22. Bölüm

286 55 81
                                    

Oy ve yorum lütfen 🍂

Odadan nasıl çıktım, koridora kendimi nasıl attım bilmiyorum ama bedenim uyuşmuş durumdaydı. Beynimin tam merkezinde öldürülen genç kızın kıyametten farksız çığlıkları rock müziği gibi yankılanıyordu.

O korkunç görüntüleri, o çığlığı hafızamda nasıl silecektim bilmiyorum ama öncelikle buradan çıkmanın bir yolunu aramalıydım...

Ah Özgür! Diliyorum ki başıma bir iş geldi diye yetkililere haber vermişsindir? Hayatında bir kez olsun beni şaşırt be oğlum. N'olursun!

"Acele edin biraz, haydi haayydii!!"

Uyarıyı alınca yüzümü buruşturmamak için yutkunmak zorunda kaldım. Ayaklarım ise sarsak adımlar atarak ince koridorda yürüyor, hepimize tek tek ayrılan odalara doğru ilerliyorduk

Tam koridoru sapacağımız esnada Eyyüp görüş açıma girdi. Kaskatı kesilen çehresiyle bende ki değişikliği inceliyordu. Kardeşim yerine koymuştum oysa ki! Kaşlarımı çatıp önüme döneceğim an, müridlerden biri Eyyüp'e başını eğmesini işaret ederek devam etmemizi emretti.

Eyyüp görüş açımdan çıkarken dönüp tekrar yüzüne baktım ama o sararmış yüzüyle yere bakıyordu. Biri, elini belime getirip beni öne doğru iteleyince sarsılır gibi oldum ve öfkeyle ona bağırmamak için tüm irademe kelepçe vurmak zorunda kaldım.

İçimden "Bende babamın oğluysam burayı başınıza yıkmazsam görürsünüz adiler" diyerek sessizce odama kadar götürüldüm. Odalarımız yan yanaydı.

İçeri girer girmez gamsız soluk renkli duvar ile bakıştım bir müddet. Kim bilir bu acımasız soğuk duvarlar içerisinde ne acılar barındırmıştı?

Omuzlarım bitkin bir halde düştü düşecek gibiydiler. Nefes almayı kendime haram kılmıştım. Dakikalar önce şahit olduğum görüntüler aklımdan çıkmıyor, nereye baksam montajlanıyormuş gibi gözümün önünde bir bir canlanıyordu

Adımlarım yatağa doğru giderken, dişlerimi ölesiye sıktım. Beynimin içinde yankılanan çığlıklar, yaşamayı bana haram kılıyordu.

Kızın o dehşet çığlıkları dönüp dolaşıyor beynimde dayanılmayacak sızılara gebe oluyordu. Allah'ım yardım et bana ne olur! demekten başka birşey gelmiyordu elimden.

Kalçamı yatağa yasladığım gibi cenin pozisyonuna geçtim ve göz pınarlarım kuruyana kadar dakikalarca ağladım.

Ben kendi halimle çatışırken, kapı yavaşça tıklanıp aralık açıldı. Ve biri içeriye girdi. Avuçlarım yanağımı bulurken korkuyla biraz daha sindim yerime.

"Affet beni kanka! Mani olamadım"

Pişmanlıklarla dolu tanıdık ses kulağıma ulaştığında, ellerimi kulağıma götürüp tıpkı o kız gibi bağırmak istedim ama ya Eyyüp'e de aynısını yaparlarsa diye tüm çığlıklarımı içime döktüm.

Sıkılı dişlerim tir tirdi. Başımı zorlayarak yastıktan aldığımda ayaktaki beden biraz daha da yaklaştı bana. Elimi hızla kendisine yönelik kaldırıp "Ya-yaklaşma bana. Sen hainsin! Kankam falan değilsin artık!!" diye mırıldandım.

Henüz netleşmemiş gözlerimle yan bir bakış attığımda, Eyyüp elinde sarı bir bezle öylece bana bakıyordu. Yüzü ise bin parçaydı. "Affet!" diye sessizce inledi.

Gözlerim benden izinsiz yumulurken zorda olsa yataktan destek alarak oturur pozisyonuna geçtim ve ayaklarımı temiz siyah zeminle buluşturdum.

Çatlak çıkan sesimle "Neden beni kandırdın? Ben sana ne yaptım Eyyüp! Ben sana sen benim kardeşimsin dediğimde neden sende benim kardeşimsin diyerek kandırdın beni. Kardeş kardeşe bunu yapar mı?...Peki az önce maruz kaldığım görüntüleri ben nasıl unutacağım bundan sonra ha Eyyüp!!" söyleceklerimi bitirip gözlerimi açarak Eyyüp'e diktim ağıt yakan bakışlarımı.

MANİPÜLASYONWhere stories live. Discover now