30. Bölüm "Korku"

69 3 0
                                    

Kitabın sayfasını çevirip okumaya devam ettiğimde bir gürültü daha kopmuştu.

"Savaş! Bu mu?"

Kısaca bakıp başımı sallayarak kitabıma döndüm. "Evet."

Adam yalvararak kaçmaya çalıştığında Öykü gülerek ensesinde tutmuştu. Yanında birkaç adam ve iki kadın daha vardı.

"Gidiyorum o zaman ben?"

Kenarda duran ayraçı kitabın arasına yerleştirip kapattım. "Hepsini tek seferde öldürme. Aklını kaybedeceksin, yakında."

"Yavrum!" Dedi, sızlanarak. Durumdan hoşlanmadığı belliydi ancak bu aralar çok fazla kurban almaya başlamıştı ve akli dengesi zaten bozukken biraz daha bozmaya gerek yoktu.

"Olmaz, Öykü." Dümdüz ve kararlı bir sesle konuştuğumda sıkıntıyla soluyup başını salladı. "Tamam, görüşürüz sonra."

Başımı salladığımda öpücük atıp yanındaki adamlara emir vererek yürümeye başladı. Adamlar, kurbanları alıp peşinden giderken ben de koltuğuma geri dönüp oturdum. Kitabı tekrar açarken az sonra içeriye Kadir girmişti.

Sıkıntıyla nefesimi bırakıp ayracı yerleştirdim. Kitabı çekmeceye koyduktan sonra Kadir'e verdim ilgimi.

"Abi, bize verilen mahallede sıkıntı çıkmış."

"Ares'in mi?"

"Hayır, direkt bizim olan."

Kaşlarım havaya kalktı. Altı aydan fazladır bendeydi ama ilk defa bir olay oluyordu.

"Konu neymiş?" Hırkamı giyerken yürümeye başlamıştım.

"Abi, en son kiralar yüzünden tartışma çıkmıştı ama şimdiki mevzu sanırım küçük bir çocuğa taciz olayı. Yaşlı bir adam zorla evine götürmeye çalışmış."

Bir an kanım dondu. Adımlarım sekteye uğrarken zar zor Kadir'e döndüm. Dudaklarım aralanırken donmuş gözlerle baktım ona.

Yutkunup boğazımı tırmalayan bir hisle konuşmaya çalıştım. "Bir-bir şey yapmış mı?"

"Yok abi, mahalledeki ablalar durumu fark edip çocuğu çıkarmışlar apartmandan ama amcaları öğrenince onlarla yaşlı adamın çocukları kavga etmiş."

Nefesim boğazımda takılı kalırken başımı sallayıp adımlarımı hızlandırarak arabaya yöneldim. Yolcu koltuğuna otururken Kadir de binip aracı çalıştırmıştı.

Yarım saatlik yolum tamamını dışarıdan öfke ancak içten içe bir korkuyla geçirmiştim. Alnımı okşadığım sırada ise mahalleye varmıştık. Ortalık mahşer alanı gibiydi.

Bu bana güven verirken kapıyı kapattım. İnsanların yoğunlaştığı yere doğru ilerlerken Kadir de peşimde tetikte geliyordu. Adamlarım zaten her yerdeydi ve göz göze geldiğim anda peşimden gelmeye başlamışlardı.

"Ulan orospu çocuğu! Sapık piçler!"

Bağırışlar artarken insanların kavgası da ateşlenmiş gibiydi. Biri diğerinin kafasında tahta sandalye kırarken yanımda duran adamlara işaret verdim.

Hepsi olaya müdahale ederken mahallenin muhtarı ve birkaç büyüğü de yanıma gelmişti.

"Savaş Abi, hoş gelmişsin."

Göz devirdim. "Ne bu şimdi?" Sinirle konuştuğumda adam bir an titredi. Bu beni rahatlatıyordu. Üstün hissetmekten ziyade güvende olduğumu düşündürüyordu.

"Abi," Dedi, benden büyük olmasına rağmen saygı gereği. "Biz halletmeye çalışıyorduk aslında."

"Bu mu halletme şekliniz?"

Zaaf -GayМесто, где живут истории. Откройте их для себя