28. LAVİNİA

22.4K 850 166
                                    

Yüksek bir yerden yere çakıldığımı hiseettiğimde sıçrayarak gözlerimi aralamıştım . Refleks olarak uzandığım yere sıkıca tutunduktan sonra düştüğümü hissetmeme neden olan kafamı boşluktan geriye çekmiştim . Kafamı uzandığım yere yasladıktan sonra derin bir nefes alıp gözlerimi aralamıştım . Kalbimin ritmi her zaman ki gibi yavaştı . Bir an durakladıktan sonra gözlerimi korkuyla yukarıya çevirdiğimde hızla uzandığım yerden ayağa kalktım . Kafamı üstümdeki büyük alete sertçe çarptığımda inleyerek elimi kafama götürdüm . Gözlerimi hızlıca etrafta dolandırıp neler döndüğünü anlamaya çalışıyordum . En son odadaydım. Mirza'nın konuştuğunu kesik kesik hatırlıyordum . Elimi kafama dokundurduğumda hissettiğim ağrıyla geri çektim . Parmağıma bulaşan kanı fark ettiğimde nefesimi hızla verip gözlerimi etrafa çevirdim . Odanın tam ortasında -uzandığım yerde - büyük bir sedye vardı . Dizilerdeki ameliyathanelerden farkı yoktu . Üstteki büyük alet korkmama neden olmuştu . Gözlerimi etrafta gezdirmeye devam ederken bakışlarım boş serum torbalarına takıldı . En son ne olduğunu hatırlamıyordum . Ama halsiz hissettiğimi anımsıyordum . Kaç günden beri burada olduğumu bilmiyordum . Gözlerimi duvardaki saate sabitledikten sonra inledim . Sabahın altısına geliyordu . Etraftaki iğnelere ve aletlere daha dikkatli baktıktan sonra tüylerimin diken diken olduğunu hissettim . Burada ne işim vardı ? Yere düşen örtüyü elime aldıktan sonra geriledim . Burası fazla karanlıktı ve korkmama neden oluyordu . Omuzumda hissettiğim baskıyla çığlık atarak geriye dönmüştüm . Ucuna bastığım örtü ayağıma dolanıp savrulmama neden olmuştu . Geriye doğru düşmeye başladığımda tutunmak için elimi etrafa uzatmıştım . Elim demir bir şeye değdiğinde tuttuğum şeyle beraber yere çakılmıştım . Büyük bir gürültüyle etrafa saçılan ameliyat malzemelerine korkuyla baktıktan sonra titreyen bedenimi kımıldatmaya çalıştım . Serum iğnesi kolumdan asılı olduğu yere kadar gergin bir şekilde duruyordu . Elime değen metallerin keskinliğini hissedebiliyordum . Şok olmuş bir şekilde etrafa bakarken görüş alanıma giren ayakkabıların sahibine bakmak aklıma gelmişti . Korkuyla kafamı kaldırdığımda gördüğüm mavi gözlerle tüm korkularım dinmeye başlamıştı . Kanımın yanaklarıma çekildiğini , karnımda kelebeklerin dolaştığını hissedebiliyordum . Gözleri büyümüş beni izlerken kendine gelip yanıma eğilmesini izlemiştim .

'Kımıldama ' sakin sesi kulağıma dolduğunda huzurla dolduğumu hissettim . O kadar özlemiştim ki . Sarılmamak için zor dururken tüm acılarımı unutmuştum . Öyle ki serumun iğnesinin derimi kestiğini bile sonradan fark etmiştim . Eline aldığı makasla serumun ince borusunu kestikten sonra iğneyi yavaşça elimden çıkardı . Hissettiğim ağrıyla yüzümü buruşturduğda bakışlarını gözlerime sabitledi . Bana dokunmasını istemesem de bunun yalan olduğunu biliyordum . Beni bulmaya gelmemişti ve onun yüzünden birisini öldürmüştüm . Her ne kadar öfkem dinmese de onu görmek her şeyi unutturmuştu bir anda . Sanki ihtiyacım olan tek şey aşık olduğum kokusuydu . Eliyle ameliyat malzemelerini kenara çektikten sonra ayağa kalkıp elini uzattı . Gözlerim irice eline bakmaya devam ederken ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum . Yardımını kabul etmeyeceğime inandırmıştım kendimi . Bir kere canımı yakan bir daha yakardı . Hızla elimden destek vererek ayağa kalktıktan sonra beklemeye başladım . Ona bakmıyordum . Aksine gözlerimi inatla kapıya sabitlemiş Zamir'in gelmesini bekliyordum . Ya da herhangi birisinin . Bir an önce bakışlarını üzerimden çekmesini bekliyordum . Ama inatla bedenimi süzüyordu . Gözlerimiz buluştuğunda yüzündeki gerginliğe baktım . Sinirli görünüyordu ama neden olduğunu bilmiyordum . Ortalığı birbirine katsam da bunu önemsemeyecek kadar umursamazdı . Bacaklarımın titrediğini hissetmeye başladığımda üzerime doğru bir adım atmıştı . Büyük adımıyla yanıma yaklaştığında korkuyla gerilemiştim . Yüzündeki anlam veremediğim sırıtışla bir adım daha attığında gerilemiştim ama boşa olduğunu anlamam uzun sürmemişti . Sedyeye çarpan bedenim sarsıldığında bir adım daha atarak aramızdaki farkı kapatmıştı . Sakin kalmaya çalışarak gözlerimi yukarıya çevirdiğimde burun buruna gelince yutkunmuştum . Kokusu burnuma dolup başımı döndürdüğünde gözlerimi kapatıp beklemeye başladım . Çekilmeyeceğini biliyordum . Beni sinir etmek için yaptığını da . Sakin kalmaya özen göstererek ellerimi göğsüne dayayıp iteklemiştim . Ama sanki bedenime bir şeyler olmuş gibi parmak uçlarım uyuşmuştu . Etkilendiğimi biliyordu ve bunu kullanmaktan çekinmiyordu . Biraz daha yaklaşarak elini sedyeye dayadığında dudağı burnuma değiyordu . Bedenimden yükselen adrenalini fark ettiğimde nefesim bir anda hızlanmıştı . Kalbimin çarpıntısından elim ayağım birbirine dolandığında hızla dirseğimi karnına geçirmiştim . Ani hareketimi beklemediğinden boşluğundan faydalanmıştım . İnleyerek geriye çekildiğinde son gücümle ayağımı bacağına geçirip uzaklaşmasını izlemiştim . Sinirle elini bacağına uzatıp ovaladıktan sonra sırtını duvara yaslanıp yere eğildi . Şok olmuş bir şekilde onu izlemeye başladığımda yaptığım hareketten dolayı kendime inanamıyordum . Bir kaç haftadan beri refleks olarak kendimi koruyordum . Gözleri sinirle beni bulduğunda yaptığım salaklığa inleyip beklemeye başladım . Bana ne yapacaktı kestiremiyordum . Sinirle doğrulduğunda gerilemeye çalışsam da sedye bunu engelliyordu . Korkuyla arkama baktığımda kaçacak yerimin olmaması içimdeki korkuyu alevlendirmişti . Derin bir nefes alıp beklemeye başladığımda hissettiğim tek şey yanağımı okşayan nefesiydi . Yavaşça kirpiklerimi araladığımda kaşlarını çatarak konuşmaya başlamıştı .

DURAKTAKİ KATİL (TAMAMLANDI)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon