26. Bölüm "Beklenmeyen kişi"

18 5 49
                                    

Akşam vaktine çok az kalmıştı, Ela'nın sözüne sadece bir saat vardı. İsteme işlerini kendi aralarında halletmişler ama söze bizi de davet etmişlerdi.

Birkaç saat önce Atlas'la cafe'de birbirimize hislerimizi itiraf etmiştik, artık sanırım sevgiliydik.

Elbisemi giymiş saçlarımı Ceren'le birlikte kuaföre yaptırmak istemiştik. Fazla birşey kalmamıştı, saçlarım bitti sayılırdı sadece makyajım kalmıştı, onuda birazdan yapacaklardı.

Ceren kızıl saçlarını kıvır kıvır yapmayı seçmişti, peri gibi bir güzelliği olduğu için ona herşey çok yakışıyordu.

Benim elbisem asil duran siyah simli bir elbiseyken Ceren'in elbisesi lila rengi dizinin üstünde biten şık bir elbiseydi.

💍

Saçım ve makyajım tamamlandığında artık hazırdım, siyah uzun saçlarımı düzleştirtmiştim, buz mavisi gözlerimi ortaya çıkartan hoş bir göz makyajı ve yüzümde hafif ve şık duran bir makyaj yaptırtmıştım.

Aylin ablada kızıl saçlarını şık bir örgü yaptırtmıştı. Zaten kuaföre elbisemizi giyip geldiğimiz için eve uğramadan amcamın evine gitmiştik.

Kapıyı çaldığımızda Ela kapıyı büyük bir sevinçle açmıştı,

Ela pudra rengi dizinin üstünde biten güzel ve şık bir elbise giymişti,

"Hoş geldiniz amca," dedi babama.

"Hoş bulduk yiğenim," deyip gülümsedi, babam.

İçeri geçtiğimizde içerisinin fazlasıyla kalabalık olduğunu gördüm.

Bazı kişiler hiç yabancı değildi, hatta fazla tanıdıktı.

Gülümsemeye çalışarak tüm herkese bakarak "hoş geldiniz," dediğimde herkes bir yandan "hoş bulduk," dediler.

Ceren'le yan yana boş koltuğa geçtik, çok tanıdık gelen iki kişi vardı, ben onları nereden tanıyordum?

Gelen misafirler fazlasıyla neşeli ve hararetli bir şekilde sohbet ederken benim gözlerim o iki kişinin olduğu yere sabitlenmişti, hafızamı zorluyordum fakat çok tanıdık gelen kişileri çıkartamıyordum.

Çok tanıdık gelen kız ona baktığımı anlamış olmalı ki başını bana doğru çevirdi.

Bir erkek bir kız olan bu tanıdık gelen kişileri fazlasıyla merak etmiştim.

Ela içeriye geldiğinde tüm gözler ona çevrildi.

"Hepiniz hoş geldiniz, iyiki buradasınız, iyiki bu mutlu günümde yanımdasınız, Hepiniz iyiki varsınız." Dediğinde herkes gülümsedi.

Ela'nın ela gözlerinde mutluluk parıltıları vardı, onun mutlu olması benide mutlu ediyordu.

Aşk var mıydı? Yok muydu? Yoksa var gibi gözüken bir enkaz yığını mıydı aşk?

Korumamızdan olan Yavuz, fazla durgun gözüküyordu, acaba kötü birşey mi olmuştu?

Ela'nın kiminle sözleneceğini bilmiyordum fakat iyi birisiyle olsun istiyordum.

Mutfaktan salona doğru gelen kişiyi görünce duraksadım,

Alev'in burada ne işi vardı?

Yapmacık şekilde herkese "hoş geldiniz," dedi ve yanıma doğru adımladı.

Elini uzattı ve dudaklarına sahte bir gülümseme kondurdu.

"Merhaba, Asya." Elini sıkmadan
"Merhaba," dediğimde elini yumruk yaparak geri çekti.

RİTİM🔥🍀 (DEVAM EDİYOR)Where stories live. Discover now