DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)

3. ÖLÜ BEDEN

Kafamı kaldırdığım anda gördüğüm yüzle korkuyla sıçradım . Geriye doğru giderken yataktan düşmem on saniyemi almamıştı . Hızla üzerime bakındım . Her organım sağlam ve yerinde duruyordu . Kalbimin ritminin değişikliğini kulaklarımda hissedebiliyordum . Yavaş hareketlerle ayağa kalktım ve bacağımdan yukarıya sıyrılan kıyafetimi düzelttim .

Neden hala bana öyle bakıyordu ki ? Gerçekten beni rahatsız ediyordu . Elimi saçıma geçirdim ve düzeltmeye başladım . Sanırım duş almam gerekiyordu . Üzerimdeki - benimle birlikte - yere düşen pikeyi aldım ve yatağa bıraktım . Saatin kaç olduğu ya da hangi günde olduğum konusunda en ufak bir fikrim bile yoktu . Sinirle ofladım ve kapıya yöneldim . Kapıyı açar açmaz kendimi odadan dışarıya attım . Kapıyı arkamdan çektim ve hızla dış kapıya yöneldim .

Buradan kaçmam lazımdı . Lanet olası bir katile yem olmak istemiyordum . Soğukkanlı biriydi . O kızı hiç acımadan öldürmüştü ve benimle sadece oynuyordu . Rüyamda beni parçaladığını görüp sürekli uyanmıştım . Bunun üzerine hala burada duramazdım . Kafamı odun çakılı olan pencerelere çevirdim . Sanki demirden kaçabilirmişim gibi bir de tahtayla çakmıştı . Belki de dışarısı görünmesin diyeydi . Ya da içeride olanları kimse görmesin diye . Bu düşünce içimin ürpermesine neden olurken korkuyla kapının kulpunu indirdim . Açılmayan kapı korkuma endişe eklerken ensemdeki nefesle arkamı döndüm .

Seri katille burun buruna gelmeyi beklemiyordum ama bu kalbimin durmasına yetebilirdi . Korkuyla kapıya daha fazla dayandım . Gözlerinde hiç bir duygu yoktu . Sinirli değildi , bir şey de düşünmüyordu . Sadece gözlerime boş boş bakıyordu o kadar . Allahım sen koru !! Yanından geçmek için hamle yaptığım sırada saçımdan kavradı . Acıyla çığlık atarken bana yapabileceği başka şeyleri düşünmeye devam ediyordum . Kollarımı , bacaklarımı belki kafamı koparabilirdi . Haberde gördüğüm kıza yaptığı gibi .

Kapıya geri yaslandığımda korkuyla gözlerine baktım . Siyah gözleri her zamankinden de koyu bakıyordu . Ellerimi eline uzattım ve sıkıca kenetlendim . Saçımı bırakması için yalvarmak üzereydim . Elimde hissettiğim elektrikle tüm duygularım bedenimde dans etmeye başladı . Daha önce hissetmediğim bütün duyguları bir anda hissediyordum . Bu sanki aşık olmuş birinin hissettiği şeyler gibiydi .

Ellerimdeki saçları gevşeyince tuhaf bir şekilde benden beklemediğim bir hareket yaptım . Yüzümdeki tuhaf kor şekilde yanan yanaklarımı hissettim . Kalp atışlarım . Ahh . Sanki dört nala koşuyordu . Kelebek diye düşündüm . Kelebek bir atla yarışamaz . Bunu herkez biliyordu . Elerinin ısısını fark ettim . Bunu kendime gelince yapabilmiştim . Zorla kendimi toparlamıştım . Elleri çok sıcaktı . Bir katilin soğukluğu yoktu ellerinde .

Yavaşça saçımı bırakmaya başladı . Ben de kendimi zorlayarak ellerimi ondan çekmeyi başardım . Buradan nasıl çıkacaktım ? Eve kaçmaya çalışırken dışarıdan da bakabilmiştim . Tek katlıydı . Ya da korkudan öyle hatırlıyordum . Pencerelerine bir süre odaklanmıştım . Evin dışı tahtaydı . Aynı dağa çıkan gezicilerin uğradığı konaklama yerleri gibi . Birini öldürülecek en iyi yer ! Buradan kaçma şansım ne kadar az olsa da denemem gerekiyordu . Defalarca denerdim belki . Vazgeçinceye kadar . Ya da ölüme kadar . Konuşmaya başladığında soğukluğu içimin ürpermesine neden olmuştu .

' Vazgeç !! ' hızla kafamı salladım . Vazgeçmektense kendimi öldürmeyi tercih ederdim . Konuşmka için ağzımı açtığım sırada bakışları dudaklarıma döndü .

' Asla ' gözümdeki inadı fark ettiğinde sinsice gülümsedi ve arkasını dönüp mutfağa ilerlemeye başladı . Lanet olsun . Ondan gerçekten nefret ediyordum . Sinirle arkasından ilerlemeye başladım . Mutfağa girer girmez arkası dönük olan şahısla karşılaştım .