15.VİCDANSIZ

22.4K 1.1K 158
                                    

Mirza 'dan

Hızla evden uzaklaşmaya başladım. Kimsenin beni görmediğine emin olsam da içimde tuhaf bir his vardı. İlk defa duraksamıştım . Şapkayı kafama geçirdikten sonra iyice önüme eğdirip yüzümü sakladım . Sadece iki gün . İki gün sonra tüm haberlerin manşetlerinde bu iğrenç cinayet yayınlanacaktı . Başkalarının pisliklerinden bıkmıştım . Elimi ceketimin cebine atıp pasaportumu kontrol ettim . Yarım saat sonra buradan gitmiş olacaktım . Almanya'da kalmak benim için çok tehlikeliydi . Adımlarımı sıklaştırırken aklıma genç kızın bedeni geldi . Parçalanmış vücudu . Birden bire gelen titremeyle irkildim . Kötü bir şey olacak gibi hiasediyordum . Bu işten o kadar kolay kurtulmayacaktı . İleriye gitmişti . Hem de çok fazla . Gördüğüm taksiyi durduruken hızla binip hava alanına ilerlemesini söyledim . O arada sırtımdaki çatadan farklı bir şapka çıkarma şansım olmuştu . Her zaman kötü bir insan olmuştum . Sayısız cinayeti temizlemiştim . Oysa bir zamanlar gerçekten rahat bir hayatım vardı .

Sadece yirmi yedi yaşındaydım . Buna rağmen hayattan öğrendiğim tek şey kötülük yapmaktı . İnsanlara zarar vermek , sayısız insan yaralamak ve cinayet temizlemek . Gözümün önünden bir türlü gitmeyen görüntüyle küfür savurup kafamı cama çevirdim . Her şeyi planlı yapmıştım . Hata yapmamış olsam da şüphe çoktan içime yerleşmişti . İlk işim bağ evine gitmek olacaktı . O da işin en kolay kısmıydı zaten . Taksi durduğunda parayı uzatıp hızla indim . Elimdeki bileti uçacakmış gibi sıkı sıkı tutuyordum . Anons yapılan isimleri umursamadan İstanbul uçağının yerini bulmaya çalıştım .

Sonunda kapı sayısını öğrendiğimde hızla yürümeye başladım . Üzerimde hiç bir şey yoktu . Bütün eşyaları ortadan kaldırmıştım . Bileti ve pasaportu uzattıktan sonra beklemeye başladım . Etrafımda onlarca insan varken aralarından sadece ben ayrıydım . Katil tabiriyle anılan , kötü şeylerin peşinden düşmeyen bir insandım .

Gülümseyerek bileti uzatan kadına soğuk bir ifadeyle bakındım . Beraber olduğum kadınlardan farklı görünmüyordu . Yaşının benden küçük olduğuna emindim . Hızla girişe ilerledikten sonra derin bir nefes aldım . Her şey kusursuzdu . Düşüncem buydu . Yanıldığımı anlamam uzun sürmemişti . Lanet yavaşlıkla gelen dolmuşa binip bağ evine gitmeyi düşünüyordum . Duran dolmuşa biraz baktıktan sonra hızla bindim . Boş yerlere bakınırken gözümün önünde kırmızı rengi parladı .

Şaşırsam da belli etmemeye çalışarak yanına oturmuştum . Bir sonraki işim daha kolaydı . Bir kızı ortadan kaldıracaktım . Sadece annesinin emin olmasını bekliyorduk . Kolunu ürkerek çektiğinde yüzüne yandan bakmaya başladım . Beyaz teni o kadar dikkat çeliyordu ki . Muhteşdi . Nefesinin sesini duydum . Ürkek nefesi cama çarpıp buhar oluşturuyordu.

Yavaşca kafamı elindeki telefona çevirdim . Gözlerim irileşirken okuduğum habere baktım . İçimden küfürler savururken bir yandan da kıza bakınıyordum . Kızıl saçlarının arasından ürkek bir şekilde beni izliyordu . Görgü tanığı da nereden çıkmıştı ? Kimsenin görmediğine emindim . Sinirlenmemek için hızlı nefes alıp vermeye başladım . Kıza telefonu uzattıktan sonra yavaşça şapkamı öne doğru eğdirdim . Bir anda sıklaşan nefes seslerini duymaya başladığımda şaşırdım .

Kafamı yavaşça sağıma çevirip kıza baktım . Omuzları şiddetli bir şekilde sarsılıyordu . Nefes alamıyor gibi bir hali vardı. Ne olduğunu anlayamasam da baktığı şapka markasına gözüm takıldı . Lanet olsun !! Fark etmiş miydi ? Bir anda ayağa kalktığında ayağımı önüne uzattım .

'G-geçebilir miyim ? ' kekelediğinde gülümseyip ayağımı çektim . Hızla öne ilerleyip parayı uzattı . Dolmuştan indiğinde derin bir nefes aldım . Nasıl anlamıştı ki ? Hızla ayağa kalkıp dolmuştan indim . Peşinden gitmem gerekiyordu . Beni ele verecekti . Onu bırakamazdım . Hızla ara sokağa sapıp beklemeye başlamışken nefes sesleri duymaya başladım . Issız sokakta hiç bir şey duyulmuyordu . Sadece onun nefesi . Köşeyi dönerek önüne çıktımda korkuyla parlayan gözleri beni etkilemişti . Alt dudağı titriyordu ve bakışları arkama gidiyordu . Evinin orada olduğuna emindim . Geri gitmeye başlayınca adımlarımı hızlandırdım .

Sonunda onu durdurduğumda işim bitmişti . Kimyasal iğneyi enjekte edip geçici felç olmasını sağlamıştım . Acıdan dolayı iliyordu . Bir ses duyduğumda hızla ayağa kalltım . Yüzü kapalı olsa da saçlarını gizleyemiyordum . Hızla kucağıma alıp ayağa kalktım . Yüzüne bakma fırsatını tekrar değerlendirdim . Dolgun ve ufak dudakları titriyordu . Gözleri kapalı olsa da büyük gözleri dikkat çekiciydi . Hızla yürümeye başladım. Bir an önce bağ evine yetişmem gerekiyordu ...

Yavaşça kafamı yerden kaldırdım ve gülümsedim . Ona nasıl bu kadar alışmıştım bilmiyordum . Onu öldürmem gerekiyordu . Buraya gelirken aklımdaki tek düşünce buydu . Ama yapamamıştım . Ona vurduğumu hatırladıkça pişman oluyordum . Ona vurmamalıydım . Bu kadar vicdansız değildim ben . Sert biriydim . Gülümsemezdim ama vicdanım vardı . Yavaşça kafamı salladım .

Bir anda eski yaşantım dolmuştu zihnime . Onu ilk görüşüm . Ellerimi dizimde birleştirerek öne doğru eğildim . İki günden beri uyuyordu . Uyanması an meselesiydi . Hızla ayağa kalkıp odaya girdim . Banyoya yönelirken aklımda acele olmak vardı . Biraz sonra dövüşüm olsa da onu tek başına bırakamazdım . Çok meraklı bir kızdı . Hemen bandajla oynayacağına emindim . İğneyi vurduğu yer beklediğimden daha da fazla yara olmuştu . Güzelce temizleyip sarmıştım . Enfeksiyon kapmaması gerekiyordu .

Hızla suyu açıp altıca girdim . Ilık su beni rahatlatsa da hızlı olmaya çalışıyordum . Elime döktüğüm şampuanı kafama yaydım . Onunla ne yapacaktım ? Bilmiyordum . Onu geri getirmek için neden saçma bir dövüşe girdim onu da merak ediyordum . O gün sarmaş dolaş görünmüştü bana . Sinirlenmiştim . Onu geri getirsem de bir de ortaya Hakan çıkmıştı . İğneleri ona verdiğime pişman değildim . Şerefsiz biri olduğunu biliyordum . Ama beni böyle tehdit edeceğini düşünmemiştim . Elleri bağlı şekilde gördüğümde çıldırmıştım . Onu uyarsam da beni dinlememişti . İğnelerin tehlike boyutundan haberi yoktu .

Hızla suyu kapatıp üzerimi giyinmeye başladım . Saçlarımı kurutmaya gerek duymuyordum . Hızla kapıyı açıp salona girdim . Şöminenin sesinden başka bir ses duyulmuyordu . Yavaşça koltuğa oturup beklemeye başladım . Bir yandan da yüzünü inceliyordum . Geldiği gündeki halinden çok farklıydı . Saçlarının aralarında koyu renkler oluşmaya başlamıştı . Gözlerinin altı yorgunluktan çökmüştü. Geldiğinin aksine çok zayıflamıştı . Kemikleri daha fazla belirginleşmişti . Koltuğun içine iyice sinen bedenini incelemeyi bıraktım . Öbür oda soğuk olduğu için buraya getirmiştim.

Kıpırdamaya başladığında yavaşça öne eğildim ve bakışlarımı yüzüne çevirdim . Mırıldanarak yavaşça gözlerini araladı . Sanırım bu huyuydu . Uyanmaya yakın mırıldanıp duruyordu . Gözlerini aralamaya başladığında ne yaptığını izlemeye devam ettim . Gözlerini biraz tavanda dolandırdıktan sonra yüzünü buruşturdu . Elini boynuna götürmeye başladığında hızla bileğinden kavrayıp elini çektim . Dokunmaması gerekiyordu. Yavaşça gözlerini bana çevirdiğinde kaşlarını çattı. Kollarından tutarak doğrulmasını sağladığımda gözlerine baktım .

Onu öldürecektim . Ona bağlanmak sinirimi bozuyordu. Silahı kafasıca doğrultup ateş etmem gerekiyordu . Ama bunun olmayacağının farkındaydım. Normal biri gibi onu öldüremeyecektim . Gözleri bana bakarken derinleşiyordu . Bu hiç kolay olmuyordu . Kolunu gözlerine kaldırıp yüzünü sakladığında ağladığını anlamam uzun sürmemişti . Yüzünü kapatsa da titreyen dudaklarını görebiliyordum . Hızla elini indirdim . Neye ağlıyordu bilmiyordum . Onu buraya getirdiğim günden beri ağlıyordu. Hızla ayağa kalkıp kolundan tutup havaya çektim. Hiçlikte kaybolsam da mutlu edecektim seni .

Kapıya doğru yürümeye başladığımda elini hızla çekti . Bir an afallasam da hızla arkamı döndüm . Kafasını yere eğip kollarıyla uğraşmaya başladığında sinirle soludum . Tam bir adım atacağım sırada gür sesi odayı doldurdu .

'Bana ne vurdu !!! ' şaşkınca gözlerimi gözlerine çevirdim . İlk defa bu kadar sinirli görüyordum . Yeşil gözleri alev alıyordu .  Şaşkınlığımı üzerinden attığımda gözlerim boynuna kaydı . İnce çizgi halinde boynundan akan koyu renge baktım . Gerçekten rahat duramıyordu . Derin bir nefes aldım . Ona anlatmalı mıydım bilmiyordum . Anlattıklarım korkmasına sebep olacaltı. Benden uzaklaşmasına izin veremezdim. Neden böyle düşünüyordum ki ? Umrumda olmamalıydı . Yavaşça nefesnaldım ve kafamı kaldırıp gözlerine bakarak konuşmaya başladım.

'Nasıl vicdansız bir katil  olduğumu bilmek ister misin ?'

DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant