Zehra konsolun üzerindeki kolonyayı alarak kadının bileklerini ovarken Ömer  "Gebertirim seni" diyerek üzerine atlayıp yere devirdi Cihat'ı ve yumruklamaya başladı.

Cihat ise karşılık vermiyor sadece Ömerin yüzüne bakıyordu, dudaklarında aklı dengesi yerinde değil izlenimi veren o gülümsemesiyle.

Darbeler şiddetlendikçe solan gülümsemesi acı dolu inlemelere dönse de pişman değildi yaptığından. Ömer onun değilse kimsenin olamazdı. Mutlu olma hakkı yoktu ondan başkasıyla.

"Abi öldüreceksin bırak nolur" diyen kızın ağlamaklı sesi kulağına gelse de altına aldığı adama bi yumruk daha geçirdi Ömer.

Cihat'ın kırılmış gibi görünen burnundan kan süzülürken dudağı da patlamış durumdaydı.

"Bırak çocuğu, kendi ayıbının acısını ondan mı çıkarıyorsun? Polisi ararım Ömer yemin olsun." dedi yerinden kalkıp başlarında dikilen kadın.

Annesinin sesiyle transtan çıkarcasına yumruklarını gevşetti adam, kan içinde kalan üstüne başına ve ellerine baktı. Az kalsın geri dönüşü olmayan bir hata yapacağı düşüncesiyle sarsıldı ve Cihatın üzerinden indi.

Cihat kendi çabasıyla yerinden kalktı ve Ömer'e baktı.

" Rahatladın mı?" dedi adama burnundan akan kanı elinin tersiyle silerken. "İntikamını aldın için soğudu mu Ömer"

" Git burdan gözüme gözükme, çok uyardım seni.  Bunun olacağını söyledim" gözleri annesine dikiliyken Cihat'a bakmadan konuşuyordu.

Kadın ise Ömere karşı ifadesiz bir tavır takınmıştı.Birden Cihat'ın yanına geldi.

" Bekle burda, çok kanıyo burnun bi havlu falan vereyim. Öldüreceksiniz beni siz"

Ömer sinirli bir kahkaha attı.

" Sahip çıktığın adamın benden farkı yok anne. Sen bilmiyorsun tabi Cihat benim ilk sevgilimdi. Yıllarca beraberdik biz. Sonra beni aldattı, gidip o kızla evlendi. Geri geldiğinde de gerçekten mutlu oluşumu hazmedemedi bu kadar şerefsizleşti işte"

Kadın duyduklarıyla iyice sarsılarak havluyu Cihat'a atarcasına verdi bu sefer.

" Doğru mu Ömer in dedikleri?"

Başını salladı Cihat çaresizce " Çok sevdim Akile Teyze"

"Defol git burdan Cihat sana da yazıklar olsun. Senelerce evimize girdin çıktın, yüzüme baktın. Oğlumdan ayırmadım seni. Meğer sen de sapkınmışsın ha. Ailen bu günler için mi yetiştirdi seni? Gül gibi karını bırakmış gelmişsin ne uğruna. Bi de bebeğin olacak Allah o günahsız yavrunun yardımcısı olsun daha neler duyacağız Allahım sabır ver sen bana."