5-KUTLAMA

130K 6.6K 3.4K
                                    

Herkese merhaba.

Gelen oy ve yorumlarla beni çok mutlu ediyorsunuz, teşekkür ederim .
Bunun haricinde bir konuya değinmek istiyorum. Birkaç kişi hikayenin konusunu çaldığımı düşünüyor. Hangi kitaptan çalıntı yaptığımı düşünüyorlar, bilmiyorum. Fakat wattpad' de aynı adda ve benzer konularda yüzlerce hikaye var.
Kurgu tamamen bana ait, hiçbir yerden çalmadım. Lütfen kurguyu çalmışsın, alıntı bu kitap falan gibi yorumlar yapıp mesaj panoma yazmayın. Kimsenin emeğini çalacak biri değilim. Kurgu tamamen BANA AİT.

İyi okumalaar!

Herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra yataktan sessizce kalktım.

Geceleri çok sıcak olmadığı için altıma siyah, kenarları deri taytımı üstüme de gri, bol ve uzun kalın askılı tişörtümü giydim.

Taytın arka cebine telefonumu koydum.

Belki böcek olur diye annemin fazladan kattığı çarşaflardan birini de yanıma aldım. Kuma oturmak yerine bunun üzerine oturacaktım.

Ayağıma koşu ayakkabılarımı giydim ve sessizce çıkışa yürüdüm.

Kapının kilidini açıp dışarı çıktım ve tekrar kilitleyip anahtarı arka cebime tıkıştırdım.

Çitlerden dışarı çıkarken telefonumu çıkarıp saate baktım.

00.00

Muhtemelen yirmi dakika kadar sonra mağaranın orada olurdum.

Barış gece yarısında mağarada ol demişti. Mağaraya saniyeler içinde gidemeyeceğime göre herzamanki gibi geç kalmıştım.

Kimsenin olmadığını bilsem de kendi kendime omuz silktim.

Birincisi, benim tam zamanında gittiğim yerler parmak sayımı geçmezdi.

İkincisi, Barış' ı biraz bekletmek iyi olurdu.

Beklesin biraz.

Mağaraya gidene kadar ısınmak amacıyla çok hızlı olmayan bir şekilde koşmaya başladım.

Kaslarım isyan ediyordu. Bugün hem çok koşmuş hem de uzun atlama yapmıştım.

Şu uzun atlama denen şey insanı gerçekten de hamlatıyor lan.

Eh, koşarak biraz bacaklarımı açmıştım.

Mağaranın olduğu kayaya gelince durup saate baktım.

00.12

Of ya keşke biraz daha geç kalsaydım.

O değilde saat 00.12 olduğuna göre 12.12 'de sayılabilir. Biri beni düşünüyor galiba.

' Kim düşünebilir bu saatte mal? ' diye söylendi mantığım.

Barış düşünebilir mantık susar mısın?

' Herkes susar sen susamaz mısın? Ama ben daha yeni su içtim. ' diyen mantığa içimden gözlerimi devirdim.

Kesinlikle mizah anlayışı olmayan mantığımın sesini dinlememeye karar verip birkaç atik hareketle kayadan aşağı indim.

Mağarada ışık yanıyordu.

Hani şu aküyle çalışan ve bayağı iyi ışıtan el fenerinden daha büyük şeyler var ya, Barış onu ortaya koymuş, kumlara uzanmıştı.

Ben gelince doğruldu.

" Işık iyi olmuş çok makbule geçti. " dedim.

" Sen şimdi bir böcek, yengeç falan hissedip kulaklarımı sağır edersin diye getirdim. " dedi omzunu silkerek. " Üstüme düşmen kısmı güzel olsa da o çığlığı bir daha duymak istediğimi sanmıyorum."

DÜŞMAN OKULLAR "YAZ KAMPINDA" Where stories live. Discover now