19.SİYAH YAĞMUR

19.7K 1.1K 149
                                    

Gözlerimi aralamaya çalışarak buğulu etrafa bakındım. Kemiklerimin sızlamasını hissediyordum. Sanki her tarafım tutulmuş gibi ağrıyordu . Fazla yorgundum . Gözlerimi açmakta zorlanmaya devam ederken nefesimi yavaşça içime çektim . Neden böyle hissediyordum ? Gözlerimin kahverengi tona alışmasını bekledim. Bir süre sonra tamamen açıldığında tavana baktığımı anladım . Yumuşak bir yerde uzanıyordum. Kafamı yavaşça yana döndürerek gür bir şekilde yanan şömineye odaklandım . Salondaydım . Ama neden burada olduğumu hatırlayamıyordum . Yutkunmaya çalıştığımda boğazıma giren ağrıyla inledim. Bir anda aklıma dolan şeylerle nefesimi dışarıya üfledim . Bir anda boğazıma yapışmıştı . Neden öyle davrandığını anlayamamıştım.

Ellerimi yavaşça indirdiğimde avcumda oluşan çizikleri fark ettim . Düştüğümde ellerim çizilmişti sanırım . Üzerimdeki kırmızı pikeyi itekleyerek ayaklarımı koltuktan uzatmaya çalıştım . İçerisi ılıktı . Soğuk olmaması her açıdan iyiydi zaten . Aklıma çöken düşüncelere odaklandım . Ne hissetmeliydim bilmiyordum . Sadece korkuyordum . Bir daha aynı şeyi yaşamaktan . Kafamı yavaşça eğip üstüme bakınmaya başladım . Çamurlu kıyafetlerim üzerimde iğrenç duruyordu . Pantolonumun paçaları boydan boya çamurken hiç rahat değildim . Temkinli adımlarla odaya ilerlemek için kalktığımda bir an duraksadım . Odada olabilir miydi ? Bilmiyordum . Kalktığımdan itibaren hiç ses duymamıştım .

Kapıya yavaşça dayandığımda ses varmı diye susmaya özen gösteriyordum . İçeriden hiç ses gelmediğini fark ettiğimde kulpunu yavaşca indirdiğim kapıyı itekledim . Kafamı yavaşça uzattığımda boş odayla karşılaşınca rahat bir nefes alıp kalbimi dizginlemeye çalıştım . Evet ondan korkuyordum . Bir anda boğazıma yapışınca artık çok tehlikeli geliyordu bana . Drrin bir nefes alıp yatağın altındaki kutuya uzandım. Temiz kıyafetlerimi buraya koymayı akıl edebilmiştim . Hızla pantolonu yatağın üstüne bırakıp üzerimdekileri çıkarmaya başladım . Sonunda kirli kıyafeylerden kurtulduğumda pantolonu üzerime geçirip düğmelerini vurdum . Boynumdaki sızlama hala geçmemişti ki bu hoşuma gitmiyordu . Hala aklımda ' O ' vardı . Kimdi ? Bilmiyordum . Oradan atlayıp intihar etmişti . Ama kimdi ? Hızla kafamı sallayıp kazağı kafamdan geçirdim . Kirli kıyafetleri banyoya koyduktan sonra arkamı yavaşça döndüğümde bir anda gözlerim irileşti . Hızla arkama dönerek aynadaki yansımama - ceset gibi görünen yüzüme - odaklandım . Elim korkuyla boğazıma gittiğinde inledim . Berbat görünüyordum . Boynumda sayılarca çizik ve düz çizgi halinde morluk vardı . Gözlerime odaklandığımda yeşillerime çöken kırmızıyı fark ettim . Omzumdan düşen kazağıma baktım biraz da . Belirginleşen kemiklerime . Kurumuş dudaklarıma ... Çökmüştüm .

Gözlerimin dolmasına engel olamadan yavaşça arkamı döndüm . Dış kapının sesini duymuştum . Korkuyla irkilirken gözlerim etrafı taradı . Kapının arkasında duran demir çubuğu fark ettiğimde hızla kavradım ve banyodan çıktım . Kapıya yavaşça yaklaştığımda bir anda gördüğüm vücutla elimdeki sopayı sallamam bir olmuştu . Duvara çarpan demirin sesinin ardından bedenime dolanan kollarla çırpınmaya devam ettim . Sonunda kımıldayamayacak hale geldiğimde tanıdık koku buruma doldu . Rahatladığımı hissettiğimde kımıldamayı kestim. Nefes nefese kalmıştım . Mirza ellerini gevşettiğinde yavaşça öne çekilip yüzünü görmek için arkama döndüm . Ona sormam gereken onlarca soru vardı . Gözleri boynuma takıldığında rahatsızca öksürdüm . Boğazım kurumuştu . Ellerini saçlarına geçirip çekiştirdiğinde ona odaklandım . Çıkmazda gibiydi . Sanki bir yol arıyordu .

'Sana odadan çıkma dedim . Ya gelmeseydim ? Ya fark etmeseydim ? ' ard arda soruları yüzüme sıraladığında irkildim . Haklıydı . Odadan çıkma demişti . Ama ben . Tam bir aptaldım .

'Ben ... Bilmiyordum . Böyle olacağını ' sıkıntıyla nefesini verdi .
'Nereden bilecektin ki ? ' sabırsızca yüzüne bakmaya başladım. Neyi istediğimi biliyordu . Sadece ufak bir açıklama . Hızla önümden çıkıp mutfağa girdiğinde şaşırdım . Neden böyle davranıyordu bilmiyordum . Ama öğrenmem lazımdı . Yavaşça arkasından mutfağa geçtikten sonra masaya ilerleyip oturdum . Derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya başladım .

'Zamir ... Nerede ? ' arkasını dönmeden uğraştığı işi yapmaya devam etti . Yavaşça nefesini verip konuşmaya başladı .

'Onu gönderdim . Bir süreliğine ' kafamı görmese de sallayıp önüme döndüm . Bir anda önüme sertçe tabağı bıraktığında irkilerek gözlerimi ona çevirdim.

'Bak . Sen olduğunun farkında değildi . Ben gelmeseydim fark etmezdi de zaten . Sadece ... Ölen kardeşimize çok benziyorsun ' nefes almadan konuştuğunda irkildim . Ölen kardeşimiz mi dedi ? Orada ölen kardeşleri miydi ? Huzursuzca kımıldanıp merak ettiğim soruyu sordum.

'Peki neden öldü ? ' çenesi kasıldığında yavaşça gözlerime odaklandı . Acı . İlk defa acı görüyordum gözlerinde .

'Sanırım yaptıklarımız ona fazla geldi ' kırgın sesini toparlayamadan konuştuğunda üzüldüğünü fark ettim . Bir süre sonra yüzüne sahte olduğunu bildiğilim gülümsemesini koyduğunda yüzümü başka yöne çevirdim . Ölen kardeşine çok benziyordum . Evet bu hiç beklediğim bir şey değildi . Peki ya neden intihar etmişti ? Bir insan neden sevdiklerinden bu kadar çabuk kopabilirdi ki ? Bir an aklıma böyle bir şey yapar mıyım diye bir düşünce geldi . Yapamazdım ki . Yavaşça ayağa kalkıp Mirza'nın koluna dokundum . Yavaşca bana döndüğünde yüzüne baktım . Bana her baktığında acı mı çekiyordu . Bir an kalbimde hissettiğim baskıyla sıkıca gözlerimi kapattım . Elim tutacak bir yer aradığında boşluğa denk gelince öne doğru sendeledim . Belime kavranan güçlü kolları hissettiğimde yavaşça gözlerimi aralamaya başladım . Bir şeyler oluyordu . Zihnim , mantığım , kalbim ... Hepsi bir şeyin olduğunun farkındaydı . Kabullenemesem de ona her baktığımda rahatlıyordum . Bir saniye bile yanından ayrılmıyordum . Kendimi ona hapsetmiştim . Derin bir nefes alarak vücudumu dikleştirdim . Emindim artık her şeyden . Bir süre gözlerine baktıktan sonra elimi omuzlarına koydu. Kalbim sanki yerinden çıkacakmış gibi atsa da umurumda değildi . Ben ... Ben onu seviyordum . Derin bir nefes daha aldım . İçimdeki his buydu işte . Kendime itiraf edemediğim . Koyu gözlerine biraz daha baktım .

Maviliğinde kaybolmayı o kadar çok istiyordum ki . O kadar yakındık ki . Gözleri dudaklarıma kayınca heyecanı hissettim . Kalbim yokuşa koşuyor gibi çarpıyordu . Hızla ayaklarımın ucuna yükselerek dudaklarımızı birleştirdim . Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum . Daha önce birini öpmemiştim . Bir anda ellerini bacaklarıma dolayıp havaya kaldırdığında şaşkınca beklemeye başladım . Karşılık veriyordu . Hem de kendi isteğiyle . Durduğumu fark ettiğinde dudaklarımı kımıldatmam için homurdandı . Bunu yaptığıma inanamıyordum . Ellerimi boynuna doladığımda ayaklarımı beline dolamam için kımıldandı . Sert bir şekilde öpüşüne karşılık veremiyordum . Bu istemsizce hoşuma gidiyordu . Sanki onunla sonsuza dek kalmak istiyordum . Heyecandan deli gibi atan kalbimin daha fazla dayanamayacağını anladığımda geç olmuştu. Birden kesilen nefesimi hissettiğimde başım geriye doğru savruldu . Belimdeki eller destek verircesine daha sıkı kavradığında Mirza'nın omzuna çarpan başımı hissettim . Kısık kısık nefes alırken bir anda çöken vücudum beni zorluyordu.

'Ülkü . Ül... Ba.. Bak ' yarım yamalak duyduğum sesleri birbirine bağlamak için çabalıyordum . Bu o kadar garipti ki . İçimde bir yerlerde Mirza'ya tutunup bırakmayan birisi vardı . Belimdeki eller gevşediğinde yumuşak bir şey hissettim . Yavaşça gözlerimi aralamaya çalıştığımda her yerin buğulu olduğunu anlamam uzun sürmemişti . Bir yerde uzanıyordum . Bu yaptığım delilikti . Nasıl onu sevebilirdim bilmiyordum .

'Beni sevme , beni sevenlerin hepsi siyah yağmurumda boğuldu' ...

DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin