on yedi | seni seviyorum

113 9 8
                                    

yeniden geldim selamlarr, hala burada olduğunuzu umarak oy vermenizi ve bol bol yorum yapmanızı isteyeceğim yine. keyifli okumalar dilerim 🪄

berk çıldırmak üzereydi. peşlerinden gelmesine izin vermemişti o çocuk ve tanımadığı başka sarışın bir çocuk tarafından da zorla odaya getirilip üstüne üstlük kilitlenmişti. saat ve dışarıya açılan bir pencereleri olmadığı için zaman algıları kaymıştı, ne kadar süredir beklediğini bilmiyordu. ela gözlü kız ortada yoktu ve berk'e saatler sürmüş gibi gelmişti. nihayet kapının kilit sesini duyduğunda başını elleri arasına almış oturmuşken kalktı yerinden hemen. aybike'nin içeri girmesiyle gözleri ışıldasa da kızın görünüşünden paniğe kapılmıştı.

genç kız sevinci çekilmiş gibi görünüyordu, gözleri boş bakıyordu ve çok bitkin görünüyordu.

"aybike'm?" kızıl, genç kızın yanına geldiğinde kıvırcık saçlı bir şeyler söylemeye çalışsa da başaramadı. genç kız adımlamaya çalıştığında ise öne doğru düşmek üzereyken berk tuttu onu. "aybike! aybike iyi misin güzelim ne oluyor? ne yaptılar sana orada?"

genç kız boğazına kadar canı yanarak güçlükle yutkunduğunda konuşamıyordu. tüm kemikleri, tüm kasları ezilmiş gibi hissediyordu. saatlerce ağır bir işte çalışmış kadar da yorgun hissetmeye başlamıştı.

"berk ben, ben.."

gözleri kapanıp açılırken kızın saçlarını çekti yüzünden. boynuna ve kollarına baktığında bir sürü iğne izi görmesiyle dehşete düşmüş ve çok öfkelenmişti. ona her ne yaptılarsa genç kızın hiç enerjisi kalmamış gibiydi. yavaşça yatağa yatırdı kızı, acılarının canlanmasından çok korkuyordu ve çok dikkatliydi dokunuşu.

içeri sarp'ın girişiyle zaten öfkesinden delirmek üzere olan berk ona doğru döndü hızla.

"bak getireceğim sevgilini demiştim sana? ya sahi, siz sevgili misiniz değil misiniz? sürekli sevgilin diyorum ama birbirinize hiç aşkım, hayatım, kelebeğim dediğinizi de duymadım. merak ettim cidden-"

kızıl çocuk sarp'a hızlı bir yumruk attığında bunu yapmaması gerektiğini biliyordu ama daha fazla sabredemeyecekti ona karşı. "ne yaptın lan ona? ne yaptın?!" ikinci ve üçüncü yumruğu da atışıyla dışarıdan yine o sarışın çocuk gelip berk'i itmeye çalışıp da başaramayınca karşı bir yumruk atmıştı kızıla. berk burnunu silerken de sinirle gülüyordu.

"ne o? elektrik yok mu bu sefer? insan mı olmaya başladınız yavaş yavaş nedir?"

"kes sesini. bir dahakine emin ol çok daha beteri olur. bir daha böyle bir şeye kalkışmasan iyi edersin. kız arkadaşına bir şey olduğu falan yok. ilaçlar ağır geldi sadece."

"ne ilacı lan ne ilacı?"

sarışın çocuk, yeşil gözlüyü de alarak odadan ona cevap vermeden çıktığında berk başını sağa sola eğip oynatarak hemen yatağa yatırmış olduğu aybike'nin yanına döndü.

"aybike? güzelim iyi misin biraz daha?"

genç kız gözlerini açabildiği kadar açıp berk'e baktığında yavaşça kapatıp açıyordu şimdi. hala kendini çok yorgun hissederken berk'in de yardımıyla tutmak için aradığı elini buldu. yanında olduğunu dokunarak da hissetmeye ihtiyacı vardı.

"çok yorgunum."

kızıl çocuk genç kızı eliyle yavaş yavaş severken de çocuk içi sızlayarak kızın boynunu ve kollarını kontrol etti. 

"ne yaptı o pislikler sana bitanem anlat bana."

"iğne. çok fazla iğne." genç kız konuşmakta bile zorluk çekerken terlemeye başlamıştı ve berk daha da endişeleniyordu onun için. açık saçlarını kızın bileğinden aldığı tokayla topladığında ellerini sevdi. elleri buz gibiydi. 

"her yerine mi?"

"evet."

berk genç kızın kendini uyuşuk hissetmesiyle yine yüzünü buruşturup kızı incelediğinde kolundaki iğne izlerini sevdi yavaş yavaş. ona asla zarar gelmesini istemiyordu. her kötülükten ve herkesten sakınmak istiyordu onu. başına gelebilecek en ufak bir şeyde bile ondan daha çok canı yanıyordu.

"berk ben... ben uyumak istiyorum."

"tamam canım, gel yat şöyle."

genç kız yerinden kalkamazken onu yerinden fazla havalandırmayacak şekilde biraz kaldırdığında yastığın tekine başını koyup yatırdı. saçlarını sevip öptüğünde yorganı çekti üzerinden.

"yine mi?"

"efendim?" genç kızın belli belirsiz ve kısık sesle bir şeyler mırıldanmasıyla üzerine eğilip onu daha iyi anlamaya çalışmıştı.

"yine mi üstümü örtmeme izin vermeyeceksin?"

"terliyorsun bitanem, gece üşürsen ben senin üstünü örterim." 

"yanımda kalacaksın değil mi?" 

"evet. tabi ki de. tabi ki de yanında kalacağım."

zaten kapalı gözlerini açmadan konuşan kızın uykuya daldığını düşünerek saçlarını öptüğünde yanından kalktı, elini de yavaşça sevip onun elinden çekti. odanın dışına çıktığında sarp'a bakındı gözleri. gördüğünde de yanına yanaştı sinsice. yeşil gözlü çocuk onu fark ettiğinde de daha tedbirli görünüyordu bu sefer.

"ne yaptınız aybike'ye?"

"anlatmadı mı sevgilin?"

"ne yaptınız dedim."

üfleyerek bakışlarını koridorun diğer taraflarında gezdirdikten sonra derin bir nefes verdi sarp. gerçekten tadı kaçmaya başlamıştı.

"bazı ilaçlar alması gerekiyordu. biz de ona iğne yaptık."

"çok mu yaktınız canını?" sanki yeşil gözlünün cevabı olumlu olursa kötü sonuçlar doğacağını bildiriyordu ses tonu. sarp da aynı mesajı almış ve gizli bir şey söyleyecekmiş gibi kızıla yaklaştı.

"duyduğun cevabı kaldırabileceğine emin misin?"

berk'in öfkesi katlanarak arttığında sarp'a yeni bir yumruk atmak için girişimde bulunduğunda her ne kadar hızlı davranmış olsa da yeşil gözlü çocuk gerçekten hazırlıklıydı bu sefer duruma. ondan daha hızlı davranıp kızıla oldukça sert bir yumruk atarak az öncekilerin de acısını çıkardığında berk yere düşmüştü ve burnu kanıyordu.

"bir daha buna kalkışma denmişti sana. üçüncüye yumrukla bırakmam seni. sevgilinden alırım intikamımı." berk yeniden öfkeyle ayağa kalktığında ise sarp'ın ciddi olduğunun farkında olmak bir şey yapamamasına sebep olmuştu. eli kolu bağlıydı resmen ve daha da sinirlenerek burnunu silip odaya döndüğünde genç kızın yanına uzandı. güzel yüzünü incelerken de genç kızın uyumadığını fark etti. aynı yorgunluktaki gözlerini açıp kapatıyordu.

berk? burada mısın? yeniden uzun zamandır onlara özgü bu iletişim yolunu kullanmamış olmalarıyla berk afallamıştı. gözlerini kapattı ona verdiği cevabı daha güçlü kılmak ve ondan aldığı cevabı daha güçlü duyabilmek için.

buradayım bitanem, buradayım güzelim.

ama gitmiştin.

o pislikten hesap sormam gerekiyordu güzelim, geldim ama hemen. sen neden uyumadın?

uyuyamıyorum. çok yorgunum ama uyuyamıyorum. her yerim çok ağrıyor.

"gel buraya." bunu fısıldayarak söylediğinde genç kızı yavaşça, incitmekten korkarak, bir o kadar da hassas göğsüne çekti. genç kız kızılın göğsüne yaslandı huzurla. berk saçlarını seviyordu.

"berk." uyukladığı ve uyumak üzere olduğu şimdi sesinden anlaşılan kızın saçına minik birkaç öpücük koydu berk. 

"söyle canım."

seni seviyorum.

e.t. | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin