5. Bölüm "Teklif"

69 3 0
                                    

Ares Yılan.

Hasiktir.

Karşımda kanlı canlı Ares Yılan dururken ben elimdeki bardaktan, büyük ihtimalle son kez içeceğim içkiyi yudumluyordum. En azından son anlarım kötü bitmesindi.

Kadir'e, Öykü'yü sevdiğimi söylemesini yazıp telefonu bırakırken Ares Yılan, şaşkın bir öfke ile etrafına bakıyordu. Yerdeki adamlarına baktı biraz daha ve onların çizgisini takip edip beni buldu.

Kaşları mümkünmüş gibi biraz daha çatılırken yanında duran adama hitaben konuştu. "Temizle şurayı."

Bunu dişleri arasında söylemişti ve ne yalan söyleyeyim oldukça korkutucu duruyordu. Gerçekten işim bitti.

Gözleri yüzümde dolandı ve anlam veremediğim kısa bir bakıştan sonra başı ile merdivenleri gösterdi. "Gel."

Yutkunup yavaşça bar tezgahından aşağı indim. Hareketlerimi inceliyordu ve bu cidden stres yapmama sebep oluyordu. Gerçi bu durumda düşüneceğim son şey bu yüzden stres olmaktı.

Beni önüne katıp odasına götürdüğünde titrememek için kendimi zor tutuyordum. Aslında şu an bacaklarımda derman kaldığı için bile şükrediyordum çünkü biraz sonra öleceğime neredeyse emindim. Keşke mal varlığımızın yarısı benim üstüme olmasaydı, onlar için bir vasiyet oluşturmam en mantıklı olandı ama ertelemiştim. Gerçi yasal olarak kendimizi kardeş yapmıştık ama...

İyi en azından Kadir de yanındaydı. Bir şey olmazdı, böylelikle. Gerçi Öykü Kadir'den güçlü ve çevik. Olsun Kadir daha temkinli.

Bugün puding yemedim.

Son düşündüğüm ile dudaklarım bükülürken duyduğum boğaz temizleme sesi ile başımı kaldırdım. Pek kaldırdım sayılmaz, kirpiklerimin ardından baktım.

Gözleri kısa bir an vücudumda, sonra da yüzümde dolaştı. "Neden yaptın?"

Bir çocukla konuşur gibi konuşması, kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Çocuk muydum be ben?!

Dudaklarımı yalayıp dürüst olmaya karar verdim. Bir sebebi de yoktu en azından onurumla ölecektim.

"Mekanıma saldırı yapıldı. En son sizinle bir anlaşmazlık yaşadım o yüzden direkt aklıma burası geldi."

"Alt tarafı bir saldırı için mi yirmi küsur adamımı dövdün?"

Çatık kaşları ile konuşunca korktum ama belli etmemeye çalıştım. Karşısında ayaktayken bacaklarımın titremesi için yapacak bir şey yoktu ama en azından yüzüme bakarsa cesur olduğumu düşünebilirdi.

Siktir, birazdan ölecektim!

Böyle olacağını hiç düşünmemiştim. En azından bir çatışmada olur diye düşünüyordum. Saldırıya uğrarım, Öykü ya da Kadir'i korurken olabilir diye düşünürken şimdi Ares Yılan tarafından öldürüleceğimi bilmek garip hissettirmişti

En azından son anlarım daha iyi olabilirdi. Biraz cesur ve gözü pek görünebilirdim.

"Hayır, sadece o yüzden değil."

Aynen amına koyayım şu an çok cesursun! Sesim o kadar narin çıkmıştı ki ben bile şaşırmıştım.

Dudaklarımı birbirine bastırınca gözleri kısıldı. "Neden peki?"

İç çektim. "Az kalsın kardeşim vuruluyordu, o yüzden."

Bakışlarımı önüme eğip mırıldanırken bu kadar güçsüz olduğum için neredeyse gözlerim doluyordu. Nefret ediyordum bu durumdan. Güçsüz olmak, adının kıymetsizliği en nefret ettiğim ve maalesef şu an sahip olduğum şeylerdi.

Zaaf -GayWhere stories live. Discover now