1. Tanıtım

1.4K 79 31
                                    

Üzerinde kırmızı adidas amblemli atleti ve altında siyah şortuyla spor salonuna giriş yaptığında, kendisini izleyen esmer gençten haberi yoktu.

Elindeki havluyu, makinalardan birinin üzerine bıraktı. Belini bükerek sol ayağını bulduğu ilk dambılın üzerine koydu. Elini de götürüp ayakkabının bağcıklarını parmakları arasına alarak sıkı sıkı bağladı. Ardından sağ ayağındaki ayakkabıda da aynı işlemi yapacaktı ki, bir an aynada nasıl göründüğüne bakmak için kafasını kaldırmadan gözlerini kaldırıp yansımasına baktı. Tam da o esnada günlerdir kendisine bakan esmer genç radarına takıldı. Gencin terden parlayan esmer teni, parlayan esmer teninin altındaki kahverengi gözleri, yanağında ki belli belirsiz gamzeler dikkatini çok çekmişti

Yarım ağız gülüp başını iki yana sallayarak tekrar önüne döndü. Yüzündeki şeytani sırıtmayı silmeden bağcıkları halletti ve belini doğrulttu. Makinanın üzerine bıraktığı beyaz havluyu omzuna attı ve dikkat çeken kalçalarıyla koşu bandına doğru yürüdü.

185'lik boyuyla kas kütlesine sahip bir adamdı. Geniş omuzları, kalın bicepsleri, beyaz teni ve başında tek bir saç dahi bulundurtmayan adam, mavi gözleriyle çok çekici duruyordu.

Koşu bandına yetişince önce iki dakikalık ısınma hareketlerini yaptı. Ardından başını iki yana silkeleyip havluyu koşu bandının koluna bıraktı. Bu esnada mavi gözleri sık sık aynaya kayıyor, kendisini izleyen esmer gence bakıyordu. Bu da yakışıklı adamın egosunu şişirdikçe şişiriyordu.

Heteroydu. Hatta haddinden fazla gizli bir homofobikti. Mesleğinden ötürü bunu belli etmiyor, eşcinsellerle takılıp onlarla arkadaşlık dahi kuruyordu.

Kendisine bakan esmer gence göz kırptıktan sonra dişlerini gıcırdata gıcırdata koşu bandına ilk adımını attı ve başlat düğmesine bastı. Koşu bandı yavaş yavaş hareket ettiğinde şortunun cebinden telefonunu ve bluetooth kulaklığını çıkardı. Küçük kutuyu açarak içindeki kulaklıkları kulağına yerleştirdi.

Temposunu artımak için telefondan yabancı bir şarkı açarak adımlarını koşu bandında hareket ettirmeye başladı.

Bir dakikalık aranın ardından düğmeye basarak koşu bandının hızını yavaş yavaş artırdı. Kulağındaki kulaklıklar çıkmasın diye hızı makul seviyede tutarak alette koşmaya devam etti. Kendini şarkıya öyle bir kaptırmıştı ki, bir ara gözlerini yumdu. Hatta yanındaki koşu bandının çalıştığından da bir haberdi. Çünkü yanındaki koşu bandın sesini bastıran şarkı çalmaya devam ediyordu kulağında.

Aradan geçen on dakikanın ardından nihayet gözlerini aralayıp karşısındaki aynaya baktığında karşılaştığı bedenle hafif afalladı. Belki ettirmeden yüzüne sinsi bir gülüş kondurdu.

Bu arada yüzündeki belli belirsiz gülümsemenin aynadaki diğer gencin umutlarının yeşerdiğinden bir haberdi.

Çünkü esmer genç, günler önce arkadaşı ile bu spor salonuna gelmişti. Arkadaşı spor salonunun sahibiyle anlaşamayınca parasını geri istemişti. Esmer gençte omzunun üstünden arkasına baktığında mavi gözlü adamı köşede üstsüz bir şekilde şınav çekerken görmüş, arkadaşından habersiz diğer gün tekrar gelip kayıt yapmıştı.

Şimdi ise tam bir haftadır küçük çantasına şort ve atletini koyuyor, spor salonuna yakın bir yerde bekliyor, mavi gözlü adamın lüks aracını görünce de tıpış tıpış salona giriş yapıyordu. Bunu tam bir haftadır takıntı haline getirmişti. Güzel fit bir fiziğe sahipti. Aklında hiç kaslanmak gibi bir derdi yoktu aslında. Çünkü üniveristeden yeni mezun olmuş, tek amacı şimdilik kpss'den güzel bir puan almaktı. Taki mavi gözlü adamı görene kadar...

"Genç delikanlı aletin hızını artır biraz artır. Çok yavaş koşuyorsun. Artır ki alet uzasın. Zevke gel!!"

Esmer genç, yan tarafından gelen sesle yutkundu. Ulan ne yapacaktı şimdi. Off diyordu içinden. Hazırlıksız yakalandım bu imalı cümleye. Kendine hakim olamayarak titreyen eliyle gaza gelip işaret parmağını düğmeye bastı ve onun gözüne girmek için koşu bandının hızını artırdıkça artırdı.

Makinanın hızı arttıkça adımları da daha büyük ileri gidip geliyordu. Şimdi de elini düğmeye götürüp hızını düşerecekti fakat bacakları buna izin vermiyordu. Nefesleri daha da bulanıklaşmış, yan tarafa müthiş komik bir görüntü sunuyordu.

Genç delikanlı artık dayanamayacak hale gelince, yan taraftan yardım almak zorunda kaldı. Nefes nefese "Şey ma-makinayı durdurabilir misin?" diye ricada bulunduğunda mavi gözlü adam kendi koşu bandını yavaş yavaş durdurdu.

Koşu bandından inerek beyaz havluyla alnında biriken teri sildi. Sonra da genç delikanlının makinesini yavaş yavaş durdurmak yerine bir anda makineyi komple durduran kırmızı düğmeye bastı.

Makina bir anda durduğunda genç delikanlı dengesini tutamayarak, ağız üstü yere çakıldı.

Mavi gözlü adam yalandan üzülmüş gibi yaparak "Pardon ya, valla yanlış düğmeye bastım sanırım. Kusura bakma" dedi ve belini bükerek yerde acılar içinde kıvranan delikanlıya elini uzattı.

Uzattı uzatmasına ama genç delikanlının burnu kanamış, yüzü acıdan buruşturmuştu

***

MANİPÜLASYONWhere stories live. Discover now