33

10.1K 886 49
                                    


"Nasıl geçti?"

"Çok zor muydu?"

"Az önce çıkan kız ağlıyordu."

Hayatımdaki beylerden gelen peş peşe soru ve cümlelere Aslı son verdi.

"Ay bir susun! Kız bir nefes alsın."

Emre'nin dediği ağlayarak çıkan kızın aksine ben sırıtıyordum. Ya çok güzel geçmişti ya da ben aptal olduğum için yaptım zannediyordum. Öyle ya da böyle kötü hissetmiyordum. Son sınavıma da girmiş ve atlatmış bulunuyordum. Bir buçuk senelik ızdırabım bugün son buluyordu. Şimdi daha büyük bir ızdırap vardı. Sonuçları beklemek...

Benden cevap bekleyen ekibe dönüp sırıtmamı genişlettim. 

"Ben sanırım ağlamayacağım. Tamam çok mükemmel geçmedi ama kötü de diyemem. İyiydi." 

"Aferin kız sana!" diyen Emreye güldüm. 

"Yapacağını zaten bildiğim için hediyeni çoktan hazırlamıştım zaten." diyen Atlasa döndüm.

"Ne hediyesi?"

Atlas'ın böyle bir şey yapacağını az çok tahmin ediyordum. Sınavım iyi de geçse kötü de geçse beni çabalarım için ödüllendirmek isteyecekti. Aslıya da sınav sonrasında bir hediye hazırlamıştı. Hediyeleşmeyi seven bir abim vardı. 

"Evde. Hadi hep birlikte eve geçiyoruz! Yemekler benden."

Aslı somurttu ve konuştu.

"Atlas. Kusura bakma ama yine makarna yemek istemiyorum. Zaten kilo aldım!"

Emre sevgilisinin omzuna kolunu atıp kendine çekti. Flörtleşir bir eda ile göz kırparak konuştu. 

"Ne kilosuymuş bu? Fıstık gibisin yavrum."

Aslı Emre ile cilveleşirken Atlas'ın yine yüzü düşmüştü. Onlara iğrenerek bakıp çıkıştı.

"Bu herife yemek yok. Bok yesin!"

Aslı uyarır tonda konuştu.

"Atlas!"

"Aman iyi! Bir şey demedik sevgiline. Hadi yürüyün eve geçelim yoksa gözlerimden cidden kanlar akacak."

Sınava girdiğim okulun bahçesinden çıkarken Aslı ve Emre sarmaş dolaş önden yürümeye başlarken Atlas aralarına girmeye çalışıyordu. Barkın ve ben ise arkalarından yürümeye başlamıştık.

Barkın kolunu omzuma atarken konuştu.

"Sırıtmadan edemiyorsun bakıyorum."

Heyecanla konuştum.

"Ay Barkın, içim kıpır kıpır! Umarım hissettiğim kadar güzel bir sonuç alırım." 

"Benim şüphem yok."

"Sen bana çok güveniyorsun bence."

"Seni tanıyorum ki güveniyorum. Merak etmeyin öğretmen hanım, siz istediğiniz her şeyi başarırsınız."

"Umarım. Teşekkür ederim."

Ardından görüş alanımıza giren görüntü ile Barkından ayrılarak Aslı'ya yardıma koştum. Aslı'nın bir kolundan Emre bir kolundan Atlas tutmuş iki yana çekiştiriyorlardı. Kız iki yana bölünecekti az kalmıştı. Etrafımızdaki insanlar bu üçlüyü izlemeye başlamıştı. Olmuştuk elaleme maskara. 

Ben Aslının kolunu tutan Atlas'tan koparmaya çalışırken Barkın Emre'nin yanına geçmiş Emreyi gazlıyordu.

"Hadi koçum! O senin sevgilin! Al kızı! Hadi asıl! Yaparsın!"

BİR BAŞIMA: Bir Aile MeselesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin