23. Bölüm

261 51 38
                                    

Keyifli okumalar ❤️

Afallayıp titreyen sesimle "B-ba-babam mı?" diye mırıldandım kendi kendime.

Hoca efendinin elleri belimi sararken, şaşkın dolu bakışlarımla bir adım kadar geriye sendeledim. Lakin belimdeki ellerini biraz daha sıklaştırarak benle beraber kendine çekip bedenlerimizi yek hâle getirdi. Sonra da bir sır verir gibi dudaklarını biraz daha eğip kulağıma fısıldadı.

"Evet baban!" deyip yutkundu ve özlem dolu bir nefes bıraktı boynuma. "Kıymetli müridlerizdendi baban. Lakin ömrü vefa etmedi. Çok isterdim bu günleri görsün...Davasına daha çok hizmet etsin. Ama buna izin vermediler. Hiç bir suçu günahı olmadığı halde gözünü kırpmadan vahşice öldürdüler. Hemde kendini savunmasına fırsat vermeden...Şimdi de aramıza koydukları ajanlarla bizi çökertmeye çalışıyorlar..."

Sona doğru öyle bir öfkeyle konuştu ki, yüzünü boynumdan çekerek kararmış gözlerini kayadan daha sert bir şekilde gözlerime dikti.

"... Bugün öldürdüğümüz o hain kız ise, onların ajanlarından olup, tespit ettiklerimizden  sadece bir tanesiydi. Ve komitenin toplanma amaçlarından biri de tam olarak buydu. Onlara hasbelkader yaşamadığımızı, sistemin ta kendisi olduğumuzu kanıtlamış olduk bu sayede" diyerek yüzümü avuçları arasına aldı.

Öfkeden daha da koyulaşan gözleri yavaş yavaş yumuşarken yüzünde minik de olsa bir tebessüm belirdi. "Babanı öldürdükleri gibi beni, seni, bizleri hatta tüm derneği yok etmek istiyorlar. Bizleri yok ederek kendi sistemlerini devreye sokacaklar" dediğinde zorlukla yutkundum.

"Kim peki bunlar? Babamın suçu neydi ki?...Babam sizinle beraber çalıştığı için mi sürekli eve geç gelirdi o zamanlar? Bu yüzden mi annem ile sık sık kavga ederlerdi!"

Başıyla onaylarken dudaklarını oynattı. "Baban komitenin yedi üyesinden biriydi. Devletler arası politikada üst yetkili devlet adamlarına dolaylı yoldan danışmanlık yapardı. Kötülerin hükümranlık sürdüğü bu düzende, çarkın yönünü değiştirmek istiyordu. Bu en büyük arzusuydu fakat o ara annen ile tanışmıştı...Bende çok sonradan öğrendim bunu. Hatta gizlice evlendiğinden bile haberim yoktu. Üstüne birde sende dünyaya gelince iyice eli kolu bağlı hale geldi..."

Kendine zaman ayırmak için saniyelik olarak nefeslendi. "Senden haberim vardı elbette. Ama ben dışında kimse senin Merdiven'nin oğlu olduğunu bilmiyor. O yüzden sakın ama sakın hiç kimseye bahsedeyim deme. Zira bir saniye bile yaşatmazlar seni!!" diyerek dişlerinin arasında uyarını ileterek, bir elini yakama getirdi ve düzeltip elinin tersiyle toz alır gibi yaptı.

Ben ise üzerimdeki durgunluk halinden silkelenerek "Merdiven mi?" dedim ve bakışmamıza ara verdim. Diğer eli de belimden sıyrılırken, yer çekimine yenik düşerek sendeler gibi oldum ve elimi hızla arkamda kalan duvara yasladım.

Ama babamın ismi Mert'ti. Merdiven kod adı mıydı? Of bilmiyorum! Nasıl bir kodesin içinde yuvarlanıyordum şuan? Kimdi bu insanlar?...

Gözlerimin önü iyice kararırken hoca efendi kolunu uzatarak omzumdan tutup beni yatağa doğru yürüttü. Adımlarım merdiven boşluğundan sallanır gibiyken,   boğazım düğüm düğümdü. Odada yankılanan adımlarımız varlık gösteren tek sesti.

Beni yatağa oturturken, ondan uzağa kaydım. Aramıza giren boşluk beni biraz olsun yalnızlaştırmıştı. Usul usul kapanan gözlerimle beş dakika kadar düşünmeye başladım. Babamın yüzünü dâhi pek hatırlamıyordum ki ben. Koskoca on üç yıllık bir zaman serüveni girmişti aramıza. Ben henüz çok küçükken vefat etmişti.

MANİPÜLASYONWhere stories live. Discover now