17. KÖTÜ RUH

22K 1.1K 133
                                    

Kafamı yavaşça tavana doğru kaldırıp derin bir nefes aldım . Soğuk hava burnumun ucunu sızlatsa da garip bir şekilde hoşuma gidiyordu . Yanımda duran ellerimi başımın arkasında birleştirdim . Anılarla başbaşaydım . Tekrar . Her zaman ki gibi bir başıma . Kapattığım gözlerimi sıkkınlıkla araladım . Soğuğu hissedebiliyordum . Kış aylarına çoktan geçmiştik ama soğuk daha yeni çöküyordu . Karamsar bir şekilde gözlerimi karanlık odaya çevirdim . Nedensiz bir şekilde çok karanlıktı ortalık . Şiddetli rüzgarın ağaçlara çarpan sesini duyabiliyordum . Bir de nefesimin sesi . Rüzgar içimdeki kasveti arttırsa da bir şey yapamıyordum . Evin içi terk edilmiş alanlara benziyordu artık . Yaşayanı olmayan , eskimiş tahtalar ve siyah dumanları . Terk edilmiş gibiydim bu evde . Ruhum yerinde dursa da hislerim terk edilmiş gibiydi . Ayın kaçında olduğumuzu bilmiyordum . Artık günlerden bile haberim olmuyordu . Sıcak yaz tatilleri gibi . O üç ayda hangi günü hatırlıyorduk ki ? Ama bu sefer daha farklıydı . Korkar olmuştum günlerden . Bugün hangi gün ? Yarın hangi gün ? Peki dün. Dün hangi gündü ? Ne kadar olmuştu tek başıma kalalı ? Bir an anımsadım eskileri .

Hastane yatakları geldi aklıma . Hastalığımın ilk teşhis edildiği zaman . Çok fazla koştuktan sonra gözlerimi beyaz yatakta açışlarım ... Çok küçük olduğumu da hatırlıyordum . Burnuma takılan borudan giren ılık havayı . Korkuyla etrafa bakışlarımı . Hiç biri çıkmıyordu aklımdan . Bir anda kilo kayıplarım , bedenimin yavaş yavaş çöküşü . O kadar da zor değildi aslında . Ama kendimi hiç bir zaman mutlu hissedememiştim . Tek kaldığım , iki üç saatte bir hemşirelerin dışında gelmesini beklediğim ailem . Kimse yoktu yanımda . Bedenim tekti . Ruhum tekti . Ben her zaman yanlızdım . Korkudan avuç içlerime sıkıştırdığım yatak örtüsü , yemek yedirilmeye çalışılırken düşündüğüm ailem . Hepsi birer birer aklımdaydı . Yanlız bir çocuktum ben . Sonra hastaneden çıktığımı da çok rahat hatırlıyordum . Yavaş adımlarla yorgun bedenimi sürüyerek götürdüğümü hissettiğim zamanlardı . Etrafından geçip uzaklaştığım korkunç insanlardan kaçıyordum . Ruhum ebediyete çökmüştü . Karanlıkta boğulmaya başlamıştım .

Sonra eve gelmiştim . Tek başıma . Yanımda bir hemşireyle . Odama çıkıp saatlerce ağlamıştım . Yanağımdaki damla kurumadan yerine tekrar gelen yenileriyle . Günler geçmiyordu . Eğlenemiyordum normal çocuklar gibi , koşmayı bırakmıştım sevdiğim parkta . Camdan bakıyordum . Bazen umutlarım evin aralık kapısının önünden geçiyordu . Gülümseyerek el sallıyordum . Gitmemişti ama hiç gelmiyordu da . Aklıma dolan anılarla yanmaya başlayan gözlerimi kapattım . Açmayı bir an aklımdan çıkarıp nefesimi düzene sokmaya çalıştım . Kalbimin ortasına yerleşmişti . Yanlızlığımı hiç unutmuyordum . Şimdi de öyleydi işte . Tek başıma kalmıştım . Bekliyordum aslında . Gelmesini bekliyordum . Daha çok bekleyeğim . Biliyordum . Eskisi gibi değildi hiç bir şey . Okuldan eve gelip odasına çekilen küçük kız değildim artık . Katillerin , cesetlerin , kayıp ruhların arasında yolunu kaybetmiş bir kadındım . Olgunlaşmıştı her şeyim . Düşüncelerim ve davranışlarım .

Yattığım yerde yana doğru kayarak bakışlarımı şömineye çevirdim . Yanması tamamlanmadan sönen odun parçaları vardı . Önünde de kirlenmiş gri mermer . Boş bakışlarımı oraya sabitledim . Mirza neredeydi bilmiyordum . Ne zaman geleceği hakkında da en ufak bir fikrim yoktu . Kaybolduğunu hissediyordum sadece . Korkunç gerçeklerin arasında kaybolduğunu ... Kaç günden beri eve gelmemişti ? Üç gün olmuştu . Belki de daha fazla . Hızlı hızlı geçmiyordu da zaman. Her zamankinden daha yavaş ve işkence verici . Yorgunlukla kapadım gözlerimi . Uyuyamıyordum çoğu zaman . Gözlerimin altlarında belirgin halkalar oluşmuştu . Uyusam da dinlenemiyordu bedenim . Yemek de yemiyordum . Nedensizce aç hissetmiyordum kendimi . Yatağa serili olan kalın battaniyeyi getirmiştim üstüme . Oda karanlık olduğundan çok ürkütücüydü ve orada kalmak istemiyordum . Aklıma hep odanın bir köşesinde kemikleri sızlayan kendim geliyordu . O yüzden salona geçmiştim . Hayvan seslerini duyabiliyordum . En belirgin olanı da çatıda yuvası olan karganındı . Kalın sesi karanlığa karışarak başka seslere karışıyordu . Aklımda kendi kendine çalan müziğe odaklandım . Kalp atışlarım sanki melodi gibi kulağımda canlanıyordu. Yavaşça yorganı üzerimden itekleyip ayaklarımı soğuk ahşap zemine dokundurdum . Sanırım ne yapacağımı bilmiyordum .

Aklıma bir fikir geldiğinde hızla odaya ilerlemeye başladım . Ne kadar merak etsem de cevabını alamadığım sorulara cevap bulmak istiyordum. Kapıyı yavaş bir şekilde aralayıp kolumu duvarda gezindirmeye başladım . Amacım ışık düğmesini bulmak olsa da biraz aramıştım . Sonunda elime sert bir şey değdiğinde bastırıp odanın aydınlanmasını beklemeye başladım . Gözlerim beyaz ışığa bir süre sonra alıştığında hızla odayı taradım . Bir ayım burada geçmişti . Nasıl akıl edip de buraya bakınmamıştım ki ? Yavaşça komidine ilerleyip çekmeceyi çektim . Bomboştu . Onu bırakıp alttakini de çektiğimde önüme çıkan çamaşırlarla utançla geri kapattım . Yere oturduktan sonra kafamı yatağın altına çevirdim . Bir kaç kutu vardı . Birini çektiğimde demirleri görmem ürkmeme sebep olmuştu . Hızla kutuyu bırakıp kafamı tekrar yatağa çevirdim . Diğer kutuyu çektiğimde içindeki eşyalara baktım . İlginç olan yanı bir kaç tane kitap da vardı . Kitaplardan en ince olanını elime alıp kapağına baktım . 'Sağlık öncesine hazırlık ' kaşlarım çatılırken sayfalarını çevirmeye başladım . Sonunda son sayfaya geldiğinde içinden düşen ufak kağıt dikkatimi çekti . Uzanıp kağıdı elime aldığımda kenarları buruşmuş sarı kağıda daha dikkatli baktım .

Gözlerim irice açılırken şaşkınlıktan nefes almayı bırakmıştım . Kalbimin ritmi değişmeye başladığında resme daha dikkatli baktım . Bu Mirza mıydı ? Yanındaki yaş farkı çok gibi durmayan erkek çocuğuna da biraz baktıktan sonra bakışlarımı gözlerine çevirdim . Neden ikisinin gözleri de gökyüzü kadar maviydi ? Resme biraz daha odaklandıktan sonra gülümsedim. Bu nasıl olabilirdi ? Nasıl gözlerinin rengi bu kadar huzur verebilirdi ? Peki ya mavi . Hiç görmemiştim gözlerini böyle . Resmin arkasını çevirerek mükemmel el yazısını okumaya başladım . ' 14. Yaş günü . İyi ki doğdun ' derin bir nefes aldım . Kardeşi miydi ? Ya da en yakın arkadaşı ? Bilmiyordum . Bir an kulağıma gelen tıkırtıyla irkilerek arkama döndüm. Korkuyla elimdekini kitabın arasına tekrar koyup kutuları hızla eski yerine itekledim . Anahtar sesi kulaklarıma dolduğunda hızla ayağa kalkıp ışığı kapattım . Duvara doğru yaslandıktan sonra kapıyı izlemeye başladım . Yavaşça aralanan kapının arasından görünen gölgeye baktım . Bu da kim ? Boyu kısa olan kişiye bir süre takılı kaldım . Mirza değil !! Mirza değil !! Korkuyla yerime sindiğimde açılan ışıkla kapıda bedenim göründü . Gözleri bir anda beni bulduğunda korkuyla geriye gitmeye çalıştım .

'S-sen kimsin ? ' sesimin cılızlığına hayret ederken çocuğun beline uzandığını fark ettim . Korkuyla gözlerimi araladığımda kapının arkasında önümdeki çocuktan uzun olan gölgeyi fark ettim . Kapıyı gürültüyle itekleyip içeriye giren Mirza'yı izlemem çok uzun sürmemişti . Karşımdaki çocuk ani hareketle arkaya döndüğünde burun buruna geldiği Mirza'ya takılı kaldı . Şaşkınca olanları izliyordum . Onlar. Aynı resimdeki gibi duruyorlar. Derin bir nefes aldığımda Mirza bana döndü . Karşısındaki çocuğa baktığımı fark ettiğinde ellerini saçlarına geçirip konuşmaya başladı .

' Bu kardeşim . Zamir ' kardeşi mi ? Şaşkınca ikisine bakarken çocuğun gözlerindeki maviliğe odaklandım . Mirza'nın gözleri neden siyah duruyordu. Çocuk bana döndüğünde yavaşça öne doğru adım atıp elimi uzattım.

'Ben Ülkü ' çocuk elini uzattığında yavaşça elini kavrayıp sıktım . Aynı şekilde karşılık verdiğinde Mirza kolumdan yalaladı . Odaya doğry sürüklemeye başladığında arkamızdan gelen gülme seslerini duyabiliyordum . Odaya itellediğinde sinirle ona döndüm
O ise hızla kapıyı çarpıp odadan çıktı . Hızla kulağımı kapıya dayadım ve fısıldaşmalarını dinlemeye başladım .

'Ne işin var burada !!? '
'Hoş geldin yok mu abi ? '
'Ne işin var dedim !! ' çocuk derin bir nefes aldığında irkildim . Yavaşça nefes aldığımda çocuk kahkahasının arasından fısıldadı.

'Kötü Ruh geri döndü '

DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now