23. Bölüm "Sinir"

73 4 0
                                    

Elimdeki hançeri bir tur çevirip ardından sertçe fırlatıp karşımdaki tahtada kırmızı noktayı vurdum. Gülümseyerek Öykü'ye göz kırptığımda o da göz devirmişti.

"Tamam 3-2."

"Abartma artık, 7-3 oldu bile."

Gözleri hızla açıldı. "Şaka mı?"

Omuz silktiğimde bıçağını bıraktı. "İyi, bu seferlik kazanmış ol." Gülümsediğimde o da gülmüştü.

"Ben alışverişe çıkacağım, sen?"

Başımı kaldırıp tahtta oturan Ares'e baktım. Oğuz'un gösterdiği dosyadan bir şeylere bakıyordu ama arada gözleri buraya da çarpıyordu.

Bugün resmi tatil olduğu için bahane amaçlı kapatmıştı. Öykü de atış yapmak isteyince bizim için iki bir nevi dart tahtası getirmişti.

"Burada kalırım büyük ihtimalle, şirketin işlerini hallettmiştim."

Başını sallayıp saçlarımı karıştırdı. Köşedeki masaya bıraktığı çantasını aldıktan sonra yanıma gelip yanağıma ufak bir öpücük bırakmıştı. "Dikkat et kendine, anlaştık mı?"

Başımı salladığımda gülümsedi. Ares'e el salladığında, karşılık aldığı gibi bana veda edip mekandan ayrıldı. İç çekip etrafıma baktıktan sonra ağır adımlarla merdivenleri tırmandım.

Oğuz hâlâ Ares'in yanındaydı.

Yanlarına yaklaştığımda Oğuz susup doğruldu. Abisini ondan çalmışım gibi bana kötü kötü bakıyordu. Umursamadan yanlarında duran koltuklardan birine oturduğumda Ares mırıldandı.

"Canın mı sıkıldı?"

Başımı salladım.

"İstediğin bir şey var mı, getirteyim?"

"Yok, oturacağım sadece."

Başını sallayıp yeniden dosyaya döndüğünde, Oğuz birkaç saniye kötü kötü bakıp Ares'in sorduğu soruya cevap verip bakışlarını benden ayırdı. İkisi yine işle alakalı konuştuğunda ben de telefonumu çıkardım.

İnternetimi açıp boş boş sosyal medyada gezerken birden mesaj geldiğini fark edip uygulamaya girdim. Saffet, akreplerin geldiğini söylemişti.

Heyecanla dudaklarımı ısırdım. Sonunda gelmişlerdi.

Bacaklarımı sallayarak fotoğraflara bakarken birden elimdeki telefon çekildi. Kaşlarım çatılırken yapan kişinin Oğuz olduğunu fark ettim. Hızla ayağı kalktığım gibi telefonuma uzanırken o geri çekilip ekranı kendine çevirmiş şöyle bir bakmıştı.

Oysa bu emri Ares'in vermediği belliydi. O dosyaya bakıyordu.

"Ayağını denk al." Dedi, telefonumu uzatırken. Kaşlarım daha çok çatıldı. Bu şerefsiz kim olduğunu sanıyordu?

"O ayağı sana sokar tur bindiririm." Dedim, sertçe telefonumu çekip.

Kaşları çatıldı, üstüme bir adım attı. "Benimle haddini bilerek konuş. Kim olduğunu sanıyorsun sen?"

Bir şey dememe, kendimi en iyi şekilde tanıtmama izin vermeden konuştu. "İki güne kapının önüne konulacağını bilmeden konuşma. Ares Abi'nin ilk sevgilisi sen misin, sanki?"

Öfkeli öfkeli kurduğu cümle ile sinirlenmiştim. Harbi sikilecek herifti. Tam ağzımı açacaktım ki Ares'in sesini duydum. Başımızı çevirdiğimizde, kol kısmına dirseğini, çenesini de eline yasladığını fark etmiştim. Bayık gözlerle Oğuz'a bakıyordu.

Zaaf -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin