15. Bölüm "Korkmak"

71 6 0
                                    

Başımı geriye yaslayıp kollarımı havaya kaldırarak esnedim. O anda Ares kollarını bana sarmıştı. Gülerek indirip başımı ona çevirdim. Kucağında ters bir halde oturduğum için biraz zorlanmıştım.

"Aniden yapınca huylanıyorum."

Uzanıp yanağıma uzun bir öpücük bıraktı. Dudağını sert bastırdığı için bir gözümü kırparken başını çekip gözlerime baktı. Bakışlarında şefkat dolaşırken içim sıcacık olmuştu. Öykü dışında birinden böyle bir duygu hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Ya da olmuş muydu?

"Sevgim aniden kabarıyor."

Dudaklarımı birbirine bastırıp önüme döndüm. Sıcaklamaya başlarken Ares, kısık sesle gülüp enseme ufak bir öpücük bıraktı. "Bu kadar utangaç olman beni delirtecek."

Önümdeki dosyaları, boğazımı temizleyerek düzeltirken sarılışı daha sıkı bir hale gelmişti. Kendi kendime verdiği güven için gülümserken birden içeriye Oğuz girdi. Bizi o halde görünce de boğazını temizleyip bir adım geri çekilmişti.

"Abi, çağırdığın adamlar geldi."

Ares, başını omuzumdan çekmeden mırıldandı. "Tamam, gönder."

Oğuz, başını sallayıp dışarı çıktığında ben de ayağı kalkmıştım. Üstümü düzeltirken mırıldandım. "Bana bakmaması için uyardın, sanırım."

Gururlu gibi bir gülümseme ile bakarken başını salladı. "Eh, biraz öyle."

Gözlerim kısılırken bir an sonra kıkırdayarak başımı iki yana sallamıştım.

"Neden dövdün ki?"

"Beni sorgulamıştı."

İç çekip başımı salladığım sırada kapı çalındı. Ares izin verdiğinde de üç kişi girip baş selamı vermişlerdi. "Selamün aleyküm, abi."

"Aleyküm selam, geçin."

Konu mankeni gibi orada dururken adamlar da hemen Ares'in gösterdiği, masanın önündeki, koltuğa oturmuşlardı.

Ares bir kaç saniye dümdüz onlara baktı, ardından da elimden tutup kendine çekerek kucağına yan bir şekilde oturttu. Nefesim kesilirken şokla baktım, ona. "Ne yapıyorsun?" Diye fısıldayarak konuştuğumda yüzündeki sert duruş değişmedi. Elini yanağıma koyup başımı boynuna bıraktı.

Adamların gözü, tek bir saniye olsun bana dönmemişti. Oğuz uyarmıştı...

Ares Yılan'ın bir erkekle birlikte olması, itibarına zarar veremiyordu anlaşılan.

Dudaklarım bükülürken bir adam çok kısa bir an bana bakıp hemen Ares'e dönmüştü. Ares o sırada onun oturduğu tarafa bakmıyordu. Zaten tek oturuyordu ve diğerlerinden küçük duruyordu. Yetkili olmaktan ziyade işi öğrenmeye çalışan biri gibi duruyordu.

Umursamadan diğerlerine dönecektim ki tekrar bana baktı. Oğuz uyarmıştı, bundan emindim. Ancak buna rağmen bakması cidden budala cesaretiydi. Ares belki benim için birini öldürmezdi ama canını yakmadan da bırakmazdı.

Ares, onun olduğu tarafa dönmezken adam, bundan cesaret almış olacak ki gözlerini resmen bana dikmişti. Kaçamak bakıyordu ama ilgisi bendeydi. Konuşulanları dinlemediği ortadaydı. Yüzünde hafif şaşkın bir ifade varken birden Ares'in elini çenemde hissettim.

Kısa bir an lafını kesip başımı kendine çevirdikten sonra yanağıma uzun bir öpücük bırakıp tekrar konuşmaya başlamıştı. Şaşkın bir utançla başımı göğsüne yaslayıp yüzümü, ceketinin altına sokarak gizledim. Bu adamda zerre ar kalmamıştı belli ki.

Zaaf -GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin