Boynuma saplanan ağıyla kendime gelmeye başladım . Yüzüm alev alacakmış gibi sıcakken ne okduğunu hala kavrayamamıştım . Eğik olan kafam biraz daha öne eğilecekken kafamı titreyerek kaldırdım . Bulanık görüşüme giren şey odun parçalarından kopan kıvılcımlardı .
Hala ne olduğunu anlayamazken kendime gelmeye çalışıyor, bir yandan da uyuşan vücudumu hissetmeye çalışıyordum . Terlemekten , neredeyse ucundan su damlayacak saçlarım anlıma yapışıp bana eziyet ederken biraz daha kımıldandım . Arkaya doğru birleşen ellerimi hareket ettirmeye çalıştığımda bağlı olduklarını anlamam uzun sürmemişti. Zonklamaya başlayan bileklerimi umursamadan korkuyla etrafıma bakındım .
Bu da neydi ? Ellerim neden bağlıydı ? Anlayamadığım şeylere kaşlarımı çatarken dayanılmaz hale gelen sıcak bana işkence etmeye devam ediyordu . Etrafıma biraz bakındım . Tam şöminenin dibinde oturuyordum . Bunun tehlikeli olması yanı sıra şömineye o kadar yakındım ki neredeyse tutuşacaktım . Nefes almaya çalıştığımda sıcak hava burnumu sızlatmaya başladı . Dizlerimin üzerine doğru oturuyordum ve bu pozisyonda oturmam çok zordu . Ellerimi biraz daha zorlamaya başladım . Sağa ve sola hareket ettirdiğim bileklerimde sadece kalın ipi hissedince inleyerek vazgeçtim .
Ne oluyordu hala anlayamıyordum . Nasıl bu duruma düşmüştüm onu da bilmiyordum . Sadece merak ettiğim şey bunu neden yaptığıydı ? Dudaklarımın kuruluğunu fark ettiğimde dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirdim . Sadece dudaklarımı değil yumuşak bir şey de hissedince korkuyla yerimden kalkmaya çalıştım .
Bana yardımcı olmayan dizlerim dayanamazken sertçe yere düştüğümde inleyip konuşmaya çalıştım . Ağzım bağlıydı . Ağzımı bağlamıştı !! Sinirle soluduğumda ateş kükremeye devam etti . Soğuktan donan parmak uçlarımın yanı sıra ön tarafım komple yanıyordu . Yanaklarımın alev aldığını fark edebiliyordum. Gözlerim sıcaktan kapanırken biraz daha kımıldanmaya çalıştım . Belki ateşe arkamı dönersem ateşten kaçabilirdim .
Dizlerimi hareket ettirmeye çalıştım . Sızlayan dizlerime biraz destek verdiğimde hala şaşkındım . Beni neden burada -bağlı şekilde - bırakmıştı ? Bu kadar ileriye gidiyorsa daha fazlasını düşünmeye korkuyordum . Yanıyordum . Burada yanarak ölecektim !! Bu düşünce korkmama neden olurken yavaşça kımıldanmaya başladım . İlk olarak sağ dizimi kımıldatıp biraz kaydım . Sonra tekrar öbür ayağımı kımıldattım . Biraz daha denemeliydim .
'Kızıl ' sesini duyduğumda tüm bedenimi panik kaplamaya başladı . Korkuyla kafamı kaldırıp mutfağın kapısına bakındım . Yüzünde anlam veremediğim bir duygu vardı . Yanıma doğru bir adım attığında kafamı önüme eğdim . Saçlarım önüme düşerken sırılsıklam olan yakama odaklandım . Terlemiştim ve korkuyordum . Bakışlarımı ateşe çevirdim . Beni yakan ateşe .
Ayak sesleri kesilince ahşap zemin gıcırdamaya başladı . Yanıma oturduğunda ona döndüm ve bakmaya devam ettim. Konuşamıyordum ve kımıldayamıyordum . Daha güzeli olabilir miydi ? Kendi kendime konuşurken gözlerini üzerime dikti . Sinirli gözlerine baktım . Her zaman kaçmayı deniyordum . Bu seferki sinirine anlam veremiyordum .
Ellerini bana yaklaştırdığında geriye çekilmeye çalışsan da yanağıma değen eli daha cazip gelmişti . Buz gibi soğuk olan eli bir anda yanağıma değince irkilsem de bu rahatlamama neden olmuştu . Gözlerim huzurla kapanırken elinin üzerine yavaşça eğilmiştim . Bu daha serin hissetmeme neden oluyordu. Elini çekince hızla gözlerimi araladım . Biraz durduktan sonra konuşmaya başladı .
'Benden kaçabileceğini mi sanıyordun ? Benim yanımdasın ' dediğinde kafamı hayır anlamında salladıktan sonra homurdandım . Aslında konuşmuştum ama ağzımdaki bez homurtular çıkarmama sebep oluyordu . Elini uzatıp bezi indirdiğinde derin bir nefes alıp rahatlamaya çalıştım . Aklımda sadece bir şey vardı . O da . Konuşmaya başladığımda pür dikkat beni izliyordu .
'Bulutları bilirsin ' diyerek fısıldadım . Gözlerini yüzüme sabitledi . Ne düşünüyordu ya da ne yapacaktı umrumda değildi . Derin bir nefes aldıktan sonra devam etmeye çabaladım . O kadar halsizdim ki , konuşmak bile işkence gibi geliyordu .
'Bulutlar her zaman yalnızdır . Ve yalnız bulutlar birbirine dokununca can verirler ' gözlerimi kapatıp nefesimi düzene koymaya çalıştım .
'Ve can veren bulutların kanı yeryüzüne damlar . Sen o kanda boğulmuşsun . Ama ne yazık ki ben yağmurları sevmem ' gözlerini kıstığında bakışlarımı ondan almadan konuşmaya devam ettim .
'Bir katil her zaman yalnızdır . Senin gibi !! Ve ben hiç bir zaman senin yanında olmayacağım ! Çünkü senin yanın ölüm ! ' nefesim sonunda tükendiğinde kafamı önüme eğdim. Sonunda , sonunda ona karşı konuşabilmiştim . Harlayan ateşi umursamadan yüzümü şömineye çevirdim. Sadece boğa gibi kızgın nefesini duyuyordum . Gıcırtı kulaklarımı kapladığında kafamı ondan tarafa çevirip bakınmaya başladım .
Kolumdan sertçe kavrayıp ayağa kaldırınca hissini kaybeden dizlerim beni taşıyamaz hale gelmişti . Titreyen dizlerim işi zorlaştırırken yürümeye başladı . Odaya kadar inatla beni çekiştirdiğinde ona bakakaldım . Sonunda odaya girdiğinde beni hızla yatağa oturttu . Bileğime bağladığı ipi hızla çıkarıp köşeye fırlattığında bileklerime baktım . İpin izi belli oluyorken arada morluklar da oluşmaya başlamıştı . Acıyan bileklerimi ovalayıp önüme döndüm ve ne yapmaya çalıştığını düşündüm . Ne yapmaya çalışıyordu bu ? Beni delirtiyordu !!
'Uzan !!! ' kükremesi odayı doldurunca korkuyla geriledim . Ne demen uzan ? Bakmaya devam ettiğimde hızla eleleimden tutup geriye doğru savurdu . Kendimi bir anda yatakta uzanırken bulduğumda korkuyla doğrulmaya çalıştım. Kollarımdan sıkıca tutup üzerime eğildiğinde yüzümü arkaya doğru gömmeye çalıştım . Ne yaparsam yapayım dibimdeydi . Ve gitmiyordu . Kurtulamıyordum . Yavaşça kafamı salladım ve korkuyla gözlerine baktım . Ellerimi bıraktıktan sonra yatağın sol tarafına atladı ve sırtını bana döndü . Kapıdan tarafta o kaldığı için kalkamıyordum . Ya da gidemiyordum . Sesini duyduğumda bedenim biraz olsun rahatlamıştı .
'Uyu ! ' bu muydu yani ? Tecavüz korkusuyla karşı karşıyayken bunca şey bu muydu ? Derin bir nefes alıp yatağın ucuna kadar kaydım ve gözlerimi kapattım . Bana neden böyle davranıyordu . Onunla konuşmak istiyordum . Her şeyini bilmek . Ona doğru döndüm ve fısıldar gibi konuştum .
' En sevdiğin renk ne ? ' şu durumda sorulan , en saçma sorular listesinde rekor kıran sorumla yüzünü bana çevirdi . Cevap vermesini beklemiyorken bir anda konuşmaya başladı .
'Siyah ' kafamı salaldığımda o da konuşmak için açtı . Siyah onun rengi değil hayatı gibiydi .
'Kalbin . Nasıl zamanlarda nasıl atar ? ' sorduğu soruyla kaşlarımı çattım . Bunu gerçekten merak mı ediyordu . Biraz durduktan sonra gerçek şekliyle anlatmaya başladım .'Sevindiğimde hızlı atar . Üzüldüğümde gittikçe yavaşlar. Korktuğumda ise tekler ve duyulamayacak kadar zayıf atar ' dinledikten sonra kafasını salladı ve durdu .
Şuan soru cevap oynadığımıza inanamıyordum. Bu tam bir aptallıktı . Böyle olsa da hoşuma gitmişti . Buna kızarken cevabını almaya niyetli olduğum soruyu sordum .
'Adın ne ? ' biraz bekledi ve durakladı . Gerçek ismini merak ediyordum . Konuştuğunda heyecanla ağzından çıkan şeyleri dinledim .
'Söylemek zorunda değilim ' gıcıklığıyla konuştuğunda aklım acayip bir fırsat gelmişti .
' Peki . Eğer söylersen sana bir sırrımı vereceğim ' kafasını salladı ve biraz bekledi . Sırrımın değip değmeyeceğini düşünüyordu . Sonunda iki kelime dudaklarından döküldüğünde hayranca ona bakakaldım .
' Mirza . Mirza Bulut ' Mirza . Demek ismi buydu . Bir an eridiğim ismi içime kor misali damlamıştı . Ona bakışlarım da neydi böyle ? Bir an durup düşünmeye başladım . Mirza . Kulaklarıma nota gibi gelen ismine bir an gülümsemek istedim . Değişik bir ismi vardı ve bu hoşuma gitmişti . Aslında Ali , Ahmet gibi fazla kullanılan isimlerden olduğunu düşünüyordum . Nedense beklediğim gibi değildi ama daha hoştu .
İç geçirdikten sonra aklıma gelen şeyle doğruldum . Evet kimsenin bilmediği sırrımı ona anlatacaktım . Buna değeceğine emindim . Üzerine doğru eğildim ve kulağına yaklaştım . Sonunda söyleme vakti . Kulağına doğru fısıldadığımda şaşkınca bana döndü . Kafamı salladım ve kafamı yastığa koydum . Bir süre konuşmazken gelen uykumla gözlerim kapanmaya başladı . Bir fısıltı duyduğumda cevap veremeyecek kadar halsizdim . Sorusu beynimde yankılanmaya başladı . Sen bir melek misin ? ...
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerDonuk gözlerini ucunda durduğu uçurumdan çekti. Bakışları beni bulduğunda gözlerindeki acı ifadenin ne kadar can yaktığını hissedebiliyordum. "Ve ben o gün..." durakladı. Kelimeler boğazına diziliyor, nefes almasını engelliyordu. "Ben o gün annemin...