yirmi | alev alalım bu gece

142 9 4
                                    

bölümümüz baştan sona +18'dir efendim, keyifli okumalarr 🪄

genç kız kendi dudaklarından çıkana şaşırsa da bunu belli etmedi kızıla. kızıl çocuk ise beklediğinden daha farklı bakıyordu ona. aynı onun bünyesinde olduğu gibi tüm hücrelerine kadar heyecan vardı ama onun dışında sanki bunu istemesini bekliyormuş gibi bakıyordu kıza. gözleri yeniden kızın pembe dudaklarını bulduğunda yutkundu. onlara ait yatakta kızı belinden kendine yaklaştırdığında kapanmamak için direnen gözleriyle savaş halindeydi genç kız.

"emin misin? seni yormamı istediğine? mahvolursun bak."

aybike, burnunun dibinde olup onu hala öpmeyen kızılın dudaklarına yapışmamak için berk'in omzunda olmayan elinin parmaklarını sıkıyordu. burnunu çocuğun burnuna sürttüğünde gözlerinin kayması daha belirgin bir hal almıştı şimdi.

"mahvet o zaman."

kızıl çocuk, kızın sesinden gelen istekle yutkunup alt dudağını dişlediğinde canını acıttığı an fark etti ne kadar sert tuttuğunu. kızın dudaklarına dudaklarını çok yavaş ve belli belirsiz değdirmesiyle ikisinin de gözleri kapalıydı. kızılın boynundaki elini ensesine götüren kız beklemeyi hiç istemiyordu, bu zamana kadar fazlasıyla beklemişlerdi zaten. 

"berk... sabaha kadar seni mi bekleyeceğim? yoksa bir şey yapmayı düşünüyor musun artık?"

"seni bekliyorum bebeğim. beni baştan çıkarmanı."

"baştan çıkarmamı?"

"hı hı." konuştukça temasa geçen dudaklarından kendini alıp dizlerinin üstünde oturmaya başladığında kızılın boynuna koydu dudaklarını, berk'in elleri de kızın beliyle kalçası arasında konumlanmıştı yeniden.

"yeteri kadar çıkmadın mı ki?" boynuna fısıldayarak ve kıyafetlerinin hala üstlerinde olmasıyla zorlanarak söylediği şey berk'in sertliğinin kendini göstermesine sebep olmuştu. genç kız da bu değişimi gerçekleştirip gerçekleştirmediğini görmek için kızılın kucağına bakışlarını kaydırdığında üstündeki gri eşofmanı zorlayan sertliği görmek, keyifle sırıtmasına sebepti.

arkasındaki yatak başlığına kızılın iki yanından iki elini yasladığında onu da oraya yaslayıp dudaklarını birleştirdi genç kız. bacağının tekini diğer tarafa koyduğunda da dizini durmadan oğlanın üst bacağına sürtüyor, kucağına oturmayarak da onu çıldırtıyordu.

"aybike." 

"hm?" 

berk kıza başka bir şey söyleyemedi. dudaklarını ayrı tutamıyordu çünkü karşısındaki kızdan. kucağına oturmamış olması ayrı sinir ederken kalçasından tutup çekti kendine. sertliğinin üstünde konumlandırdığı kızı elleriyle yerleştirdiğinde ikisinden de öpüştükleri için boğuk bir inleme çıkmıştı. genç kız, kızıl çocuğun damağına dilini sürttüğünde inleyen çocuğun gözleri kaymıştı, kapalı göz kapaklarının içinden bile görebiliyordu bunu. berk, içindeki şeylerin artışına engel olamadan genç kızı sırtından sarıp içine çekercesine kendine yapıştırdığında dudaklarına oldukça sert davranıyordu. 

aybike, altında hissettiği şeyin tam üstünde oturuyor olmanın çok hoşuna gitmesiyle çok fazla şey tadıyordu aynı anda. kızılın dilini dudaklarının üzerinde hissettiğinde kucağında itti kendini, berk'in belindeki kemikli ellerinin de onu desteklediğini ve ileri geri hareket ettirdiğini fark ettiğinde her yerine temas eden dokunuşu aklını başından alıyordu. üstünde kıvırdığı sertliğin hissettirdikleri, onu içine alma isteğini su yüzüne çıkarmıştı.

berk, sert öptüğü dudaklarından kendini çekip boynuna indiğinde aybike de başından tutarak kendine bastırıyordu kızıl çocuğu, boynunda daha fazlasını istiyordu ve bu isteğine engel olamıyordu. olmak istediğini de sanmıyordu.

e.t. | ayberWhere stories live. Discover now