11. UTANÇ

24K 1.1K 196
                                    

Hayatımda yapabileceğim en aptal şeyi yapmıştım . Bir katile güvenmiştim . Sadece bu da değil , bir katile karşı aptal duygular beslemiştim içime . Onu hayallerime yerleştirmiştim . Onun sürekli yanımda olmasını istemiştim . Peki o ne yapmıştı ? Eline aldığı sopayla bütün umutlarımı yerle bir etmişti . Defalarca vurmuştu . Kalbimin parçalarını etrafa saçmıştı . Ben ise aptalca ona inanmıştım .

İçime yerleşen nefret duygusuyla gözlerimi araladım . Ondan korkuyordum . Ama şuan içimde tarif edilemez bir nefret vardı ona karşı . Nedenini çok iyi bildiğim bir nefret parlıyordu gözlerimde . Yavaşça kımıldanmaya başladım . Vücudumun çeşitli yerlerinde oluşan ağrılar sanki hala vuruyormuş gibi ağrıyordu . Hareket etmekte zorlanıyordum . İçimde oluşan ruhsal çöküntüden çıkamazken bunu nasıl unutacağımı bilmiyordum ?

Acıyla inleyerek yerden doğrulmaya çalıştım . Vücudum bütün direncini kaybetmişti . Nefes almakta bile güçlük çekiyordum . Sürünerek yatağa ilerlemeye başladım . Bir gün boyunca o soğuk zeminde yatmıştım . Ne yanıma gelmişti , ne de yardım etmişti bana . Kalbinin nasıl buz gibi olduğunu merak ediyordum . Kemiklerime giren ağrıyla yüzümü buruşturdum . Saatler öncesine göre daha iyiydim ama bunu kabullenemiyordum .

' Ne yaptım ' diyerek çığlık atıyordu zihnim . Bu kadar ağır bir şeyi kaldırabilecek ne yaptım ? Bunu hak etmiyordum . Yorganı itekleyerek içine girdim ve yumuşak yatağa sırtımı dayadım . Üstümden ağır bir şey geçmiş gibi zonkluyordu kemiklerim . Yatak rahat olsa da acımı azaltmıyordu . Gözüme biriken yaşlar yanağımdan süzülmeye başlarken acıyla gözlerimi kapattım . İki gün geçirmiştim bu halde .

Evde miydi bilmiyordum . Bana dokunmasını istemiyordum artık . Yüzünü bile görmeye tahammülüm kalmamıştı . Derin bir nefes aldım ve düşünmemeye çalıştım . Örtüyü yavaşça üzerime çektikten sonra tavana bakabileceğim şekilde yattım . Yan dönünce bütün kemiklerim zonkluyordu . Kafamı cama çevirerek dışarıya bakındım . Hava aydınlanmıştı . Tahtaların arasından sadece ufak bir çizgi halinde sızıyordu güneş içeriye . Yanaklarımdan aşağıya süzülen yaşları zorla kaldırdığım elimle silmeye çalıştım .

Ben hiç bir şeyin böyle olmasını istememiştim . Sadece biraz huzur istiyordum . Bu kadar karmaşanın arasında sadece aradığım şey huzurdu . Mutlu olmak istiyordum . Yaşadığım tüm bu şeylerin bir anda unutulmasını ...

Sadece ağlamayı unutmak istiyordum artık . Bir tek damlanın bile yanağımdan akmasını istemiyordum . Acıyı hissetmek bana daha da çok acı verirken kollarında huzur bulabileceğim birini istiyordum . Beynimde yankılanan saçma düşüncelerin artık özgür kalarak benden ayrılmasını istiyordum . Ölmek kaderim haline mi gelmişti ? Saçma bir şekilde artık yaşayacağıma inanmıyordum .

Benim hikayem kötü bitecek diyerek zihnimde tekrarlanıyordu sözcükler . Değişmesini istiyordum artık . Hayatıma bir anda büyük bir mutluluğun girmesi için dua ediyordum sadece . Ama olmuyordu işte . Zayıflığım kimsenin karşısında durmama olanak vermiyordu . Hayatımın üzerinde kara bulutlar dolanıyordu . Her şey çıkmaza ilerliyordu . Şimşek çakıyordu umutlarıma . Parçalanarak etrafa dağılıyordu . Bulutlar koyu siyaha çalıyordu artık ...

Ufak bir gürültü duyduğumda nefesimin kesildiğini fark ettim . Endişeyle yatakta yana dönerek örtüyü omzuma kadar çektim . Acıkmıştım ve susamıştım . Canımın yanmasını da umursamıyordum . Aklımdaki tek şey buradan kurtulmaktı sadece . Tıkırtıları dinliyordum . Kulağıma ulaşan minik tıkırtıları . Evin içinde dolanıyordu . Gözlerimi kapatarak ağlamamı durdurmaya çalıştım . Yanıma gelmesini istemiyordum . Burada tek başıma kalmaya dayanabilirdim ama bana dokunmasına dayanamazdım artık .

DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora